Paylaş
Tempolu oynuyorlar. Kazanmak için kontrollü hücum etmemiz ve pota altını iyi kullanmamız gerekiyor” dedi... Dedi ama kendi uyarısına kendisi kulak asmadı ve pota altı kullanımını ihmal ederek takımını çeper gerisinden ‘sallabol’ oynamakta ısrar ederek yanlış taktik seçimiyle Monaco engelini aşamadı.
İYİ BAŞLADIK AMA...
Oysa ki; yavaş başlama kötü alışkanlığını kırarak, hızlı tempoyla, sonu isabetle üçlüklerle biten geçiş hücumlarıyla canlı başladık maça. Pivotları Motiejunas’la içerden yüklenerek maçta kaldılar. Pleiss’la pota altı boyalı alan ataklarına reaksiyon verdik. Savunmada onları yarı sahaya kitledik. Keskin atıcıları boş alan bulup şut olanağı bulamadı. Set hücumunda çok zorlandılar. Ta ki koşunca coşan, coştukça koşan Monaco, tempoyu kenardan gelen atletik beşiyle, bizimkisi seviyesine çıkartana kadar. Kontra baskıyla oyun hakimiyetini geri aldılar. Biz dışarıdan zorla yaratılan pozisyonlarda boş şut sıkarak ısırmakta ısrar ettikçe, bütün atıcılarını seferber ederek, maça kafa attı Monaco.
ELİMİZE FAZLA GÜVENDİK
Onlar ikinci yarıda Zizic in faullerinin artmasından yararlanarak pota altımıza Motiejunas ve Moerman’la yüklenirken biz ilk çeyrekteki gibi elimize güvenip şut sıktık durduk. Kafa kafaya giden maçın son dakikalarında Ataman’ın, gecenin suskun adamı Mike James’in üzerine 4 faullü Zizic’i çıkarması hataları katmerledi ve maçı kaybettik.
Paylaş