Paylaş
Ancak aynı Oğuzhan son zamanlarda ceza alanında topla buluşunca kendisi olmaktan çıkıp N’Gog’a dönüşüyor! 16’da Quaresma’nın “Al da at” dercesine verdiği topta tıpkı Galatasaray maçındaki gibi “Yok abi ben zamanında çok attım bu ara atmıyorum, bıraktım” dercesine kötü vurdu!
Hâlbuki Kayseri’nin olayı ilk golü atmak. Hele iç sahada ilk golü Kayseri bulunca bu sezon bir başka olan tribünleriyle iyice iğne fıçısı bir deplasmana dönüşüyor. Misal ilk yarının son 10 dakikasına kadar Kayseri, Sumudica’nın istediğini yaptı: Cenk Tosun’u sahanın en az topla buluşan oyuncusuna dönüştürdü.
BU NASIL GÖKHAN GÖNÜL?
- Beşiktaş açısından ilk yarıdaki temel sorun beklerden kaynaklandı: Yenilen golde de verimli bitmeyen hücumlarda da Beşiktaş’ın kanat bekleri ilk kez bir ilk yarıda aynı anda bu kadar kötü performans sergilediler. Sadece ilk yarının sonlarında Adriano’nun biraz toparlanması Beşiktaş’a hayat öpücüğü vermeye yetti. Cenk’in inatçı mücadelesi ise beraberliği getirdi. Penaltı pozisyonunda kural dünyanın her yerinde aynı: Topa vursan da aynı pozisyonda rakibe de vuruyorsan penaltıoğlu penaltı!
2. yarının başında Lopes’in atılmasından sonra Kayseri iğneli fıçıya kendisi girdi. Buna rağmen Beşiktaş’ta Türkiye Ligi’ndeki “Nasıl olsa atarız” rahatlığı devam edince siyah-beyazlılar uzun süre 1 kişi fazla oynama kozunu gerektiği gibi kullanamadı. Özellikle Cenk ilk kez bu sezon kötü oynadı. Tabii bunda bazı oyuncuların gerçek hayatta bilgisayarda orta gol oynuyormuşçasına ezbere orta yapmaları da neden oldu.
75. dakikada Beşiktaş, Kayseri’den 200 isabetli pas fazla yapmıştı lakin 11’e 10 oynarken bir türlü baskılı hücum sürekliliği kuramamıştı. Çünkü 11’e 10 havadan orta kasılmaz, topu yere indirip seri kısa pasla 1 fazla oyuncu avantajını kullanarak gol atabilirsin.
MAÇIN ADAMI: KUSCHER
- Kucher hem asist yaptı, hem de asli görevi savunmayı kusursuz yaptı. Beşiktaş’ın hücum oyuncuları dün ondan çok çektiler.
Paylaş