Devşirmeyle nereye koşarız

Amatör branşlar futbol gibi ‘sektör’e dönmemiş olsa da oraların koridorlarında da çok büyük rekabetler var.

Teşkilatlar içinde veya teşkilatlar arasında alttan alta büyük çekişmeler var. Keza sporcular ve antrenörler arasında...

Amsterdam’daki Avrupa Atletizm Şampiyonası’nda devşirme atletlerin 9 madalya kazanması, memlekette müstehzi bir sevinç yaratırken, atletizm dünyasındaki kazanları da yeniden kaynatmaya başladı.

YERLiLER DE DEVŞiRME OLACAK!

- Yerli sporcular ve hocalar, devşirmelere gerek olmadığını savunuyor. “Onlara verilen olanaklar bize verilse biz de başarılı oluruz” diyor.

- Böyle giderse Türk sporcuların da başka ülkelere gidip onların ‘devşirmesi’ olacağı konuşuluyor.

- Kendi devşirme sporcusu başarılı olmayan da benzer bir tepkiyi gösteriyor.

- Gençlik Spor Bakanlığı ise, “Ortada bir baraj var. Yerli veya devşirme, kim geçerse onu destekleriz” diyor ve ayrıca TOHM projesinde yetişen gençlere dikkat çekiyor.

50 SALiSEYLE GiDEN 12 YILLIK EMEK

YÜZÜCÜ Halime Zülal Zeren’in babası Zihni Zeren’e kulak verelim: “Kızım, yıldızlarda ve gençlerde önemli başarılar elde etti. Akdeniz Oyunları ve İslam Oyunları’nda madalyalar aldı. Kızımdan 4 yaş büyük bir Bulgar kızı (Ekaterina Abramova) dünya kadar para ödenerek vatandaş yapıldı. Kızımın defalarca geçtiği devşirme yüzücü, olimpiyat elemelerinde 50 saliselik farkı kapatıp finale gitti. Bizim 12 yıllık emeğimiz de ortada kaldı. Kızım yüzmeyi bırakmayı düşünür hale geldi.”

Bir misal de senkronize yüzmeden... Sporcular Öykü Evliya, Dilay Horasan, Hande Yıldız, Azra Ulu, Eda Tuncay ve Mina Turhan haksızlığa uğradıklarını iddia ediyorlar. Müfettişler iddialarını araştırdı ve raporlarını üst makamlara sundu.

Bir başka ülkeden erken yaşta alınmış ve uzun yıllar emek verilmiş sporcuya (Elvan Abeylegesse gibi) ona sözüm yok. Savaş veya siyasi nedenlerle gelip sığınmış sporcuların devşirilmesine de... Öncü olmaları için bazı branşlarda bir iki rol model de devşirilebilir... Ancak madalyadan da esas olan, sporu günlük hayatın bir parçası haline getirmektir. O zaman yüksek rakımlı Erzurum’dan da kendi Kenyalılarımızı yetiştirebiliriz.

ALDATILMIŞ HiSSETTiK

SPORU şehirlerin park ve sahillerine indirmemiz gerektiğinde hemfikiriz fakat nedense bunu bir türlü başaramıyoruz. Yeme içme gibi sporu hayatın bir parçası yapabildiğimiz gün, o çok istediğimiz madalyalar için de kalıcı bir temel atmış oluruz. Ve o zaman olimpiyatları alma ihtimalimiz de daha güçlenir.
İtalya ve İspanya başta olmak üzere bir çok Avrupa ülkesi de devşirme sporcuya rağbet ediyor. İngiltere ve Almanya’da devşirme furyasına karşı tepkiler yükseldi. Uluslararası spor kurumlarının da bu mevzuyu yeniden masaya yatıracağının işaretleri var...

Toplumlar, emek verilerek kazanılmış şampiyonları içselleştirir. 2012 Londra Olimpiyatları’ndaki Aslı ve Gamze buna namzetti. Fakat, onların da madalyaları doping marifetiyle boyunlarına taktığı ortaya çıkınca kendimizi aldatılmış hissettik. Abartılmış bir devşirme politikası da dopingli zaferler gibi uzun vadede aldatıcı olabilir...

“iLKE’YE ENGEL OLMADIM”

OLİMPİYAT dizi yazısında Pentatlon Federasyonu Başkanı Yaşar Akşin’in, olimpiyata giden ilk pentatloncumuz İlke Özyüksel’e destek olmadığına dair medyadaki iddialara da yer vermiştim. İddialara göre Akşin, İlke’ye karşı kızını kayırmıştı. Akşin, ise, arayıp kendini savundu. Söz Akşin’in: “Pentatlonda iki kota vardı. Hem İlke hem kızım İpek gidebilirdi. İlke, kızıma engel değil ki ben onu engelleyeyim. Federasyonun tüm faaliyetlerine 350, İlke’ye 152 bin lira harcanmıştır. Olimpiyat elemesinde hakemlerin yanlış kararına itiraz etmediğim de yazıldı. Gerek görürse antrenörü zaten itirazda bulunur. Bunun için bana gerek yoktur.”