Paylaş
Son olaylarla birlikte Facebook'un geçmişte gündem olan verileri işleme yolları kullanıcılar tarafından yeniden hatırlandı. Diğer yandan WhatsApp’ın AB ülkeleri için farklı kurallar uygulaması da kafalarda soru işareti doğurdu. Bu süreçte Elon Musk’ın Signal’i önermesi ise “Bir bildiği vardır” düşüncesiyle kullanıcıları etkilemiş gibi görünüyor. Zira bu açıklamasının ardından Signal oldukça fazla kullanıcı kazandı hatta isim benzerliği nedeniyle tamamen farklı sektörde olan bir şirketin hisse senetlerinde bile artış yaşandı.
WhatsApp, Bip, Signal, Telegram hangisini kullanmalı?
WhatsApp’ın AB için farklı kurallar uygulama sebebi oradaki veri gizliliği kurallarının diğer ülkelere nazaran daha belirgin sınırlarla daha fazla korunuyor olması olabilir. Anlaşılan şirket burada bir sorun yaşamak istemiyor. Diğer taraftan şirketin Türkiye temsilcisinin açıklamasından, yeni gizlilik politikası ile şirketin farklı bir ürün ortaya koymaya çalıştığını anlıyorum. Ancak bu ürün yine kullanıcıların tercihi ile kullanılabilecek bir gelir modeli gibi görünüyor. Yani bizden habersiz bir şey alınıp satılmayacak ama bir noktada alıcı ve satıcıyı buluşturabilecek.
Sonuç olarak baktığımızda konunun geldiği nokta verinin önemi. Peki bu kadar kıyamet kopardığımız verimizi WhatsApp’ın gizlilik politikası değişmeden önce koruyabiliyor muyduk?
Yakın zaman öncesine kadar tüm kargo şirketlerinin kuryeleri en önemli verimiz olan kimlik numaralarımızı alıyordu. Her gün internete girdiğimiz pek çok browser günlük olarak nerelerde gezindiğimizi ne okuduğumuzu ne satın aldığımızı takip ediyor. Hadi bunlar önemsenmedi diyelim, yıllardır çocukların fotoğraflarını, okulunu, evinizi, özel sayılabilecek bilgilerinizi sosyal medyada paylaşmayın diye uyarıyor uzmanlar. Uygulamaya baktığımızda ise yine her mecranın herkese açık bilgilerle dolup taştığını görebilirsiniz.
Şu an sosyal medyada pek çok kişinin 5 hücreli hâlinden ergenliğine kadar her türlü fotoğrafı hatta yer bildirimleri ile mevcut.
Bunların haricinde tanışma, eş bulma siteleri, özel mesajlarda verilen telefon numaraları, adres bilgileri, genel bilgiler, havalarda uçuşan fotoğraflar bitmek bilmiyor. Instagram’da her gün başkalarının neler yaptığını izliyor onlara neler yaptığımızı gösteriyoruz. Eğlence için gizlilik politikasını okumadan uygulama indirip kullanıyoruz. Eee nerede kaldı gizlilik, güvenlik.
Amacımız, bu şirketler bizim üzerimizden bizim verilerimizle para kazanmasın ise o da pek mantıklı değil. Biz her gün sosyal medyada paylaşım yaptığımız, önümüze çıkan reklamları tıkladığımız hatta gördüğümüz, fenomenleri takip ettiğimiz ve onlar ne yer ne içerse satın aldığımız, yalan yanlış içerikleri hızla paylaştığımız kısacası sosyal medyada sosyal olduğumuz sürece bu şirketler zaten inanılmaz paralar kazanmaya devam edecek. Sosyal medya mecralarını bir gazete gibi düşünün ve biz kullanıcılar da editörleriz. Her yayınladığımız gönderi onlar için birer içerik, sürekli onları besliyoruz, büyümelerini sağlıyoruz. Hem de bunları bedavaya yapıyoruz. Onlar büyüdükçe reklam gelirleri artıyor ve farklı gelir modelleri oluşturuyorlar. Geçen haftaki yazımda da söz ettiğim gibi sosyal medya sayesinde artık dünya tam bir “Global köy” oldu. Bu durumun iyi ve kötü yanları var. Mesajlaşma uygulamaları da bu sistemin bir parçası.
Umuyorum ki dijital verilerin gizliliği ve güvenliği ile ilgili daha kesin kurallar tüm dünyada devreye sokulur ve bizler de dönemsel hezeyanları yaşamak zorunda kalmayız. Aksi halde telefonumuz bizi mi dinliyor, sosyal medya, mesajlaşma uygulamaları mesajlarımızı, fotoğraflarımızı mı satıyor diye düşünür dururuz.
Paylaş