Tabiyatıynan evet

KIBRIS’ta Türkler de Rumlar da, ana dillerini kendilerine özgü bir şiveyle konuşurlar.

‘Bas bastı gendiyni’ dediği zaman, eğer bu şiveye aşina değilseniz bir felaket haberi ile karşı karşıya olduğunuzu anlamanız mümkün değil.

Otobüsün bir adamı ezdiği haberi verilmektedir size.

Rumların şivesi de Yunanistan’da konuşulan Rumca’dan farklıdır.

Hatta bu fark sayesinde, yani sessiz harfleri sert telaffuz ettikleri için İngilizceyi Yunanlılar’dan daha iyi konuşmakla övünürler.

Bir keresinde Kıbrıslı Rum bir arkadaşım bu üstünlüklerine örnek vermişti: ‘Onlar Sör demeyi beceremez, Tzer derler’ diye.

Çarşamba günü Kuzey Kıbrıs’ta düzenlenen Annan Planı’na ‘evet’ mitingindeki slogan da Cumhurbaşkanı Denktaş’ın sık kullandığı bir sözcüğün Kıbrıs Türk şivesi ile, ‘evet’çilerin tavrını ortaya koyuyordu.

‘Tabiyatıynan evet!’

* * *

DÜN, KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde konuştu ve Türkiye’ye ‘vazifelerini’ anımsattı.

Türkiye’nin çıkarlarını savunacak kimsenin kalmadığına emin olmuş olacak ki, halkın temsilcilerini ‘uyarma’ ihtiyacını duydu.

‘Milli iradenin temsilcisi olan sizler, bu planı kabul eder miydiniz?’ diye Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sorarken, aynı saatlerde, KKTC Meclis Başkanı, Denktaş’ın imzalamayı reddettiği referandum yasasını imzalıyordu.

* * *

RUMLARIN son anda çözüme yan çizerken, Türklerin samimi biçimde çözüm çabası içinde olmaları bugüne kadar çözümsüzlük nedeniyle Türk tarafını ve Türkiye’yi suçlamaya alışmış olanların ellerindeki kozları aldı.

Şimdi kara kara düşünme sırası, Avrupa’da.

Brüksel’in, Türkiye’nin bu duruma hemen bir çare bulması için yaptığı çağrıyı yanıtlamak için kara kara formüller ararken, dün, AB Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu komiseri Günter Verheugen, çok önemli bir açıklama yaptı.

‘Eğer Rumlar ‘hayır’, Türkler ‘evet’ derse, Yeşil Hat Avrupa Birliği’nin sınırı haline gelebilir’ dedi Verheugen.

Bu, Kıbrıs davasının ilk günlerinden beri Denktaş’ın savunduğu ‘taksim’in Avrupa Birliği tarafından ilk kez telaffuzundan başka bir şey değildi.

Aynı gün, Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev’in, Rum kesiminde ‘Hayır’ çıkması halinde KKTC’yi ilk tanıyan ülkeler arasında olacakları açıklaması da önemliydi.

Dünyanın herhangi bir ülkesinde, KKTC’nin tanınması eğilimi taşıyan en ufak bir kıpırtının üçüncü ülkeler tarafından nasıl bastırıldığını ve doğmadan boğulduğunu izlemiş olanlar, bu tip açıklamaların özellikle Washington’dan yeşil ışık yakılmadıkça yapılamayacağını çok iyi bilirler.

Nedir bu değişimi tetikleyen?

Bütün bunların nedeni, Rum tarafının ‘Hayır’, Türk tarafının da Annan Planı için yapılacak referandumda ‘Evet’ diyeceği varsayımı.

O zaman söylecek söz kalıyor mu, ‘Tabiyatıynan evet’ten başka.
Yazarın Tüm Yazıları