Paylaş
Kimileri futbol tarihinin en güzel senesinin 2004 olduğunu söylerler: Yunanistan, Avrupa Şampiyonası’nda bir peri masalına imza atmış; Şampiyonlar Ligi’nde Porto, La Liga’da Valencia tarih yazmışlardır. Onlara 1988’ciler itiraz ederler: Avrupa Şampiyonası’nda Van Basten, Serie A’da Maradona gol krallığı tacı takmışlar; Avrupa kupalarını PSV, Mechelen ve Leverkusen kazanmış. Tarihi bir sezon.
BiR GOLDEN FAZLASI
Ama benim ilgimi en az Avrupa kadar Amerika’daki hikayeler de çekiyor doğrusu. 1994 Dünya Kupası’nı futbol otoriteleri çok sevmezler, oysa ben Rose Bowl’da oynanan o muhteşem finalin bir golden çok daha fazlasını içerdiğini düşünenlerdenim. Bu Dünya Kupası’nın ardından oynanan ilk üç MLS sezonu da fantastiktir: Kronometrenin geriye saydığı maçlar...
Berabere biten her müsabakanın sonunda seri penaltı atışları... Ama bildiğiniz penaltı atışları değildi onlar. 32 metre mesafeden driplingle gelen bir futbolcunun, kalesinden açılan kaleciye karşı 5 saniye içinde şut atarak gol bulma çabası. Futbol tarihinin hem en absürt hem de en güzel kareleriydi belki de!
MLS PENALTISINI GERi iSTiYORLAR
Maalesef zaman içinde MLS’te de gelenekçi sesler ağır basmış, Avrupa’yla olan farklılıklar ortadan kaldırılmış. Ancak neredeyse bir çeyrek yüzyıl sonra bugün, Amerika bu fantastik penaltı atışını geri getirmeyi tartışıyor. MLS resmi Twitter sayfasının geçenlerde yaptığı ankette, sporseverlerin yüzde 47’si, bu güzelliğin tekrar canlandırılması taraftarı. Bir MLS efsanesi olan Alexi Lalas da, bu uygulamanın daha orijinal, eğlenceli ve âdil olduğunu düşünüyor.
MÜKEMMEL ÇÖZÜM YOK
Doğrusunu söylemek gerekirse, futbol oyununun eşitleri ayırma konusunda hâlâ mükemmel çözümü bulamadığı ortada. İkili eleme maçlarında ‘deplasman golü avantajı’ bence bir facia. 1-1 ve 0-0 biten iki ayağın ardından bir takıma tur atlatmak, bana hiç âdil gelmedi, gelmeyecek de... Hele büyük turnuvalarda berabere biten 120 dakikanın ardından gelen penaltı vuruşları, para atışından farksız adeta. Futbolu yönetenler de bu adaletsizliği çözmek için türlü metotlar denediler: Bir ara uzatmalar kaldırıldı ama ilk bir saatten sonra futbol durdu bu kez de. Altın ve gümüş gol uygulamaları, savunmacı takımı daha da derinleştirdi. 2017’de ‘ABBA’ penaltı sıralaması denendi ama o metotta da ilk penaltıyı atan takımın yüzde 60’lık bir avantajı olduğunu ispatladı matematikçiler. Dünya nezdinde hâlâ konuşulan 5 alternatif metot var, siz de görüşlerinizi lütfen yazın bana.
90’LARIN ABD’Si MÜKEMMEL ÇÖZÜMÜ BULMUŞTU
MLS PENALTISI
BEniM kalbimdeki en mükemmel çözüm hâlâ bu. 90’ların Amerikası bence çözümü bulmuştu. 11 metreden tek vuruşlu penaltının içindeki yüksek şans faktörünü ortadan kaldırıyor. İş, bir yetenek yarışına dönüyor. Bence MLS bu sezon bu uygulamayı tekrar başlatırsa, dünyayı da etkileyecek kısa sürede.
ADG PENALTISI
MLS penaltısının, bir hücumcu-bir savunmacı ve bir kalecili versiyonu. Daha zorlusu. Daha komplikesi. 5 penaltıya 5 hücumcu ve 5 savunmacı gerektiği için tüm takımı işin içine sokuyor. Bir takım kırmızı kartla eksik duruma düştüyse, onun penaltılarda da bariz bir dezavantajı oluyor. Ama çok fazla temas ve faul olma ihtimali, uygulamayı zorlaştırabilir.
FRiKiK YARIŞI
MLs penaltısının frikik versiyonu... 5 farklı noktadan, 5 frikikçili, barajlı... Tek vuruş olması uygulamayı kolaylaştırıyor. Bugünkü penaltı modelinden daha âdil olacağı kesin.
TEKNiK PUAN
TOPLA oynama, şut sayısı, faul sayısı, korner sayısı gibi istatistiklere bakarak bir teknik puan oluşturma. Ve teknik puanı üstün olan tarafı galip ilan etme. Ben biraz plastik buluyorum bu görüşü
10’AR DAKiKALIK 3 DEVRE, OYUNCU EKSiLTEREK ALTIN GOL
Penaltıların uzatmalar öncesi atılması, altın ve gümüş golün geri getirilmesi gibi fikirler de masada. Bir görüş de, uzatmaların 10’ar dakikadan 3 devre olarak oynanması. Her devre bittiğinde de iki takımdan birer oyuncunun eksilmesi. Bu da doğrusu beni çok etkilemeyen, yapay bir öneri.
Paylaş