Sıra Başbuğ’u ziyarette

BİR, iki, üç değil, son haftalarda hemen her fırsatta Başbakan Erdoğan tutuklu general ve amirallerden söz ederek, onların tutukluluk halini değişik biçimde eleştiriyor.

Haberin Devamı

Yargıçlara seslenerek, madem suçları var, bir an önce kararınızı verin, diyor. “Neden tutuklu olarak yargılanıyorlar” diyerek, eleştirilerini sürdürüyor.
Hatta, tutuklu general ve amiral sayısının artık “terörle mücadeleye zarar verdiğini” söylüyor.

Bir Başbakan’ın bunu söylemesi inanılmaz önemli. Başlangıçta ordunun siyasetteki etkinliğini ortadan kaldırma olarak sunulan bu yargılamalar, Balyoz, Ergenekon ve daha başka isimlerle anılan davaları alkışlayan toplumun bir kesimi, şimdi Erdoğan’ın açıklamalarıyla şaşkınlığa düşmüş bulunuyor.

SUÇU YOKSA

Erdoğan bir adım daha atıyor, “çok daha ağır olanı, eski bir genelkurmay başkanını terör örgütünün başı ilan etmek morali altüst eder” diyor.

Bir an önce karar verilmesini bekliyor ve “suçu yoksa” diyerek, belli bir kesimin, belli bir medya gurubunun çoktan suçlu ilan ettiği kişilere karşı, “Suçlu olmayabilir” alternatifini getiriyor.

Erdoğan bunları söylerken, general ve amiraller tutuklanırken, ordu aleyhine tempo tutanlardan hiç ses yok. Güvendikleri dağlara kar yağmış gibi.

Erdoğan neden böyle konuşuyor? Orduda bir zafiyet varsa, bunun faturasının kendisine çıkacağı ortada. Sadece terörle mücadelede değil, ordunun herhangi bir alandaki zafiyetinin de siyasi iktidara fatura edileceği çok açık. Bunun için “Ordu siyasetin dışında kaldı, bunu başardık, ama tamam artık yeter” demeye getiriyor.

Haberin Devamı

KRİTİK ZİYARET

Bunca yakınmadan sonra, geriye asla olmayacak bir ihtimal kalıyor:

Erdoğan’ın Silivri’ye giderek, İlker Başbuğ’u ziyaret etmesi.

Bizim tarihimizde bu tür kritik bir ziyaret yok. Keşke olsa. Böyle bir ziyaret olsa, herhalde yer yerinden oynar. Benimki sadece hayal, fikir jimnastiği.

Halkımızda kivi aşkı

ENFLASYON rakamları açıklanmadan önce, enflasyon sepeti yeniden değişiyor. Sepet, yani enflasyonu hesaplamak için fiyatları incelenen mallar listesi.
Sepete son olarak kivi giriyor. Türk halkında kivi aşkı depreşmiş olmalı ki, bundan böyle enflasyon hesabında kivideki fiyat oynamaları da dikkate alınacak.

Merak ediyorum, “Kivi nedir” diye bir anket yapılsa, acaba nasıl bir sonuç çıkar.

Kivi bir yana, enflasyon oranları zamanından önce açıklandığı için TÜİK ile ilgili iki ay önce soruşturma açılıyor. Bunu söyleyen Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz.
İki aydır soruşturmadan ne bir ses, ne bir nefes. Hatanın üstünü örtmeye mi çalışıyorlar, iki aydır bitmez mi bir soruşturma!?

Haberin Devamı

Ben polemik sevmem ama

GEÇEN cumartesi İsmet Berkan yazısında son milliyetçilik tartışmalarını kendine göre yorumlarken Ertuğrul Özkök ile beni de milliyetçi siyasetin peşine takıyor.
AKP’nin anayasa taslağından Türklüğü sildiğini yazdığım yazıdan yola çıkarak, “hayatının önemli bölümü bir çeşit enternasyonalizm ütopyasıyla geçmiş de olsa” diyerek, yine de milliyetçi ize rastladığını belirtiyor.

İsmet’e hatırlatmak isterim ki,

1- Ben o yazıda AKP’nin BDP gibi, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı çizgisine geldiğini söylüyorum. Bir tespit yapıyorum.

2- Milliyetçilik ile uzak-yakın ilgim yok ve olamaz. İsmet enternasyonalizmi ütopya olarak görse bile, ben hayata hâlâ enternasyonalist açısından bakıyorum.
Felsefi olarak hayatı böyle algılıyorum.

3- Kaldı ki, tek bir yazıyla insan ne milliyetçi olur, ne sosyalist, ne liberal.

Yazarın Tüm Yazıları