Paylaş
Öncelikle blockchain yani Türkçesi ile blokzincir, şifreleme bilimi (kriptoloji) kullanılarak, dijital ortamlarda veri kayıtları oluşturmak için geliştirilmiş, elektronik kayıt defteri mantığı ile işleyen bir teknolojik alt yapıdır. Bu teknoloji çeşitli özellikleri sayesinde dijital çağda veri kaydını şekillendirme gücüne sahip. Şimdi gündelik hayatımızda gerçekleştirdiğimiz finansal konulardaki, alışverişlerimizdeki, sağlık hizmetlerimizdeki işlemlerimizi bir düşünelim. Tüm bu işlemler bir veri tabanında saklanır ve ilgili kurumun takibi altındadır. Blockchain de ise yine bir kayıt söz konusu olmakla birlikte durum biraz daha farklı işliyor. Nasıl mı?
Blockchain, bilgi içeren blokların oluşturduğu bir zincir yapısına sahip. Bir blokta saklanacak verinin ne olacağı, blockchain’in kullanım alanına göre değişiklik gösteriyor. Örneğin kripto para ile ilgili kullanımında bloklar, gönderici, alıcı ve işlem tutarı gibi detayları saklıyor. Blokzincirin kayıt mantığındaki farklılığı tanımlamada ise “dağıtılmış” ve “merkeziyetsizlik” kavramları önemli. Blockchain, tek bir otorite tarafından kontrol edilmediğinden merkeziyetsiz, tutulan kayıtların birden fazla kopyası olduğu içinde dağıtılmış bir sistem olarak tanımlanıyor.
Burada blokzincirin kapsamını anlamak için dünyanın her tarafına yayılmış bir ağ olarak düşünmek oldukça yerinde olur. Blockchain verisi, blokchain ağının devam sürecine katılan her kullanıcı da dijital bir kopya olarak saklanıyor, bu kopya yapılan işlem bazında güncelleniyor ve tüm kullanıcıların kayıtlarında da eş zamanlı güncelleme gerçekleşiyor. Bu şekilde kriptografi kullanımı ile bir işlemin gerçekleşmesi ekosistemde bulunan yetki sahibi paydaşların onayına tabi oluyor.
İşleyiş mantığı bu şekilde olmakla birlikte blokzincir ağlarının birbirinden farklı türleri var. Bu türler genel, özel, izne tabi ve konsorsiyum olmak üzere dört farklı yapıda çeşitliliğe sahip bulunuyor. Örneğin genel bir blockchain, Bitcoin gibi, herkesin katılım sağlayabileceği bir blockchain'dir. Blokzincirin sunduğu faydalar arasında, aracıları azaltma ve bu sayede işlem hızında artış, yapılan değişikliklerin tüm kullanıcılar tarafından görülmesinin sağladığı şeffaflık yer alıyor.
Blokzincirin Farklı Kullanım Alanları
Dünya Ekonomik Forumu tarafından yapılan bir ankete göre, yöneticilerin %58’i küresel Gayri Safi Milli Üretimin %10’unun 2025’den önce blokzincirde bulunacağı şeklinde görüş beyan etmişlerdir. İlaveten Businessinsider’da bir çalışmasında 2020’de Blockchain’in teknolojide ana akım olarak yükselmeye başlayacağını, 2025 yılında ise ana akım olarak iyice benimseneceğini ifade etmiştir.
İlk olarak blockchain teknolojisi, işletmelerin şeffaflık ve hesap verebilirlik değerleri bakımından tedarik zinciri yönetimi konusuna katkı sağlama potansiyeline sahip. Ürünlerin, üretim aşamasından son kullanıcıya ulaşmasına kadar geçen süreç boyunca izlenmesi, üretim şartlarının nasıl olduğuna ve kalite kontrole dair veriler sunabilir. Özellikle gıda sektörünü, blockchain teknolojisi sayesinde dönüşüm yaşayan sektörlerden yalnızca biri olarak sayabiliriz. Blockchain, gıdanın ne zaman, nerede ve nasıl koşullarda yetiştirildiğini, toplandığını, işlendiğini ve sonrasında nasıl sevk edildiğinin izlenebilirliği sağlanabilir.
Bir diğer yandan birçok markanın ortak sorunu olan taklit ürün konusuna da çözüm getirebilir gibi görünüyor. İlaveten patent ve marka tescil gibi hakların korunumunu da katkı sağlayacağı alanlar arasına ekleyebilirim.
