Paylaş
Fenerbahçe’nin Portekizli teknik adamı Pereira’nın İstanbul’a adım attığı andan itibaren kafasında net bir oyun planı vardı. Stratejisi belliydi. Transfer planlamasını da belli ki ona göre yaptı: Yüz metrede oynayamayacağını düşündüğü Gökhan Gönül’ü istemedi, Samuel’den kanat bek yarattı. Üç stoperle oynayacağı için Kim’i transfer etti. Merkezden geçiş fırsatı vermek istemediği için Crespo’yu getirdi.
FENERBAHÇE LİGİMİZİN FAUL LİDERİ
Fenerbahçe 16 haftanın sonunda fiziksel bir takıma dönüştü, sarı lacivertliler gün itibariyle ligin en fazla faul yapan ekibi. Sezonun başındaki Eintracht Frankfurt, sonrasında Hatay, son dönemde de Rizespor maçlarında olduğu gibi bol geçişli maçlarda Fenerbahçe parlıyor. Rakibinin tamamlayamadığı hücumlarda hızlı çıkıyor, orta sahalar kaybolduğunda Pereira’nın dakikaları başlıyor. Ancak Alanya, Konya ya da Göztepe maçlarında olduğu gibi sete yerleşerek savunan takımlara karşı çaresiz kalıyor. Asla taktiğini esnetmeyi ya da sahadaki hücumcu sayısını artırmayı düşünmüyor. O yüzden Pereira’nın Süper Lig’de bir maç kazanması için rakibinin topa sahip olmak istemesi, stoperleriyle öne çıkması, orta sahayı dönem dönem boşaltması gerek.
BEŞİKTAŞ, PEREİRA’NIN HAYALİNDEKİ GİBİ!
Esasında Beşiktaş da Pereira’nın hayalini kurduğu riskleri alan bir takım. Stoperleriyle oyun kurmayı seviyorlar, son Kayseri maçında Serdar’ın atakları ne kadar önde kurguladığını gözlemledik. Sete yerleşmeyi seviyorlar, pas serileri yaparak boşluk aramaya alışıklar. Beşiktaş bu sezon Süper Lig’in topla en fazla oynayan ve en fazla şut çeken takımı.
Siyah beyazlılar oyununu tutturduğunda, rakip yarı alana yerleştiğinde, atak sürekliliği sağladığında keyif alan ve keyif veren bir takım. Ancak bu oyun ezberi zaman zaman başlarına iş de açabiliyor. Eğer karşılarında Beşiktaş’ın tamamlayamadığı hücumlarda ofans planına çabuk geçebilen bir takım varsa bedel ödeyebiliyor siyah beyazlılar. Muhtemelen Önder karaveli’nin de bu maçtaki bir numaralı meselesi bu olacak: Kaybedilen toplarda çabuk reaksiyon vermeye çalışacak Beşiktaş.
FENERBAHÇE 116 KM KOŞUYOR
Bu sezon maç başı kat edilen mesafe istatistiğinde Fenerbahçe ve Galatasaray’da belirgin bir yükseliş oldu. Sarı kırmızılılardaki yükselişi sanırım takımdaki genç oyuncu sayısının artışına bağlayabiliriz. Fenerbahçe’deyse bir Pereira etkisinden söz edilebilir. Çünkü kurguladığı oyun, fiziksel olarak çok talepkâr. Fenerbahçe bu sezon maç başına 115,7 km ortalama mesafe kat ederek, bu kategoride Beşiktaş’ın 4 kilometre önünde.
KARTAL, KAYSERi MAÇINDA FAKLIYDI
Ancak enteresandır, sezon boyu fiziksel verilerde geride kalan Beşiktaş da, Kayseri önünde farklı bir görüntü çizdi. Bence Sergen Yalçın döneminin sonuna gelinmesinde kritik kilometretaşlarından biri, Kasımpaşa maçının son çeyreğinde Ghezzal’in çıkıp Mehmet Topal’ın girmesi oldu. karaveli ise Kayseri önünde son bölümdeki Güven ve Oğuzhan hamlelerinden olumlu sonuç aldı. Ayrıca Beşiktaş o maçta Kayseri’den yaklaşık 5 km fazla koştu. Siyah beyazlıların 116,2 km istatistiğine karşılık Kayseri 111,5’ta kaldı.
BEŞİKTAŞ SET HÜCUMUNDA ETKİLİ
Beşiktaş’ın Sergen Yalçın’la üçüncü sezonuna giren, tanımı net bir oyunu var. Hatta filmi daha geriye sarıp, bu oyunun temelleri Slaven Bilic döneminde atıldı, şenol Güneş döneminde de kat çıkıldı diyebilirsiniz pekala. Stoperleriyle öne çıkmayı seviyorlar. Rakip yarı sahada maksimum pas yapmaya çalışıyorlar. Sete yerleşip örerek hücum ediyorlar. Ki bu sezon maç başına ortalama 12’ye yakın ‘on pas üst pas serisi’ yakalamışlar.
Bu sayı Fenerbahçe’de 8,69 olarak gerçekleşmiş. Fenerbahçe ise Vitor Pereira’nın direkt hücum mantalitesiyle paralel olarak o kategoride Beşiktaş’ın önünde.
UZAKTAN GOL BEKLENEBİLİR
Fenerbahçe 8 ceza alanı dışı golüyle Süper Lig’in lideri. Beşiktaş’ın ise 6 golü var. Bu maçta Valencia, Crespo, Oğuzhan, Can gibi oyunculardan bu tarz goller izleyebiliriz.
İki takımın da duran top performansları zayıf. Ne Pereira ne de görevde kaldığı süre boyunca Sergen Yalçın, kornerlerde-frikiklerde ofansif olarak yaratıcı bir şeyler sergiletemediler takımlarına. Zaten 16 hafta sonunda iki takımın duran toplardan (penaltılar dahil) üçer golleri olması da bunun kanıtı. Ayrıca her iki takımın özellikle Avrupa maceralarında duran top zafiyetleri de su yüzüne çıktı. Beşiktaş’ın Sporting ve Dortmund’dan, Fenerbahçe’nin Antwerp ve Alanya’dan yediği gollerde sorun benzerdi: Alanı savunuyorlar. Bir oyuncu alan dışına çıkıp dengeyi bozuyor ve çok rahat kırılıyor her iki takımın da savunması.
VALENCİA, CRESPO, OĞUZHAN VE CAN
Bu sezon iki takımın da iyi olduğu departmansa, ceza alanı dışından denedikleri şutlar. Fenerbahçe 8 ceza alanı dışı golüyle bu alanda lig lideri. Beşiktaş’ın da hatırı sayılır 6 golü var. Bu maçta Valencia, crespo, Oğuzhan, can gibi isimlerin de sahada olması beklendiğine göre uzaktan gol izleyebileceğimiz bir müsabaka bu.
SON 15 DAKiKA KRiTiK
Süper Lig in genel karakteristiğiyle paralel olarak yine son 15 dakikaların kritik olduğu bir maç beklenebilir bugün. Ligimiz fiziksel veriler anlamında yerlerde. İlk devre ve ikinci devrenin sonlarında takımlarımız genelde fiziksel ve taktiksel olarak düşüyorlar. Bu da özellikle 75’ten sonra gol sayılarını artırıyor. Bugün sahaya çıkan her iki takımın da hem en çok attıkları, hem de en çok yedikleri periyodun son çeyrekler olması da şaşırtıcı değil.
Paylaş