Paylaş
Beşiktaş, Fernando Santos’la 5 lig maçına çıktı, 4’ünde gol atamadı. Karagümrük galibiyetini Santos’a yazamıyorum, zira o takım hâlâ Serdar Topraktepe’nindi. Pendik’e, Adana’ya, Sivas’a gol atamadılar. Trabzonspor’u pragmatik oyunla, çoğunlukla topu rakiplerine bırakarak, bir Semih Kılıçsoy solosuyla yendiler. Trabzon %55’le oynadı, rakip ceza alanında topla buluşma verileri de 27’ye 10’du.
SANTOS’UN CV’SiNE DiKKAT
Peki Topraktepe ile Hatay’ı 2-1, Rize’yi 4-0 yenen, yine Serdar Hoca etkisinde Karagümrük’ü 3-0’la geçen takım Santos’la nasıl böyle bambaşka bir felsefeye büründü? Bu sorunun yanıtı Santos’un CV’sinde gizli. Yıldızlar topluluğu Portekiz’i bile tutuculaştıran, ilk 15 maçta 9 kez 1-0’lık skorlar alan bir teknik adam Santos. Yunanistan’la da 49 maçın 29’unu 0-0, 1-0 ve 1-1 bitirmiş. Beşiktaş’ı da yavaş yavaş Yunanistan’a benzetiyor zaten. Gerçi dünkü maç özelinde sahada bir değil, iki tane Yunanistan olduğunu da söyleyebiliriz.
MUCi HAZIR GELMiŞ
İki ekip de uzun süreler kontrollüydü, geçiş fırsatıydı stratejileri. Özellikle ilk devrede iki takımın da topu istemediği, adeta sahaya topu isteyen üçüncü bir ekibin gerektiği bir müsabaka oynandı Kayseri’de.
Dünün Beşiktaş adına olumlu tarafıysa Muci’nin hazır gelmesi. İştahının çok iyi olması. Özellikle merkeze gelerek birçok aksiyon yarattı Arnavut yıldız. Dün inceledim, kariyerindeki 178 maçın 173’ünde merkezde ya da solda oynamış Muci... Ancak Portekizli Hoca (bilmiyorum hangi sebeple) onu uzun süre sağa hapsetti. Eğer Muci esas yerine, yani on numara rolüne geçer ve Semih’le düzenli olarak ileri ikilide birlikte oynarlarsa, Beşiktaş üzerine gelecek inşa edebileceği bir oyun bulmuş olur bence.
Paylaş