Paylaş
Pandemi etkisi ile yıl içinde yaşananların, moda sektöründe hem olumlu hem de olumsuz etkileri oldu. Bir yandan defile iptalleri ve seyircisiz gösterimler gerçekleşirken diğer yandan da maskeli koleksiyonları ile etkinlik planlamada yeni yöntem arayışları gündeme geldi. Tüm bu gelişmelere baktığımızda moda, koronavirüs sonrasında en çok farklılaştığını göreceğimiz sektörlerden biri olmaya aday.
Peki markalar yeni ortama uyum için hangi stratejilerle ilerliyorlar?
Chanel’in Disco Konsepti ile dijitalde ilginç bir yaklaşım sundu. Markanın kreatif direktörü Virginie Viard, dijital bir şov sunma amacıyla ustası Lagerfeld'den ilham alarak onun arkadaşları ile katıldığı disko gecelerinden yola çıktı. Paris'in o dönem tercih edilen mekanlarından Les Bain Douches ve Le Palace'da Lagerfeld’e eşlik eden bu grubun tarzı ve stilleri koleksiyonun çıkış noktası oldu. Sadece dijital olarak tanımlayabileceğimiz defilenin tanıtımı ise vurucu bir müzik eşliğinde siyah beyaz bir video ile yapılmıştı.
Fakat en başta da belirttiğim gibi bir etkinliği fijital olarak tanımlayabilmek, onu dijitalde tasarlamak veya yayınlamaktan çok daha fazlası. Defilenin fiziksel ortamdaki tasarımının yanında izleyicilere dijital ortamda nasıl sunulacağı, hangi sosyal mecraların kullanılacağı, etkileşimin nasıl sağlanacağı, işi fijital boyuta taşıyor.
Chanel, Métiers d’Art defilesini ise 1 Aralık’ta, Fransa'da Loire Vadisi’ndeki Château de Chenonceau Kalesi'nde gerçekleştirdi. Markanın yaratıcı yönetmeni Virginie Viard’ın bir zamanlar bu şatoda yaşayan Diane de Poitiers ve Catherine de’ Medici gibi güçlü, gizemli ve sofistike kadınlardan referans alan koleksiyonu da 3 Aralık günü Chanel'in web sitesinde ve sosyal medya platformlarından yayınlanmıştı. Chanel’in fantastik dünyasını dijital platformlarda yansıtan defile, Youtube’da 1,5 milyondan fazla kişi tarafından izlendi, İnstagram’da da yüksek oranda etkileşim yakalayarak, takipçi sayısını artırdı. Böylece fijital trendini bir anlamda yakalamış oldu.
Pandemi döneminde farklı bir yaklaşım yakalamaya çalışan Balmain ise #BalmainSurSeine (Balmain Seine üzerinde) hashtag'ini belirleyen Balmain de ve bir şov tasarladı.
Seine Nehri üzerine bir podyum kuruldu. Markanın yeni ve simgesel hale gelen tasarımlarının yanında daha önceki baş tasarımcılar, Oscar de la Renta ve Eric Mortensen'e ait çalışmalarda bu şovda yer aldı.
Şovun yolculuğu Eyfel Kulesi'nden başlayıp, Pont des Arts ve Ile Saint Louis'den geçerek kulede tamamlanıyordu. Bu defilenin bir diğer özelliği de popülerliği gün geçtikçe artan Tik Tok’ta da eş zamanlı yayınlanması olmuştu. Dijital ve fiziksel mecranın buluşması ile fijital bir defile gerçekleştirilmişti.
Instagram moda markaları için çok güçlü bir platform olsa da 2020 yılında itibaren TikTok'un gücü sektör tarafından daha fazla dikkate alınmaya başlandı. Örneğin Prada, TikTok'ta 100 milyonluk takipçiye ulaşan ilk kişi olarak internet tarihine geçen 16 yaşındaki Charli D’Amelio ile markanın Milano Moda Haftası'nda Sonbahar 2020 koleksiyonunun tanıtımında çalışmıştı.
İlaveten Lil Miquela ve Shudu gibi sanal modellerle moda dünyasının dev markalarının gerçekleştirdiği iş birlikleri de uzunca bir süredir devam ediyor.
Bu yılın moda haftaları da bu aydan itibaren başlayacak.
London Men’s Fashion Week, 09-11 Ocak, Florence Men’s Fashion Week 12-15 Ocak, Milan Men’s Fashion Week 15-19 Ocak, Berlin Fashion Week 18-22 Ocak, Paris Haute Couture Week 25-28 Ocak tarihlerinde gerçekleşecek.
Fijital uygulamaların oldukça önemli yer tutacağı gelen haberler arasında. Nasıl sürprizler olacak bekleyip göreceğiz.
Paylaş