Sünni-Alevi el ele

AVRUPA’nın her köşesinden ’Euro faşizmin’ ayak sesleri yükseliyor.Hitler faşizminden ve Stalin komünizminden sonra yeni bir düşman mı yaratılıyor?

Bin Ladin figürüyle altyapısı oluşturulan, elinde tabancasıyla gaddar diktatör görüntülü Saddam Hüseyin ile doruğa çıkarılan önyargılar, Danimarka’da yayımlanan karikatürlerle bir anda tüm İslam ülkelerini saran kin ve nefret protestoları, tam da İslam’ı düşman gibi göstermek isteyenlerin eline yeni kozlar verdi.

Alman-Türk Dostluk Federasyonu Başkanı Ali Kılıç, "Ne yazık ki bu düşman da galiba İslam olacaktır. Dünya barışının bir anda tehlikeye girebileceğini görüyoruz bugün" diyor.

Karikatürlere tepkisini büyükelçilikleri yakıp yıkarak gösteren İslami gruplar, protestolarda her gün birkaç kişinin ölmesine sebep olarak, Avrupa’da İslam’ı yeni düşman olarak göstermek isteyenlerin işine yarıyor.

Kutuplaşmanın izleri daha da derinleşiyor; tehlike çanları çalıyor.

Buna rağmen Avrupa’da yaşamakta olan Türkler tepkilerini sağduyu içerisinde dile getiriyorlar. Provokasyona gelmiyor, tam tersine birlik ve beraberlik mesajları veriyorlar.

Bu arada ilginç bir gelişme olmuş...

Hafta sonunda Berlin Büyükelçisi M. Ali İrtemçelik himayelerinde Köln’de yapılan Birlik Cem’i ve Aşure Günü’ne yaklaşık 3000 kişi katılmış. Milli Görüşçülerden DİTİB’cilere, işadamlarından sivil toplum örgütlerine, Almanya’daki parlamenterlerimiz Vural Öger’den Lale Akgün’e kadar birçok kişi ve grup ilk kez bir araya gelmişler. Cem Vakfı Avrupa Koordinatörü Alişan Hızlı tarafından yapılan toplantıda Alevi ve Sünni vatandaşlarımız ilk defa yan yana saf tutarak Cem’e katılmışlar. Konuşmalar hep aynı doğrultuda olmuş.

Türbanlı-türbansız bayanlar aynı salonda dua etmişler. Sonra da hep birlikte pirişilen aşureyi yemişler. "Hz. Hüseyin Kerbala’da, Mustafa Kemal Atatürk de Anadolu’da emperyalistlere boyun eğmeyerek tarihe malolmuştur. Geçmişte yaşanan bazı tadsız olaylar nedeniyle bugün birbirimizin gözünü oyacağımıza bize düşen Cumhuriyetimize bugün dünden daha fazla sahip çıkmaktır. Türkiye’yi Bosna’ya çevirmek isteyenlerin oyununu hep beraber bozalım."
Evet, Avrupa’da bir şeyler oluyor...

Uranyumsuz santrala dönüş

’TÜRKİYE’de nükleer santrallar yeniden tartışılmaya başlanırken, www.extrahaber.com’da ’Fransa’da yayınlanan Science et Vie dergisinin geçen Eylül sayısında yayınlanan ’radyosyonsuz nükleer santral’ çalışmaları ile ilgili bir haber okudum. Cecil Bonneau’nun haberine göre, Fransa, Çin, Güney Kore, Japonya, AB ve ABD’de radyasyonsuz, uranyumsuz, hidrojen izotopları ile enerji üretecek nükleer santral için anlaşma yapmışlar. İlk santral Fransa’da kurulacakmış. Ülkemizin radrasyon çöplüğüne çevrilmesini istemiyoruz. Enerji Bakanı Sayın Hilmi Güler’in bundan haberi oldu mu acaba?’

Biliyor musunuz

TÜKETİCİLER Birliği Konya Şube Başkanı Kemal Özer’in "Kurulacak nükleer santrallerın riski yöre halkının, peki nimeti kimin?" diye sorduğunu...

