Paylaş
Galatasaray-Trabzonspor karşılaşmasında maç önü kadrolara baktığımızda önümüze ilginç bir tablo çıkıyordu. Sahadaki 22 oyuncudan sadece üçü (Angelino, Benkovic ve Kourbelis) geçen sezon takımların formasını giymemişti. Ana değişiklik, takımına geçen sezona göre daha hâkim olan bir Bjelica gibi gözüküyordu. Hırvat teknik adam, belli ki bu sistemde ısrarcı olacak. Kourbelis’i merkezde tek bırakıp, Bakasetas’ı oyun kurulumunda onun yanına getirerek zaman zaman ortayı ikileyecek. Trabzon’un dün yediği gol de tam bu noktadan geldi aslında. Yunan oyuncunun gereksiz yere topla fazla oynaması ve top kaybı, Galatasaray’ın en iyi bildiği pas bağlantısı Kerem-İcardi’yle birleşince, Karadeniz temsilcisi birkaç saniye içerisinde topu ağlarında gördü.
SOL BEKLERi HEDEFLEDiLER
İki takımın da hücumda birbirlerinin sol bekini hedeflediklerini gördük. Galatasaray, aynı Ljubljana deplasmanında olduğu gibi Barış Alper’i Eren’in arkasına kaçırmak, Bjelica’nın öğrencileri ise Angelino’nun arkasındaki alanı kullanma stratejisi ile sahadaydı.
Kerem Aktürkoğlu’nun paragrafı ayrı. Eski bir Amerikan First Lady’si Eleanor Roosevelt şöyle der: “Ben, bugünkü beni, dün verdiğim kararlara borçluyum.”
Aktürkoğlu, kendini yenilemekten ve çabalamaktan hiç vazgeçmeyen bir karakter. Eskiden topu alır, birkaç saniye sonra kafasını kaldırırdı. Artık önce kafasını kaldırıp, sonra topa dokunuyor. İcardi’nin golündeki hızlı kararı gol kadar değerli.
TRABZONSPOR GELiŞMEK ZORUNDA
Trezeguet’in çıkmasının ardından Abdülkadir Ömür’ün merkeze gelmesiyle, Trabzonspor’un etkinliği iyice azaldı. Çizgilerden top taşıyacak oyuncu kalmayınca Galatasaray’ın zayıf yanlarının üzerine gidemediler. Zaten kısa bir süre sonra da Abdülkadir kenara geldi. Bordo mavililer, eğer yarışmacı bir takım kurmak istiyorsa hızlıca kadroyu hem niceliksel hem niteliksel geliştirmeli.
Maç artık tek golle bitecek diye düşünürken, sahneye bir kez daha Arjantinli özel tim çıktı. Mauro İcardi’nin gol vuruşu repertuvarı, her geçen gün bizi biraz daha kendine hayran bırakıyor.
Paylaş