Yeni moda: Geçiş oyunu

İNGİLİZLER “transition play” diyorlar, Almanlar “umschaltspiel”... “Geçiş oyunu” diye çevrilebilecek bu kavram, futbolda 2010’ların en moda terimi.

İspanya ve Barcelona’nın 21’inci yüzyılın başını domine ettiği “tiki taka” oyununu Almanlar’ın bu icadının bitirdiği söyleniyor.

Xavi-Iniesta’lı İspanyol yılların aksine ilk amaç topla çok fazla oynamak değil, hatta amaç topla oynamak bile değil.

Amaç, savunma-hücum ve hücum-savunma geçişlerini süratli yapabilmek.

Topu kaybettiğin anda savunma pozisyonuna anında geçip geri kazanmak...

Topu kazandığın anda hücum pozisyonuna süratli geçip rakip kalede bitivermek.

Pereira sezon başından beri 40 basın toplantısı düzenlediyse 30’unda bu kavrama işaret etmişti zaten:

“Kaybedince reaksiyon vereceğiz. Hücuma hızlı geçeceğiz” diyordu sürekli Portekizli hoca.

Bence Fenerbahçe henüz bu konuda ihtisas düzeyinde değil.

Ama dünkü Kasımpaşa oyununda Portekizli’nin bayılacağı biçimde uyguladılar bunu:

İlk golde Hasan Ali-Adem’in göbekte kapışmasıyla Diego’nun gol pozisyonuna girişi arasında 4-5 saniye var.

İkinci golde bu kez Diego kazanıyor ve ilki kadar süratli olmasa da yine rakiplerini hazırlıksızken penaltıya zorluyorlar.

İki baskın atak. İki ani hücum.

Bir gol, bir de penaltı üretimi.

Hatta bu iki pozisyonun yanına 48’de Gökhan’ın Adem’den kazandığı ve Diego’nun şutuyla sonuçlanan net fırsatı da ekleyin.

İşte Pereira’nın da hayal ettiği bu.

ALPER USED TO PLAY AS A MIDFIELDER*

PEREIRA’nın sezon başından beri üçlü orta sahayla oynamasının hatta bu üçlünün içinde ısrarla Mehmet ve Souza’ya yer vermesinin altında da aslında bu neden yatıyor:

Portekizli hoca kafayı fena halde top kapmaya takmış durumda!

Evet Mehmet’le Souza gerçekten de çok top kazanıyorlar ama bence aynı kalitede kullanamıyorlar.

Pereira bunu dert etmiyor, onun için öncelikli iş rakip hücumları üçüncü bölgeye gelmeden ikinci bölgede bu iki örümcek adamın kapacağı toplarla bitirmek.

Kazandıkları toplarla bence hızlı çıkamadıkları için Klopp ya da Heynckes düzeyinde bir “geçiş oyunu” yapamıyorlar ama Pereira belli ki halinden memnun.

O yüzden de bu iki top kapıcının yokluğunda ortada Kadlec’e yer verdi zaten.

Kadlec’in tüm kariyerini inceledim, stoper-sol bek dışında Mart 2013’te Stuttgart’a karşı bir kez sağ bek oynamışlığı var.

Ama orta saha tecrübesi sıfır.

Dün de gayretliydi ama baskı altında top kullanma melekesi zayıf olduğu için üretici olamazdı şüphesiz.

Benim anlayamadığımsa şu: Amed maçında iyi gözüken Meireles’in hazır olmadığını düşünmüş olabilirsiniz.

Ama hiç kimse Pereira’ya Alper’in orta saha geçmişi olduğunu söylemiyor mu sahi?

* Vitor Pereira’ya özel not: Türkçe konuşamadığınızı biliyorum. O yüzden yukarıda size özel bir İngilizce cümleye yer verdim: Alper, geçmişte orta sahada oynamıştı. Eskişehir’de. Hatta milli takımda da...

DIEGO VE KÖŞE GÖNDERİ

DIEGO’nun bu sezon iki golü var. İkisini de 38’de attı, ikisinde de 39’da bayrağı kırıp sarı kart gördü! Celtic maçında da olağanüstü sorumsuz bir kırmızı kartı vardı. Birinin Diego’ya hâlâ büyük bir takımda oynadığını hatırlatması gerek.

HAKEM BARAJ KURAMADI

20’de Yıldırım’ın sprey çizdiği yer 8 metre... Üstelik oyuncular da spreyin bariz biçimde önünde baraj kurdular! Adem oyunda kaldığı süre boyunca her duran topa 3-4 metre mesafede bekledi! Yıldırım’ın “9,15 metrelik çap” üstüne düşünmesi gerek galiba.

MAÇIN SLOGANI: TEBRİKLER GÖKHAN

53’te Kjaer’den kornere çıkan topta hakemin verdiği yanlış kararı düzelten Gökhan’ı ne kadar tebrik etsek az.

KADER ANI: 32. DAKİKA

KASIMPAŞA Tunay’la sağdan tehlikeli geldiğinde Del Valle’nin vuramadığı bomboş top takımının kaderini değiştirdi.

MAÇIN OLAYI: ALPER’İN GOLÜ

İNGİLTERE’de atılsa nette binlerce kez paylaşılırdı. Omeruo-Pavelka’ya unutmak isteyecekleri bir 5 saniye yaşattı.

TEKNİK DİREKTÖR KARNESİ: VİTOR PEREİRA

1- KADLEC tercihini anlayamadım. Top kaptırıp başına iş açmadığı için çok şanslıydı. 

2- VAN Persie’nin iyi oynadığı bir günde doksan dakika sahada kalmasını dilerdik.

RIZA ÇALIMBAY

1- EREN, Kasımpaşa’nın yarısı. Ama onun yokluğu üstüne daha fazla plan yapılmalıydı.

2- 15 yıldır seri kazanma-seri kaybetme sorunu var. Moral düşüşü takıma yansıyor.

MAÇIN YILDIZI: ROBİN VAN PERSİE

DÜN tam bir 9,5 numara gibiydi. Birinci golden önceki topuk pası, onun özeti gibi. Form geçici, klas kalıcı. Ama form tuttuğunda da tadına doyum olmuyor.

MAÇIN HAYAL KIRIKLIĞI: TİTİ

OZAN’la çıktığı hava topunda gereksiz bir dirsekle sarı kart gördü. Volkan’a yaptığı penaltı da son derece kontrolsüz. Bir stoper bu kadar dikkatsiz olmamalı.

MAÇIN HAKEMİ: BÜLENT YILDIRIM

1- F.BAHÇE’nin ilk golünden önce Hasan Ali’nin Adem’e faulü söz konusu.

2- TITI’nin Volkan’a faulünde verdiği penaltı kararı ve kart, doğru karar.

NOTU: 7,9