Arda Kardeşler Süper Lig'de ve kupada hakemlik yapamaz!

Ve Türk hakemliği için sonunda neşter vuruldu! Vuruldu vurulmasına ama bakın nereye? “Sahada düdük çalanın yerine, tribünde eli kalem tutana.” Meğerse sıkıntımızın ana kaynağı ‘hakemler’ değil, ‘gözlemcilermiş...’ Artık kural hatasıymış, hakem faciasıymış, VAR skandalıymış vs. hayal oldu, desenize! Varsın bundan sonrasını hakem yorumcuları düşünsün. Bakalım ne konuşacaklar, ne tartışacaklar, kime sallayacaklar...

RADiKAL DEĞiŞiMLER

Çünkü Merkez Hakem Kurulu Talimatı yeniden yazıldı. O, yıllarını bu camiaya veren MHK’nın ve federasyonumuzun o deneyimli yöneticileri tarafından, hakemlik müessesesinin yarınları adına radikal (!) değişimlere gidildi. Bunların birincisi ve en önemlisi de; hakemlerle birinci dereceden akrabalık ilişkisi olan kişilerin bundan böyle aynı kategoride artık gözlemcilik yapamayacak olmaları.

İkincisi de; görsel, işitsel, yazılı (internet dahil) ve sosyal medyada futbol yorumcusu olarak daha önceden görev yapanlara gözlemciliğin yolunun kapatılması. Adresleri belli enteresan bir değişim oldu bu. ‘Düşüncenin’ kimden gelip, kimlere gittiği de!

MHK’DAN ŞU SORULARA CEVAP BEKLiYORUZ

1- Bir hakemin, ağabeyi veya babasının, bulunduğu kategoride gözlemcilik yapıyor olması o hakem için ne gibi bir avantaj teşkil eder?

2- Bulunduğu kategoride, hakem olan oğlu veya kardeşinin maçında görev yapamayan bir gözlemcinin, diğer maçlarda görev alıyor olmasının ne gibi sakıncaları vardır?

3- MHK bu konuda bugüne kadar ne gibi sıkıntılarla karşılaşmıştır ki böyle radikal bir değişime ihtiyaç duyulmuştur?

4- Bu değişime imza atanlar; değil bir gözlemcinin, 40 gözlemcinin bile bir araya gelip MHK istemedikçe, bir hakemi bir yerden bir yere taşıyamayacaklarını bilmiyorlar mı?

5- Şimdiye kadar gözlemcisinden düşük not alan onlarca hakem, MHK’lar tarafından ertesi hafta maçlara atanmadı mı? Tam tersi, gözlemcisinden yüksek not alan onlarca hakemin yine MHK’lar tarafından cezaya sokulup dinlendirildiği olmadı mı? Sinek ikili tek başına ne yapabilir sizce?

6- Günümüz teknolojisinde her şeyin apaçık gözler önünde cereyan ettiği, gözlemcinin notundan çok, otoritelerin ve MHK’nın kanaatinin ‘geçerli not’ olduğu bir dünyada; bir gözlemci, hakem olan oğlu veya kardeşi için ne yapabilir, Allah aşkına?

7- Peki ‘güvenmediğiniz’ o gözlemcilere bundan sonra, bir başka kategoride görev vermek ne kadar doğru olabilir?

YASAKLAR SADECE GÖZLEMCiLiK YAPAN BABALAR iÇiN Mi GEÇERLi?

Yukarıda yazdığım sorulara verecek somut bir cevabınız olmadığından, söyleyebileceğiniz tek şey; “Arkadaş biz bu konularda hassasız, insanların içinde bir şüphe olsun, tereddüt olsun istemiyoruz” olabilir, sadece. O zaman bizim de bu zihniyette soracağımız soru şu olur: “Bir gözlemcinin oğlunun görev yaptığı kategoride diğer maçlara atanmasının sakıncalı görüldüğü yerde; bir hakemin, kardeşinin forma giydiği bir ligde diğer maçlara atanması ne kadar doğru olabilir söyler misiniz?”

Eğer bir Serdar Çakır, oğlu Cüneyt Çakır’ın; bir Adnan Şeker, oğlu Bahattin Şeker’in; bir Selami Şimşek, oğlu Bahattin Şimşek’in düdük çaldığı liglerde gözlemcilik yapamayacaklarsa; o zaman hakem Arda Kardeşler, kardeşi Erce Kardeşler’in Trabzonspor forması giydiği Süper Lig ve Türkiye Kupası’nda düdük filan çalamaz. Ve çalmamalıdır da. Ki; bir gözlemcinin yapabilecekleriyle bir hakemin yapabileceklerini (!) karşılaştırdığınız da ‘futbolcu-hakem’ kısmı bu değişime imza atan ‘zihniyet açısından’ daha sakıncalı ve tehlikeli olmalıdır! Eğer gözlemci Serdar Çakır’ın, oğlunun maçında görev almıyor olması bu zihniyet için yeterli değil ise, o zaman o Arda Kardeşler’in de, kardeşi erce’nin maçında görev almıyor olması (Trabzonspor müsabakalarında) yeterli görülmemelidir. Öyle değil mi?

MHK ÜYESi ZiHNi AKSOY iLE HAKEMLiK YAPAN OĞLUNUN DURUMLARI NE OLACAK?

iŞTE birinin(!) lafına bakıp yola çıkarsanız iş böyle saçma sapan bir yere varırsınız. Hele hele o kişi, yıllardır güncellenmesi yapılmamış eski versiyonda kalmış 30 yıl öncenin kafasıysa... Adama televizyonda konuşacak bir şey de bırakmadınız, bu arada! Peki o zaman şuna ne diyeceksiniz? Bir gözlemci babanın, oğlunun düdük çaldığı bir kategoride görev almasının sakıncalı bulunduğu bir yerde, hâlâ oğlu faal hakem olan bir MHK üyemizin olmasına?

Ne yapacağız şimdi; Zihni abiye (Aksoy) “Ya sen bırak ya da oğlun Alkım” mı diyeceğiz? Şaka gibisiniz ya! Tavsiyem; “Şu Arda Kardeşler-Erce Kardeşler meselesini ne yapacağız?” diye erman hocaya bir danışın derim!