Paylaş
Maça iki takım oyuncuları son zamanlarda Türkiye gündeminin büyük kısmını oluşturan Kudüs meselesiyle ilgili “Kudüs Kırmızı Çizgimizdir” pankartıyla çıktı.
Geçtiğimiz Bursa maçındaki olaylar sebebiyle stadın en önemli taraftar grubu Nalçacılılar’ın da bulunduğu kuzey alt bloğu cezalıydı. Seyirci konusunda geçtiğimiz iki sezon Türkiye’de üç büyükler denilen İstanbul takımlarıyla yarışan Konyaspor bu sezon cezaların da etkisiyle stadyumu bir türlü dolduramadı. Şüphesiz bu konuda Konyaspor yönetimin hal ve tavırları, sportif başarısızlık, transferlerin yetersizliği de Konyalı taraftarların stada gelmeme sebepleri arasında.
Böyle bir ortamda hafta 17 ve 18. Sırada giren iki takımın maçı alt sıraların hepsini yakından ilgilendiriyordu. Konyaspor için adeta ya tamam ya devam maçlarından bir tanesiydi.
Maçtan önce sosyal medya hesabımdan Konyaspor’un henüz gol yolarında etkili olmayı başaramayan Evouna veya Eze ile başlamaktansa Milosevicle başlayıp 4-6-0 a yakın bir dizilişle kompakt bir oyunu tercih etmesi gerektiğini söylemiştim.
Özdilek de benim gibi düşünmüş olmalı ki sahaya Serkan, Skubic- Selim- Filipovic-Ömer Ali, Moke- Çamdalı, Vedat- Mehdi- Musa, Milosevic 11 ile başladı oyuna. Eren ve Ferhat’ın sakatlığında Ömer Ali sol bekte görev aldı. Geçtiğimiz hafta oynanan Vitoria maçında 10 numara pozisyonunda harikalar yaratan Mehdi de yine 10 numara pozisyonundaydı. Aynı maçta ön libero oynayan Moke de yine bu maçta ön liberoda başladı.
Maça etkili başlayan taraf Atiker Konyaspor’du. Mehmet Hoca’nın bu maç için oyuncuları iyi bir şekilde motive ettiği belliydi. Konyaspor oyunu elde tuttuğu gibi 3. Bölgede yaptığı baskılarla da rakibin defansına zor anlar yaşatmayı başardı. Karabükspor oyuncuları Konyasporluların baskısında çok fazla top kaybı yaptı. Konyaspor’da bu toplarla etkili olmaya çalıştı.
Mehdi’nin kazandırdığı penaltıyı Skubic’le gole çeviren Konya ekibi ilk yarıyı oyunu elinde tutarak bitirmeyi başardı. Bu süreçte Karabük’ün etkili olduğunu söylemek pek mümkün değil.
İkinci yarıda ise Karabük yaptığı iki değişiklikle Konyaspor’un baskısını kırmayı başardı ve oyuna dengeyi getirmeyi başardı. Süre ilerledikçe Karabükspor baskıyı artırsa da arkada da çok fazla boşluklar bırakmaya başladı.
Nitekim son dakikalarda hızla çıkan Konyaspor’da Evouna’nın son anda yaptığı müdahale ile boş kaleye topu yollayan Musa’nın golü ofsayt gerekçesiyle iptal edildi. Yayıncı kuruluşun pierosunun ölçümünden haberim yok çünkü maç sonunda bugün sadece bu maç olmasına rağmen Beşiktaş maçı konuşuluyordu. Ancak yine de en az 2-3 metre geride olan Musa’ya nasıl ofsayt verildiğini anlamak çok güç.
VAR teknolojisinin hayata geçirilmesinden filan bahsediyoruz ama bu iş sadece VARla filan çözülebilecek bir şey değil. Aynı pozisyon GS-GB-BJK maçlarından birinde bu takımlar aleyhine olsa Barış Şimşek de yardımcıları da bir daha süper lig maçı alamazlar. Ancak Konyaspor, Kayserispor vb takımlara karşı yapılan hataların Türk Sporundaki değeri spor haberlerindeki 30 saniyelik haberlerden ibaret.
Hakem hataları konusu açılmışken ve tabii ki her spor kanalında Kayseri- BJK maçı olduğu için o konuya da bir iki şey söyleyelim. Kayseri maçındaki penaltı pozisyonu çok kritik ama hakemin o anda yanlış görmüş olmasına şaşırmam. Zaten değineceğim nokta da o değil. Kayserispor Başkanının açıklamaları.
Başkan maç sonunda karşılaştığı en zor rakipler olarak hakemleri gösterdi ve dedi ki: “Anadolu Kulüpleri bu ligde figüran olacaksa İstanbul takımları İstanbul’da bir lig kursunlar kendi kendilerine oynasınlar.”
Sn. Erol Bedir’in sözlerine kelimesi kelimesine katılıyor ve ekliyorum. Bu lig Anadolu varsa güzeldir. Ama yine de İstanbul yüceltmesi isteyen federasyon ve medyaya önerim şudur: İstanbul ve Anadolu olarak iki ayrı lig kurulsun. Sezon sonunda da bu liglerdeki takımların ilk 4ü çapraz eşleşmelerle karşılaşarak Şampiyonlar Ligi ve Avrupa Liginde ülkemizi temsil edecek takımlar belirlensin.
Ülkedeki federasyon, medya, devlet ve diğer sporla ilgili her kurum İstanbul takımlarının gelişmesi üzerine çalışıyor. Her 4-5 senede bir devlet bu takımların yüz milyonlarca vergilerini siliyor. Ancak çok değil 4-5 sene önce Konyaspor 30 milyonluk borcunu ödeyemediği için transfer yasağı yemişti ve deplasmana gideceği sırada otobüsü haczedilmişti.
Bu şartlarda Anadolu Kulüplerinin İstanbul Kulüpleri ile yarışma ihtimali yoktur ki zaten bu hileli bir yarıştır, kazananı sezon başlamadan belirlenen bir yarıştır. Böyle bir ortamda hiçbir İstanbul takımı oyuncusunun veya teknik direktörünün Anadolu kulüplerine “maç boyunca defans yaptılar”, “adlarını defansspor yapsınlar” gibi absürd açıklama yapmalarına hakları yoktur.
Konyaspor Karabükspor maçına dönecek olursak…
Neyse ki hakemin hatası kazananı etkilemedi ve Konyaspor sahadan galibiyetle ayrılmayı başardı. Böylece küme potasından kendini kurtardığı gibi hem de rakipleri ile arasındaki puan farkını azaltmayı da başarmış oldu. Konyaspor sadece skor ile değil oyun olarak da gayet düzenli ve tertipliydi. Bu maç onların dirilişinin bir başlangıcı olabilir. Bu şekilde oynamaya devam ederse 1-2 takviyeyle sezonun ikinci yarısı ilk 10a girme yarışında bile olabilir Konyaspor ama küme düşmez gibi geliyor. Tabii küme düşürülmezse…
Paylaş