Paylaş
Okan Hoca ne yaptığının farkındaydı, amacı topla daha fazla oynamak değil, daha verimli ve hızlı hücum etmekti. 2013’te Heynckes yönetimindeki Bayern’de Robben-Ribery, Barcelona karşısında ne yaptılarsa, Barış-Kerem-Rashica da onu yaptılar. Özellikle ilk 45’te yavaş Gustavo’nun üzerine oynayarak çektiler fişi. Buruk’un taktiksel olarak mat ettiği Fenerbahçe Teknik Direktörü Jesus’sa dün sanki gömleğinin içinde Vitor Pereira’yı saklıyor gibiydi!
Nisan 2013’te Heynckes yönetimindeki Bayern, Devler Ligi yarı finalinde Barcelona’ya karşı favori olarak gösterilmiyor; beş sezondur Avrupa futbolunu domine eden Messi ve arkadaşlarının yine finalist olacağı düşünülüyordu. Barcelona ilk maçta Münih’te topla yüzde 63 oynadı, yine bin pasa yakın bir istatistik yakaladı ama kazanan 4-0’la Heynckes’ti. Dâhi Heynckes’in talebeleri rövanşta da topla daha az oynayarak Barça’yı 3-0’la geçip tarihi bir zafer kazandırdılar Bavyera ekibine.
GUSTAVO’NUN ÜZERiNE OYNADILAR VERiMLi HÜCUMLAR
Dün Kadıköy’de Okan Buruk’un içinden Heynckes çıktı adeta! Böyle bir maçta elinizde üç klasik santrfor varken en uçta Barış’la başlamak cesur bir karar. Ancak Okan Hoca ne yaptığının farkındaydı, amacı topla daha fazla oynamak değil, daha verimli ve hızlı hücum etmekti. Robben-Ribery 2013’te ne yaptılarsa, Barış-Kerem-Rashica da onu yaptılar. Özellikle ilk 45’te yavaş Gustavo’nun üzerine oynayarak çektiler fişi.
1- BEŞLi SAVUNMAYI DEĞiŞTiRDi AMA... JESUS GEÇ KALDI
Buruk'un taktiksel olarak mat ettiği Jesus’sa dün sanki gömleğinin içinde Vitor Pereira’yı saklıyor gibiydi! Büyük maçlara beşli savunmayla çıkma stratejisi dün bir kez daha kaybetti. Devrede dörtlüye dönüş de oyunun kaderini değiştirmedi zira Jesus’un aynen Trabzon ve Antalya maçlarında olduğu gibi değişiklikleri yine geç kaldı. Dün Barış ilk 20 dakikada Gustavo’yu sahadan sildikten hemen sonra Jesus dörtlü savunmaya dönebilirdi. 70’lerde gelen o üçlü değişikliğin de en az 15 dakika önce yapılması gerekirdi.
Dünkü derbiden özel bir parantezi de Barış için açmak lazım. Sahada kaldığı süre boyunca kusursuza yakın oynadı. Hemen her tercihi doğru, her koşusu etkiliydi. A milli takım, özellikle deplasmanlar için bir santrfor alternatifi kazandı dün.
2- YiNE iHTiYAÇ DUYULAN YERDE SAHNEYE ÇIKTI
BİR YAŞAYAN EFSANE OLARAK FERNANDO MUSLERA
12 yılda Galatasaray formasıyla tam 14 kupa kazandı. Bugün bu kupaların yarısını verin, ben evime götüreyim dese itiraz edemezsiniz! Hep söylerim, Türk futbolunda 90’lar Gheorghe Hagi’nin, 2000’ler Alex de Souza’nın yıllarıydı. 2010’lara Muslera damga vurdu, madalya koleksiyonu yaptı. Uruguaylı efsane galiba bununla yetinmeyecek, 2020’lerde de koleksiyonuna yeni kupalar eklemeye kararlı. Dün yine ihtiyaç olduğunda oradaydı, 36’da Batshuayi, 37’de Arao, 67’de Samuel vurduğunda hep doğru zamanda doğru yerdeydi.
F.BAHÇE’NİN YERLİ OYUNCULARI GERİLEDİ Mİ
Sebeplerine ya da derinlemesine analizine girmeden, sizinle istatistiki bir bilgiyi paylaşacağım. Fenerbahçe, 2 Ekim’de Beşiktaş’a karşı ilk 11’de 4 yerliyle başlamış. Sonrasında Karagümrük’e 3, Ankaragücü’ne 4, Başakşehir’e 5, İstanbul, Sivas ve Giresun’a karşı dörder yerli ilk 11’deler.
DÜNYA KUPASI SONRASI DEĞiŞiM
Hatta bu süreçte Avrupa’da sınır olmadığı halde Larnaka’da beş, Kiev’de de dört Türk futbolcu sahada. Ekim-Kasım’da oynanan 11 resmi maçta ortalama dört yerli hep ilk 11’de.
Dünya Kupası sonrasıysa durum değişmiş: Fenerbahçe, ara sonrası oynadığı 4 lig maçında da üçer yerliyle sahaya çıktı.
ACABA SORUN NE?
Merak ettiğim şu: Fenerbahçe’nin sezona gayet iyi giren yerlilerine ne oldu? Düşüş mü yaşadılar yoksa forma rekabetinde geride mi kaldılar?
BATSHUAYİ’NİN OFSAYTTAN BİR TÜRLÜ ÇIKAMAMASI
Elbette hepimiz, Michy Batshuayi’nin iyi bir sezon geçirdiğinin farkındayız. 2021-22’deki sallantılı performansı, yerini daha stabil bir çizgiye bıraktı. Sahada daha çalışkan ve daha keskin bir Batshuayi var bu sezon.
BU KONUDA DAHA CiDDi OLMASI GEREKiYOR
Ancak Batshuayi cephesinde değişmeyen bir şey var. O da aynen geçen sezon Beşiktaş formasıyla olduğu gibi çok basit ofsaytlara düşmesi. Daha doğrusu, ofsayttan bir türlü çıkamaması. Geçtiğimiz hafta Hatay maçının 3’üncü dakikasında geriye hızlıca dönmeyip düşmüştü ofsayta. Dün de 24 ve 55’te bire bir aynı şekilde çıkamadı bir türlü ofsayttan. Belçikalı’nın bu konuda daha ciddi olması gerek.
GALATASARAY’DA İTİRAZ NEDENLİ SARI KARTLAR
Malumunuz, 25 Aralık’taki İstanbulspor maçında Torreira sahayı yakın çizgiden terk etmeyi reddederek sarı kart görüp cezalı duruma düşmüştü. Dün 26’da Sacha Boey topu yere vurarak, Oliveira hakemi omzundan tutarak, 45+7’de Mertens itirazdan, 90+10’da Icardi formasını çıkararak sarı kartlar gördüler. Galatasaray’ın bu yoğun takviminde gereksiz kart sayısı biraz fazla gibi.
Paylaş