Talabani gerçeği

HANGİSİ doğru konulu bir yarışma açsanız, Celal Talabani adının geçtiği yerde aradığınız "gerçeği" katiyen bulamazsınız.

Dünkü gazetelere göre Talabani, "PKK" konusunda daha önce söylediklerini inkár etmiş, Mesut Barzani ile birlikte yaptıkları basın toplantısında, "PKK’nın Irak topraklarını terk etmesini" istediğine ilişkin haberleri yalanlamıştı.

Ayrıntısı da var:

Mesut Barzani, Avrupa gezisinden dönmüş. O Avrupa temaslarını Talabani’ye aktarmış. Talabani de, Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’le Bağdat’ta yaptıkları görüşmeler hakkında Barzani’yi bilgilendirmiş.

Sonra ikisinin birlikte yaptıkları basın toplantısında Talabani, "PKK’ya çağrıda bulunarak silah bırakmasını ya da Irak’ı terk etmesini istedi" yolundaki haberlerin doğru olmadığını söylemiş. Ardından, "İddia edilen görüşlerin Türkiye’nin önerisi olduğunu, Güneydoğu’daki sorunun siyasal çözüme kavuşması gerektiğine inandığını" belirterek şöyle devam etmiş:

"Sözlerimi cımbızlayarak vermişler. Sözlerime bir bütünlük içinde bakıldığında öyle demediğim ortaya çıkacaktır. (...) Ben o konuşmamda, onlar (PKK’lılar) ısrarla silahlı mücadele yöntemini benimsiyorlarsa, kendi dağları var. O dağlar bizim dağlardan daha geniş ve daha vasidir, demek istedim" demiş.

Tamam mı?

Tamam!

Oysa Celal Talabani, tekzip ettiği sözleri sadece Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’le birlikte 23 Mart 2009 günü Bağdat’ta yaptıkları basın toplantısında söylemiş değildi. Ondan önce Uluslararası Su Konferası için geldiği İstanbul’daki temaslarında da aynı görüşü yansıttığı kulislerde duyulmuştu.

Aksi söz konusu olsa Abdullah Gül, kendisiyle Irak’a giden gazetecilere uçakta:

"Bu işlerin (PKK terörünün) biteceği, kanın duracağı, kardeşliğin güçleneceği bir döneme girmemiz gerekir. Bunun sadece bir yolu olmaz. Bütün yollar denenecektir. Ben ümitliyim. Herkesin bu anlayışa geldiğini düşünüyorum" der miydi?

Dahası gazeteci Nur Batur’un sorularını, Süleymaniye’de yaptığı mülakatta yanıtlarken, "PKK’nın artık silah bırakması gerektiğini" söyleyen ve "Af çıkarsa, PKK, silahlarını ABD’ye teslim edecek" diyen de Talabani idi. (18 Mart 2009 SABAH)

Dün akşam saatlerinde aynı Talabani’nin, "Öyle demedim, böyle dedim" diye özetlenebilecek sözlerini yansıtan haber geldi.

Bu bilgiye göre, Barzani ile görüştükten sonra yaptıkları basın toplantısında:

"Ben arkadaşlara (arkadaş dediği PKK terör örgütünün başındakiler) sesleniyorum. Silahlı mücadelenin dönemi bitmiştir. Siyasi ve barışçıl yollara başvurmalarını istiyorum. Ve silahı bırakmalarını istiyorum. Ama eğer savaşmak istiyorsanız, gidin kendi dağlarınızda savaşın, bizim dağlarımızda değil dedim" demiş.

Bu sözlerin "hangisine güvenelim?" diye sorsanız, size sağlıkli bir yanıt verecek kimseyi bulamazsınız.

Ama kayıtlara geçen resmi beyan bu olduğuna göre, hiç değilse şimdilik ona inanalım.
Yazarın Tüm Yazıları