BAYRAMPAŞA Belediyesi’nin, ilçe sınırlarındaki hayvanlara ’mikroçip kimlik’ vermeye başladığını ve tüm bilgilerin internet ortamında kayıt altına alındığını...

SÜLEYMAN Çelebi, Derya Sazak, Burhan Şenatalar, Ersin Salman, Ertuğrul Günay, Meral Okay ve Vicdan Baykara’nın konuşmacı olarak katılacakları ’Solda Yenilenme-Bütünleşme-Kitleselleşme’ toplantılarının dördüncüsünün 25 Şubat Cumartesi günü İzmir Atatürk Spor Salonu’nda yapılacağını...

Kurbağanın piştiğini fark etmediği gibi

İNSANİ Değerler ve Ruh Sağlığı Vakfı Başkanı, Psikiyatrist Prof. Nevzat Tarhan, kredi kartları konusunda bir uyarıda bulunuyor:

Sorumluluk duygusu sahibi, prensipli, onuruna düşkün kişilerin borçlarını ödeyemediklerinde kolayca depresyona girdikleri biliniyordu.

Kredi kartları ilk tanışanlarda zihinsel körlük yaparak risk hesabı yapmayı engelliyor.

Beklentileri yüksek, eşi, yakınları, çevresi ve reklamların etkisi ile tüketim davranışı değişen sabit gelirli kişiler ciddi risk altında.

Kredi kartı ile alışveriş yapanlar kazandaki kurbağa duygusu ile acıyı hissetmiyorlar. Bilindiği gibi suyu yavaş ısıtılan kurbağa piştiğini fark etmez. Fark ettikleri anda da zaman geçmiş oluyor. Kredi kartı kişiyi borç duygusu uyandırmadan borçlandırdığı için tüketimi, harcamayı kolaylaştırıyor. Uzun vadeli düşünmeyen kişilere kredi kartları tuzak etkisi yapıyor.

Kredi kartı borçlularına bankaların yardım etmesi sosyal bir sorumluluktur

Kredi kartları ile borçlanan kişiler ödemekte samimi iseler bankaların esnek davranması gerekir.

Ödeyemeyeceği bir borç yüküne ulaşan kimsede çaresizlik duyguları oluşuyor. Eğer destek ve yardım alamayacağını da görürse kolayca yaşamına son verebilir.

’Kırık Kanatlar’

BEN
emekli bir subayım, Kanal D’de bir dizi gösterimdedir ’Kırık Kanatlar’... Sanırım, içimizi ısıtan, bizleri heyecanlandıran ’Şu Çılgın Türkler’in rüzgarından yararlanmak amacıyla senaryosu alelacele yazılıp vizyona yetiştirilmiş; ama son derece özensiz, dikkatsiz ve araştırmadan... Bir sürü hata var. Yapımcı hiç mi savaş filmi görmedi?

Erol BUYURGAN buyurgans@yahoo.com.tr

TURİNG’in kurucusu ve 42 yıllık Başkanı Reşit Saffet Atabinen’in (aynı zamanda Lozan Konferansı’nın Genel Sekreteri) Türk kültür hayatındaki yerini değerlendirme toplantısında Prof. Semavi Eyice konuşacak. Bu cumartesi TTOK’un 4. Levent’deki merkezinde, saat 15.00’de. Etkinliğe, Bülent Evcil de ’flüt resitali’ ile katılıyor.

DEVLET sanatçısı, piyanist Gülsin Onay, ÇEV yararına bir konser veriyor. Cuma günü, Yeniköy’deki Avusturya Kültür Ofisi’nde saat 20.00’de.

GÜNÜN SÖZÜ

"Başbakan’ın ithal doktor önerisine bizim çözüm önerimiz, sağlığı komaya sokan hükümetin görevinden ihracıdır."

(Antalya Tabip Odası Başkanı

Dr. Naci İşoğlu)
Yazarın Tüm Yazıları