Paylaş
Dün meslektaşım Kerim Beşer’den şöyle bir istatistik öğrendim: Süper Lig’in ikinci devresinde maçlarında en az gol olan takım Beşiktaş’mış (10 haftada 17 gol). Yeryüzünün istediğiniz noktasına gidin, “Santos’un takımı, ligde maçlarında en az gol yaşanan ekipmiş” deyin, futboldan azıcık anlayan bir kişi bile şaşırmayacaktır bu veriye. Ve Süper Lig’in 4 devinden biri, ligde 38 maçın 30’unda dominant oynama alışkanlığı olan Beşiktaş, genetiğine, kimyasına uyması güç bu teknik adamı getirdi göreve. Fernando Santos’lu Beşiktaş’ın bu 10 haftalık süreçte en önemli üç problemi şu:
1- Beşiktaş maçlara çok düşük viteste başlıyor. Hemen her maçta ilk devreleri rölantide geçiriyor. Fernando Santos’la sadece 2 maçın ilk devrelerinde (İstanbul ve Trabzonspor’a Semih sololarıyla) gol bulunabildi. Süper Lig’in bir devinin her maçta ilk devreyi çöpe atma lüksü yok.
MODERN ZAMANLARDA BÖYLE BiR iSTATiSTiK YOK
2- Bu 10 maçın beşinde (Sivas, Pendik, Galatasaray, Gaziantep ve Antalya’dan) ilk 10 dakikada gol yedi Beşiktaş... Ben Süper Lig’in modern zamanlarında bir takımın daha böyle bir istatistiği olduğunu zannetmiyorum. 10 maçın 5’inde ilk 10 dakikada gol yemek akıl almaz.
3- Düne kadar üçüncü büyük problem de Beşiktaş’ın geriye düştükten sonra veremediği reaksiyondu. Pendik’e, Sivas’a, Antep’e 80 dakika tepki veremediler. Dün ilk kez Antalya’ya karşı bence ikinci devrede güçlü bir reaksiyon verdiler. Ancak o da geri dönüşe yetmedi.
Beşiktaş’ın tarihi belli. Tribünlerinin gücü belli. Kadrosu da bence hiç fena bir kadro değil. Fernando Santos’a acilen Beşiktaş müzesi, semti, çarşı filan gezdirilip siyah beyazlıların tarihine uygun maç başlangıçları yapması gerekliliği anlatılması gerek.
Paylaş