Teke Tek

Fatih ALTAYLI
Haberin Devamı

Nerede hareket, orada bereket

Aşağıda ilginç sohbetlerden kesitler okuyacaksınız.

Bu sohbet ve sohbette adı geçen kişiler tamamen hayal mahsulü olup, her türlü benzerlik ve çağrışım tamamen bir rastlantıdan ibarettir.

Mutlu: Bizi desteklemeye devam edecek misin?

Derya: Bak kaç gündür sana destek veriyorum. Ama şirket yönetimini değiştirmek lazım.

Mutlu: Niye yahu, yönetim başarılı?

Derya: Çok başarılı olması da iyi değildir. Anlarsın ya.

Mutl: İyi o zaman, ne yapalım?

Derya: Diyorum ya, yönetimi değiştirelim.

Mutlu: Olur. O zaman bunu açıklayalım.

Derya: Dur... Zamanı değil. Ben açıklarım.

Mutlu odadan çıkar.

Derya sekreterine seslenir: ‘‘Bana Mamur Menkul Değerler'i bağla.’’

‘‘Alo, hisselerin durumu ne? En yüksek seviyeye mi çıktı? Çok iyi hepsini satın.’’

Sonra Derya açıklamayı yapar:

‘‘Mutlu Bey'le anlaştık. Yönetim kurulunda değişiklik yapılacak.’’

Aradan bir süre geçer. Mutlu ile Derya tekrar buluşurlar.

Mutlu: Hallettik. Bak iyi giden işler nasıl bozuldu? Şirkete de, yönetim kuruluna da güven kalmadı.

Derya: Mühim değil. Zaten düşündüm de, yönetim kurulunu değiştirmeye galiba gerek yokmuş.

Mutlu: E, o zaman niye böyle yaptık?

Derya: Olsun canım. Nerede hareket, orada bereket.

Mutlu: Şimdi ne olacak?

Derya: Ben seni desteklemeye karar verdim.

Mutlu: İyi o zaman, bunu açıklayalım hemen.

Derya: Acele etme, ben açıklarım.

Mutlu odadan çıkar.

Derya sekreterine seslenir: ‘‘Bana Mamur Menkul Değerler'i bağla.’’

‘‘Alo, piyasada hisseler ne durumda? En düşük seviyede mi? Çok iyi. Ne bulursanız alın.’’

Telefonu kapatan Derya, açıklamayı yapar. ‘‘Yönetim kurulunu desteklemeye devam edeceğim.’’

Profesörün koruduğu isterik polis

İçel Emniyet Müdürü'nün görevden alınma hikâyesini okudunuz mu?

Aa, mutlaka okuyun... Yakında best seller olacak.

İsterseniz kısa bir özet vereyim:

İçel Emniyet Müdürü Tuncay Yılmaz, gözaltına aldığı yabancı kadınlarla seks ilişkisine girdiği gerekçesiyle bir polis memurunu bir ilçeye tayin eder.

Ancak memur torpillidir.

ANAP İçel Milletvekili Halil Cin'i devreye sokar. Eski rektör, koskoca profesör, şimdinin milletvekili Cin, ahlaki nedenlerle tayin edilen polis memurunun tayinini durdurmak için İçel Emniyet Müdürü'nü cep telefonundan arar ve bahsi geçen memurun yeniden eski görevine iadesini ister.

İçel Emniyet Müdürü durumu aktarır. Ancak Halil Cin ısrarlıdır. Emniyet Müdürü'ne emir verir tonda konuşmaya başlar.

Emniyet Müdürü Yılmaz sinirlenir ve milletvekili, koca profesör, eski rektör Cin'e, ‘‘Ben parti delegeniz değil, devletin memuruyum’’ diyerek telefonu Cin'in suratına kapatır.

Bence çok iyi yapar.

Ancak işkenceci polisleri savunan İçişleri Bakanı, görevini yapmaya çalışan bu müdürü savunmaktansa, Cin'in isteği doğrultusunda görevden almayı tercih eder. Ve Tuncay Yılmaz merkeze alınır.

Ya işte hikâye bu sevgili okurlar.

Onurlu bir polisin görevden alınma hikâyesi...

Gel de bu ülkede onurlu bürokrat ol...

Viagra'yı kim alacak?

İktidarsızlık tedavisinde kullanılan Viagra isimli hap, Türkiye'ye gelmeden sohbeti geldi.

Bu hap üzerine yazılıyor, konuşuluyor.

Bana sorarsanız bu hapın Türkiye'de satılma ihtimali sıfır.

Çünkü hiçbir Türk erkeği eczaneye girip, ‘‘Bana bir Viagra ver’’ diyemez.

Bunu dediği takdirde, hakkında oluşacak imaja tahammül edemez.

Eczaneye çocuğunu yollasa, ‘‘Ali'nin babası da iktidarsızmış’’ olacağı için çocuğu yollayamaz. Eşine söylese kadın, ‘‘A, kimseye kocası iktidarsızmış dedirtmem’’ yanıtını alacağı için, o da yürümez.

Pfizer'e tavsiyem, bu Viagra denen hapı 900'lü telefonlarla satmaları.

Başka türlüsü mümkün değil.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ

Akrabalık ile akbabalık karıştırılmadığı zaman.













Yazarın Tüm Yazıları