Paylaş
BİR-iki gün değil, bir-iki yıldır konuşulan bir senaryoydu: “Fikret Orman, tribün tepkisini bahane edip gidecek. Tıpkı Serdar Bilgili gibi. Çünkü bu borçla devam etmesi zor...”
Salı günü Orman, “Beşiktaş’taki sürecimi tamamladım” dedi. Zımnen ‘istifa’, siyaseten ‘blöf’e benziyordu. Muhtemelen son ana kadar bekleyip, kar toplayacak. Muhalefeti köşe sıkıştırma hamlesi. Aday çok olursa girmeyebilir, aday çıkmazsa “Gördünüz mü?” diyebilecek. Muhalefet, “Orman süresini tamamlasın çünkü borcu eritmek onun sorumluluğu” dese, çok aykırı olmaz. Ama bu kez de kimseyi ‘Beşiktaş sevdalısı’ olduklarına ikna edemezler. Muhalefet seçimden kaçamaz. Orman’ın iyi bir ‘siyasetçi’ olduğu söylenebilir. Aslında son 1 yılda iki seçim yapan Orman’ın gitmesine izin verilmemeli! Stat önünde kendisine sarılıp ağlayanların açtığı pankarttaki gibi: “Böyle ayrılık olmaz”! Zira Orman, borç konusundaki sözlerini tutmadan gitmemeli. Giderse, icralık noktadan aldığını söylediği kulübü yine aynı noktada bırakmış olacak! Orman, “2 şampiyonluk yaşattım, stat yaptım ama bana hakaret edildi” diyerek değil, “2 şampiyonluk yaşattım, stat yaptım ve 3 milyarlık borcu erittim” diyerek gitmelidir...
ORMAN’IN ‘PEKiYi’LERi VE ‘ZAYIF’LARI
7 yıllık Fikret Orman döneminin bir özeti:
Önce ‘Pekiyi’ler:
1- Stadı zor bir konjonktürde aynı yerde tekrar yapması çok kıymetli.
2- Üst üste iki şampiyonluk...
3- Avrupa’da kupa sözü gerçekleşmese de Şampiyonlar Ligi’nde tarihi başarılar aldı.
4- 100 milyon Euro’yu bulan oyuncu satışı yaptı.
Karnedeki ‘Pekiyi’ler ironik şekilde kendi içinde ‘Zayıf’ları da barındırıyor.
1- Stat inşa modeli, borcu tetikledi.
2- Şampiyonlukların geliri geleceğe aktarılamadı.
‘BEYAZ YALANLAR’ DEMiŞTi
Orman, camiayı motive etmek için ‘beyaz yalanlar’ söylediğini kendisi itiraf etti. Şunlar ‘beyaz yalan’ mı, bilemiyorum:
1- ”Stadı 80 milyon dolara, kredisiz yapacağız.”
2- ”Borcu 100 milyona liraya düşüreceğiz.”
3- ”Uzakdoğu’ya açılacağız.”
Kendi ifadesiyle stat 100 milyon dolar +KDV’ye yapıldı. Kaynağın büyük kısım banka kredisiyle sağlandı. “Paralar nerede?” diye soruluyor ya, paraların büyük kısmı statta... Rekor gelirler ancak faiz ve kurdan kaynaklı finansal borçlara yettti. Oysa stat, 145 milyon dolarlık Vodafone anlaşmasıyla kendi parasını hayli hayli finanse etmişti kâğıt üzerinde. ‘7/24 stat’ vaadi de gerçekleşmedi.
Orman, “Ne oldu, bana ekonomi bakanı diyordunuz” diyerek, kızıyor. Diyenlerden biriyim. Hatta, “Orman Nobel Ekonomi Ödülü alır” dedim. Ama neden? Çünkü Orman, 2016’da “Borcu 100 milyon liraya indireceğiz” demişti. Ben de, “Orman borcu 100 milyona indirirse Nobel Ekonomi Ödülü verilir ve hükümet de onu ekonomi bakana yapar” demiştim. Sözümün eriyim. Şampiyonlar Ligi’nin rüzgârıyla ‘dünya markası’ olmak için Çin’e seyahat yapıldı. O seyahate katıldım ve altının boş olduğunu gördüm. Nitekim Şampiyonlar Ligi bitti, iş yattı! Şampiyonlar Ligi ve UEFA’nın Finansal Fair Play Anlaşması’nın zorlamasıyla oyuncu satışından gelen gelirler, gözleri kararttı. Aksi durum için bir B planı yoktu! ‘Sefa’ dönemi, 4. olunca bitti ve ‘dünyaya açılmaktan’ söz eden yönetim, 3 hafta sonrasını göremez oldu. “Burada imzalar kalplere atılır” sloganıyla gelen futbolcular, aylarca para alamayınca, FIFA’ya koştu. Orman, ağırlıkla kulübü 3 kişiyle yönetti. 2018’deki seçimde çatışan kanadı dışarıda bıraktı. Ama vazgeçmediği isimler de küstü.
Ne yazıyordu destek pankartında? “Böyle ayrılık olmaz...” Malum bu bir şarkı sözüdür ve bir sözü de şudur: “Hani verdiğin sözler nerede?”
Paylaş