Yakışmadı...

Maçtan önce Gençlerbirliği gibi son 8 hafta da kaybetmemiş formda bir rakip karşısına Beto, Kadu, Castro gibi üç önemli oyuncumuzdan yoksun olarak çıkacak takımımızın neler yapabileceğini merak ediyorduk.

Haberin Devamı

Oyuna o denli konsantre değildik ki henüz 3.dakika da amatör lig takımlarının bile yemeyeceği türden ama bizim çok sık kalemizde gördüğümüz gollerden birini daha yedik. Çabuk ön alan hücumcularına sahip rakip için bundan daha iyisi olamazdı. Beklenmedik zaman da çok erken öne geçen ev sahibi ekip bu dakikadan sonra kendi yarı alanına yerleşip kazandığı toplarla çabuk çıkmak isteyen bir görüntüye büründü. Bu dakikalar topun biz de daha fazla kaldığı ancak üretkenlikten yoksun olduğumuz bölümlerdi. Zorlaşan oyun Traore’nin sorumsuzca atılmasından sonra izleyenler için eziyete dönüştü.

Göztepe takımı oyun alanında eksilebilir, maç kaybedebilir, farklı da kaybedebilir ama mücadeleyi bırakıp teslim olamaz. İzleyenleri skordan çok bu kabullenmişlik halinin hayal kırıklığına uğrattığını düşünüyorum. Özellikle bazı mevkiler için oyuncu kalitesi anlamın da bir çok rakibinin gerisinde olan takımımızın mücadeleden vazgeçme lüksü asla yok. Bu takımın mayası savaşmak. Kazanılan 33 puana bakınca bunun iyi oyundan çok verilen mücadele sonunda alındığını görürüz. Göztepe takımının mağlubiyete reaksiyon göstermemesinin, maç boyunca rakip kaleye gidemeyişinin izahı olamaz.

Haberin Devamı

Sezon başından beri kaybedilmiş maçların sonunda dahi taraftar bu takımı sanki kazanmışcasına tribüne çağırdı. Bunun nedeni ortaya konan oyundan çok verilen mücadele, oyun alanının her metresinde savaşan takıma karşı oluşan inançtı. Ankara’da ortaya konan ve sezon performansımızla hiç bağdaşmayan görüntü bize hiç yakışmadı.

Tamer hoca, üçlü savunmaya döndükten sonra rakibe verdiğimiz pozisyonlar bunun tutmadığını göstermesine rağmen bunda ısrar etti. Yenilen üç gol, direkten dönen top, Günay’ın çıkardığı 3 net pozisyon var ki bunlar olayın vahametini gözler önüne seriyor ve bütün bunlar rölanti oynamaya çalışan kapasitesi belli bir rakibe karşı yaşanıyor.

Bu maç için genel sıkıntımızın takım olarak maça kafa olarak hazır olmayışımızdan kaynaklı olduğunu ve bunun kenardan yapılacak hamleler ile giderilelemeyecek boyutta olduğunu düşünüyorum. Buna rağmen bir kişi eksik takıma fizik olarak çok hazır olmayan Ghilas’ı alıp öne taşıyamadığımız oyunu Demba ba - Ghilas ikilisine yüksek oynayıp çözmeyi düşündük ama bu topların dönüşlerinin hem ağır, hem de uyumsuz savunma hattımız nedeniyle kalemizde pozisyonlara neden olacağı aşikardı. Pozisyon sonlandırması eksik olmasına rağmen bu takımın en enerjik oyuncusu olan Halil’in saha da yürüyen bu kadar oyuncu varken süre alamamasını da anlamak güç. Poko ile savunma direncimizi arttırırız derken biz oyuncuyu önde kullanmaya çalışıyoruz ki oyuncunun böyle bir meziyeti yok. Bu sebeple oyuncu da kapasitesinin altına çekiliyor.

Haberin Devamı

Hocanın son haftalar da yaptığı hamleleri gözden geçirmesi kendi açısından faydalı olacaktır. Oyuncu hamleleri skor ne olursa olsun hep aynı. Son 8 hafta da oyun alanına 5’er kez Sabri ve Ghilas, son üç hafta da sakatlığı sebebiyle kadro yapamamasına rağmen 3 kez de Ömer girmiş. Bu diğer oyuncuların düşmesine neden olur.

Özetlersek farklı bir şeyler ortaya koymalıyız, Sabri-Ömer-Ghilas hamlelerine sıkışıp kalmaktansa, bu lig de oynadığı her sezon 10-15 gole etki etmiş olan Scarione uzun süredir niye düşünülmüyor? Axel, Doğanay, M.Enes, Serkan ,Kerem gibi oyuncular niye süre alamıyor ? Bu oyuncuların bazıları şayet henüz yeterli değilse ki bazıları net olarak yeterli değil. Bu oyuncuların oynayıp maç performanslarını arttıracakları bir kulübe kiraya verilmesi devre arasında neden düşünülmedi? gibi bir çok soru akıllara düşebilir ama bunlar dan daha önemlisi hafta sonuna kadar bu takımın gerekli ciddiyete tekrar kavuşmasıdır.

Haberin Devamı

Mağlubiyetler, yenilgiler hazmedilir ama yayıncı kuruluşun maç sonuna doğru ekrana düşen şut istatistiğinde 17/0 yazıyorsa kusura bakmayın bu taraftar açısından kabullenebilinecek bir görüntü değildir.

Yazarın Tüm Yazıları