Soru sormalıyız

HÜKÜMETTEN gelen tepki hep aynı. Soruşturmanın selameti için susun.

Dün getirilen yayın yasağı bu isteğin somut ifadesinden başka bir şey değil.

Aklımızı kurcalayan bunca soru varken neden susacağız?

Gazetecilerin görevi gerçekleri açıklamak değil mi? Kamuoyunun kafasındaki soruları sormak ve yanıtlarını aramak ve iletmek değil mi?

Halkın haber alma özgürlüğü böyle zamanlarda çok daha fazla önem kazanıyor.

Üstelik de yapılan resmi açıklamalar öyle sudan şeyler ki.

İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu'nun dünkü patlamalardan hemen sonraki açıklaması şöyleydi:

‘‘Olayı her yönüyle düşünüyoruz. Her ihtimal üzerinde duruyoruz. Birinci patlamalarda da aynı şeyi ifade ettik, tek yöne çakılıp kalmadık. Yine aynı şey yapılıyor.’’

Sanki cumartesi günü yakalanan iki kişi gökten zembille inmişti.

Hiçbir örgütsel ilişkileri olmadığı gibi, ideolojik bir eğilimleri de yoktu.

Kim bunlar? Hangi örgütle ilişkileri vardı?

Bu soruların irdelenmesi neden istenmiyor?

Hükümet, terörün ismini koymaktan çekiniyor.

İslamiyet’in bir kalkan gibi terörizme alet edildiğini ifade etmek istemiyor. İslamcı terörü kınamakta zorluk çekiyor.

* * *

BU ülke Çeçenistan'da Moskova'ya karşı verilen mücadelenin teröristlerin ipoteğine girdiğini görmekte de geç kalmadı mı?

Gemi kaçırmaktan otel basmaya kadar varan eylemlere ‘‘terör’’ damgasını bir türlü vuramamıştı bazı çevreler.

Moskova Yönetimi, gerek interpol aracılığıyla, gerek başka kanallardan Türkiye'ye Çeçenistan'da savaşa katılan, o bölgede faaliyet gösteren radikal İslamcı örgütlerle ilişkide olan Türk vatandaşlarının listesini vermiş.

Önceki gün terörizme karşı mücadele konusunda bilgisine başvurduğum bir Rus yetkili, ‘‘Biz her türlü bilgiyi temin ettik ama bu konuda ciddi bir takibata girildiğini görmedik’’ diyordu.

* * *

ADALET Bakanı Cemil Çiçek dün Meclis'te yaptığı açıklamada Türkiye'nin bir terör çemberi içine çekilmek istendiğini söyledi.

Bu çembere karşı en etkili silah sadece güvenlik güçleriyle yürütülen mücadele değildir.

Terör örgütünün ideolojisiyle, sözleriyle, siyasi faaliyetleriyle mücadele etmek için terörün ardındaki örgütün niteliği, ideolojisi, kullandığı dil ve gerekçeler de bilinmelidir.

Toplumdaki duyarlılığı artırmanın başka yolu olabilir mi?

Terörizme karşı mücadelede halkı, kamuoyunu bilgilendirme ve bilinçlendirmeyi dikkate almayan çabalar sonuca ulaşamaz.

* * *

EVET sorular çok. Hükümet yetkililerinin açıklamaları ise muğlak. Dünkü açıklamaları da, Türkiye'nin teröre karşı verdiği mücadeleye diğer ülkelerin destek vermediği iddiasını öne çıkartan hükümet, bu konuda da daha net konuşmalı, bir sis perdesi yaratılmamalıdır.

Hepimiz terör kurbanıyız. Soru soracak ve yanıt bekleyeceğiz.
Yazarın Tüm Yazıları