Kamu sektöründe ise hükümetlerin ve vatandaşlara ait varlıkların, belgelerin ve gerçekleştirilen işlemlerin resmi kayıt defteri olma potansiyelini sunuyor. Gelecekte E-noter uygulamalar da blockchainden destek alabilir. Sağlık bilgileri blok zincir ile kayda alınabilir ve yine bu sektörde ilaç konusunda sahteciliğin önüne geçilebilir. Diğer yandan ilaç sektörünün şeffaflığa ihtiyaç duyduğu bir ürünün ticarileşmeden önceki klinik deneyleri, tedarik zinciri kontrolü, ürünün doğrulanması ve kalite kontrolü gibi konularda da katkı sağlayabilir. Akıllı sözleşmelerde oldukçe öne çıkan bir konu. Alıcılar ve satıcılar arasındaki sözleşmenin doğrudan kodlar üzerinden yazılmasıyla işleyen, programlanabilir protokol da denilen akıllı sözleşmelerde blokzincir ile destekleniyor.
Sigorta sektörü için bakacak olursak sigorta çözümlerinde zaman zaman belirsizlikler ve sonuç alma sürelerinin uzaması gibi durumlar görülebilmektedir. Süreçlerdeki belirsizlikleri ortadan kaldırılarak akıllı sözleşmelerin entegrasyonu sağlanırsa sigorta şirketleri de akıllı sözleşmeler kullanarak rutin ödeme işlemlerinin hızlandırmasını sağlayabilirler. Ayrıca akıllı sözleşmeler gayrimenkul ve telif hakkı uygulamalarında da kullanılabilir.
Enerji sektöründe de blokzincir kullanımı, akıllı enerji yönetimi konusunda, operasyonel maliyetlerin ve sermaye harcamalarının azaltılması noktasında giderek artıyor. Blokzincir tabanlı yeşil enerji ticaret sistemi ile akıllı enerji yönetimi, çalışmaların sürdürüldüğü alanlar arasında.
Oyun sektöründe de geleneksel olarak oyunların geliştiricilerin tekelinde olması yerine kontrolün kullanıcılarda olmasına imkan tanıyor. Örneğin bir blockchain oyunu olan Ethereum üzerindeki CryptoKitties oyunu gibi.
Blockchain’in buluştuğu alanlardan bir diğeri de sanat. Bu alanda da sanat piyasasında eser sahiplerinin eserleri tekrar satma ihtiyaçlarına yönelik kullanımı dikkat çekiyor. Yukarıda bahsettiğim blokzincir türlerinden açık blokzincirlerde kayıt ve satış işlemlerinin yapılmasının yanında, özel türdeki blokzincirlerde de kontrollü tokenization yani kısmi sahiplik yöntemi ile sanat eserlerinin ufak paylarının el değiştirmesine imkan sağlıyor.
Blockchain ve Finansal Teknolojiler
Blok zinciri sisteminde ilk kripto para Bitcoin özelinde örnekleyecek olursak yapılan tüm parasal işlemleri o anda bir bloğa kaydederek işlemekte ve yine tüm değişiklikler ağdaki diğer işlemlerle senkronize şekilde gerçekleştirmekte ve sistem dijital cüzdan olarak adlandırılan hesaplarla yönetilmektedir.
Kripto paralar bu teknoloji ile üretildiğinden bu konuyla en çok özdeşleşen alan olmakla birlikte blok zincir teknolojisi ile kripto temelli ödeme çözümlerinin ortaya çıkmasına da vesile oluyor. Peki bu teknolojinin finans sektöründe destek sağlayabileceği diğer alanlar neler?
Blokzinciri teknolojisinin dönüştürdüğü sektörlerin başında ise finans sektörü yer alıyor ve bu sektörde yaşanan en kritik sorunlara çözüm geliştirmede devreye giriyor. Sahtecilik, sektörde yaşanan en büyük sıkıntılar arasında. Blokzincir teknolojisi bahsettiğim dağıtık yapısı sayesinde tüm işlemlerin bir kopyasının ağın tüm katılımcılarında da bulunuyor olmasıyla veri ihlali, kimlik hırsızlığı gibi siber güvenlik sorunlarına bir çözüm olma potansiyeline sahip. Yine blokzincir teknolojisinin dönüştüreceği bir diğer alan sermaye piyasaları. Burada da teknoloji sayesinde aracısızlaşma giderek artacak gibi görünüyor. Yine kredilerin onay süreci ve dağıtık yapılı kredi sistemleri de bankacılık sektöründe blokzincirin geliştireceği alanlardan.
Paylaş