Paylaş
Tam 50 gün geçti, Fenerbahçe 12’nci resmi maçında yine Lucescu’nun Dinamo’su ile karşılaştı. Dolayısıyla net bir karşılaştırma fırsatı oldu dünkü maç. Bir bakıma 50 günlük bir karne fırsatıydı bu.
1- FERDİ'DEKİ GELİŞİM TAKDİRE DEĞER
Bu maçların altısında dörtlü, altısında üçlü savunma tercih etti Portekizli Hoca. Geçen sezon Pereira da takımını 3-4-2-1 dizmiş ama Fenerbahçe hücumda çoğalmayı becerememişti. Pereira’nın futbolu çoğunlukla geride 7 kişiyle güvenli, önde 3 kişiyle tenha bir görüntü vermişti. Jesus’un Fenerbahçe’sinde Ferdi-Alioski adeta açık gibi oynuyorlar. Dün herhalde Ferdi’nin ortalama pozisyonu, Pedro’nun önünde çıkmıştır! Ferdi’nin taç atışlarında gösterdiği gelişim de takdire değer.
2- ARAO-CRESPO DAHA ÖNDE OYNUYOR
Viyana'da üçlü savunmaya geçildiğinden beri Arao da stoperlerin içine gömülmüyor. Arao-Crespo daha önde konumlanıyorlar, böylece ikinci topları daha rahat topluyor bu ikili. Dinamo Kiev ile oynanan ilk iki maçta Fenerbahçe’nin yaşadığı en büyük sorunlardan biri şuydu: Kaleci Buschan uzun vuruyor, Szalai-Kim karşılıyor ama serseri topu Dinamolular kazanıyorlardı. Dün bu topları büyük çoğunlukla Fenerbahçeliler topladılar.
3- GURUR VEREN KOREOGRAFİ
Maçın başındaki “Yurtta sulh, cihanda sulh” koreografisinden Türk ulusu olarak gurur duyduk. Fenerbahçe taraftarına da teşekkür ederiz bu şık davranış için. Jesus da adeta “yurtta pres, cihanda pres” stratejisiyle oynatıyor takımını. Dün son yarım saatte ufak tefek panik sinyalleri olsa da, özellikle ilk bir saatte her hattıyla büyük takım davranışı gösterdi Fenerbahçe.
4- JESUS TAM BİR BÜYÜK TAKIM HOCASI
Jesus sadece oynattığı futbolla değil söylemleriyle de net bir büyük takım hocası... Son günlerde ülke puanına, Türkiye’nin hak ettiği sırada olmamasına yaptığı göndermeler çok önemli. Türk futbolu, “Bir haftada üç müsabakaya çıktık, yorulduk” palavrasının arkasına sığınan teknik adamlara alışmışken, Jesus’un “Sadece küçük takımlar haftada 1 maç oynar” aforizmasını çerçeveletip duvarlara asmamız lazım bence.
Paylaş