Paylaş
2018’de nihayet bu saçma hazırlık maçı politikasından kurtulduk. Şu an içinde olduğumuz 5 maçlık seri, gayet ciddi rakiplerle: İrlanda (31), Karadağ (46), İran (36), Tunus (14) ve Dünya Kupası ev sahibi Rusya ile. 3 gün önce oynadığımız İran, Asya’nın en iyi takımıydı. Dün oynadığımız Tunus da Afrika’nın en iyisi. Hatta şu anda FIFA sıralamasında Hırvatistan, Kolombiya ve İtalya gibilerin üstündeler ve 18 Haziran’da Dünya Kupası’nda İngiltere’yle oynayacakları için de fiziksel olarak iyi seviyedeler.
KÖR DÖVÜŞÜ GİBİ
- Dün de maça sert ve dinamik başladılar; onların mücadele tutkusuyla hakem Fedayi San’ın anlayışlı yönetimi birleşince kör dövüşü gibi bir 60 dakika oynandı Cenevre’de. Sanırım bu noktada Lucescu’nun orta saha tercihini sorgulamak gerek: Acaba “Okay-Mahmut-İrfan”lı yetenek kısıtlısı üçlü merkez seçimini Tunus’la savaşabilmek için mi yaptı Rumen Hoca? Ancak özellikle Mahmut-İrfan’ın ikinci-üçüncü bölge geçişinde yetersiz kaldıklarının altını çizmek gerek.
60’ta Cenk’in yaşadığı garip hadiseyle birlikte maç bizim için bitti zaten. 2 sene önce milli takıma kaptan olması gerektiğini yazdığım ve dün bandı taktığı için gururlandığım Cenk’in her ne sebeple olsun tribünle diyaloğa girmesi absürt. Biz milli takım formalı ağalardan, kabadayılardan, adam gibi adamcı yapaylıktan bıktık Cenk. Şu anki takımı sevme nedenimiz de oynadığınız oyun değil. Medeni ve görgülü bir tablo yaratmanız. Umarım herhangi bir bahaneye sığınıp bizi tekrar o ilkel görüntüye döndürmezsiniz.
MAÇIN ADAMI: ÇAĞLAR SÖYÜNCÜ
Her geçen maç gelişiyor. Hızlı Kaan’la da göbekte bir ritim yakaladılar. Lucescu’nun temel ayarlarla fazla oynamaması da uyum geliştirmemiz açısından avantaj.
Paylaş