Paylaş
Malumunuz Futbol Federasyonu geçenlerde Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz’i Etik Kurulu’na sevk etti. Nedeni de; Sayın Cengiz’in, maçlarına yapılan atamayı ve hakem yönetimini eleştirme adına (!) ta 2015’lere giderek, işin içine Mete Kalkavan’ın vefat eden babasının ‘ölüm hadisesini’ karıştırmasıydı. Sayın Cengiz’in, “Bir Mersin İdman Yurdu maçı yaşanmış. O hakem arkadaşımızın (Mete Kalkavan) babası İhsan Kalkavan tribünde. O maçta fenalaşıyor ve hastaneye kaldırılıyor. Ve daha sonra da vefat ediyor. Şimdi ben size soruyorum; siz babanızın ölümüne bir şekilde neden olan bir olayı unutur musunuz? Unutmazsınız. Ben unutmam. Kin güder misiniz? O ayrı bir şey. Beni bir şekilde etkiler o olay” diyerek, MHK’nın Kalkavan’ı Sivas maçına atamasına ‘bu örnekle’ (!) tepki göstermesiydi.
5 YIl ÖNCEKi HADiSE
Hani o; taraftarlarının yoğun tepkisi ve küfürlü tezahüratları sonrası, tribünden izlediği Mersin İdman Yurdu maçını fenalaştığı için erkenden terk etmek zorunda kalan ve ardından kaldırıldığı hastanede girdiği yoğun bakımdan çıkamayan o İhsan Kalkavan’ın ölüm hadisesini (5 yıl önceki) gerekçe göstererek “Böyle bir atama olmaz arkadaş” demesiydi...
15 RESMi MAÇI UNUTTU!
Hem de o Mete Kalkavan’ın; o günden bu yana, 5’i kendi başkanlık döneminde olmak üzere, atandığı ve Galatasaray’ın da 7 galibiyet ve 4 beraberlik aldığı 15 resmi maçı (8 VAR görevi hariç) es geçerek veya unutarak (!)... Bu yaklaşım nedir biliyor musunuz? En hafif deyimle skandaldır, Sayın Cengiz! Bu öyle Etik Kurulu’na sevk edilerek geçiştirilecek bir şey değildir Sayın nihat Özdemir başkan! Bu tıpkı dün Trabzonspor’a karşı verilen tepki gibi cevapsız bırakılmayacak kadar önemli; sessiz kalınamayacak kadar ciddi bir vakâdır, Sayın Zekeriya Alp başkan! Ha, bu arada; yaklaşımınızın Mete ve Kalkavan ailesinin fertleri kadar, onları en yakından tanıyan, yanı başınızdaki o Sayın Abdürrahim Albayrak’ı da aynı derecede üzdüğünü ve sarstığını bilesiniz Sayın Cengiz. Sonunda, şu kazanma adına her şeyin mübah sayıldığı ortamda (!) işin içine hakemin ölmüş babasını da karıştırdınız ya bravo size. “Pes” diyorum.
SÜPER LiG OLMUŞ SOSYAL LiG!
Çoğu insan sosyal medyadan, özellikle de Twitter’dan uzak durur. Gerekçeleri de çoğunlukla ‘ergenlerin mekânı’ şeklindeki bakış açısıdır. Ama ne acıdır ki bugün içinde bulunduğumuz toplum (futbol toplumu) neredeyse oradan dönüyor. Bıraktım sokaktaki taraftarı, kulüplerin resmi ağızlardan ve hesaplardan kullandığı üslup bile ‘doğum yeri sosyal medya’ diye bas bas bağırıyor! Geçmişte yoktu böyle bir şey. Sosyal medya; taraftarı, medyayı derken, neredeyse kulüpleri de yöneten üst akıl olmuş durumda. Yazık! Sonra haklıyken, sırf bu tarz yüzünden haksız duruma düşülüyor. Tıpkı dün Trabzonspor’un, MHK bugün Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz’in Mete Kalkavan yaklaşımı gibi... İlk yıllarda futbolun âkil insanlarının (!) tezleri, argümanları, bakışları sosyal medyaya yön verirdi... Şimdi ise sosyal medya o âkil (!) insanlara yön verir hale geldi, maalesef. Mesela Sayın Semih Özsoy’un malum medyadan alıntı (!) “Bir bardak suda fırtına koparanlar Zorlu’yu işaret edip ‘Ligde şaibe var’ diyenler, bir anda ortadan ne oldu da kayboldu” çıkışı... Sadece o ve onun kulübü değil bu girdaba kapılan. Geçmişte hiç bu kadar belden aşağı olmamıştı bu işler, bu demeçler. Futbolun ‘dili değişti.’ Adeta sosyal medyadan beslenmeye başladı resmi kaynaklar. İnşallah tez zamanda kurtulurlar o girdaptan.
FENERBAHÇE’DE TRANSFER!..
Futbol kamuoyu bugünlerde bir defa daha “Fenerbahçe’yi kim bu durumlara düşürdü?” sorusunun cevabını arıyor. Mesela bir numara kim? Kimilerine göre başkan, kimilerine göre yetersiz yönetim, kimilerine göre Comolli, kimilerine göre Ersun Yanal. Bana göre kim mi? Göreve
geldiğinde sürpriz bir şekilde elindeki Fernandao’yu satarken, “Başkan yerine birini alalım sonra verelim” diyenlere, “Onun üçte bir fiyatına ondan üç kat daha iyisini bulduk” diyerek o kutudan (!) Frey’i çıkartan akıl olsa gerek... Fenerbahçe için tedavi sonraki iş. Önce teşhis!..
TÜRK FUTBOLUNUN MARKA DEĞERi
YAYınCı kuruluş (beIN SPORTS) daha yolun ortasında (!) “Bu paraları veremeyiz, rakamları aşağı çekeceğiz” dedi... Çektik. “Dolar kısmını da sabitleyelim” dedi, sabitledik. Sonunda “banka teminat mektubunu geri çekeceğiz” dedi, çektirdik. Valla korkuyorum, yarın çıkıp, “Artık garanti para filan yok, ne ka köfte o ka ekmek!” misali “Sattığım decoderden pay veririm size” derse, onu da kabul edeceğiz.
BU NASIL ATAMA; MHK!
SadeCe bana göre değil onu yakından tanıyan birçok yakın dostuna göre MHK Başkanı Zekeriya Alp sınıfta kalmıştır. Hayal kırıklığıdır. İnsanlığı, kişiliği karakteri, o çok farklı. Eleştirince de alınıyor. Şimdi Alp başkana soruyorum; bırakın sahada VAR’ın başında Saracchi’nin Sivasspor maçındaki kırmızı kartlık hareketini atlayan, hatta ve hatta Galatasaray teknik patronunun bile “Atılmalıydı” itirafında bulunduğu hatayı yapan o atilla Karaoğlan hangi kriterlere göre (!) hemen bir sonraki hafta maça atanmıştır?
BEŞiKTAŞ’TAKi MÜTHiŞ DEĞiŞiM!
FiKret orman: “Galatasaray gibi mal, mülk satmadık, Fenerbahçe gibi para toplamadık, taraftarımızı rahatsız etmedik.” (15.5.2019) 10 ay sonra... Ahmet nur Çebi: “Bizim çıkabileceğimiz tek yol bağış kampanyası. Hazırlık bitmek üzere, en kısa sürede taraftarımızın huzuruna geleceğiz. Bir lira da bin lira da bir.” (15.2.2020)
Paylaş