GeriGaziantep'i Keşfet Zeugma'nın Hikayesini Bir De Benden Dinleyin
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Zeugma'nın Hikayesini Bir De Benden Dinleyin

Zeugma'nın Hikayesini Bir De Benden Dinleyin

Gila Benmayor

Zeugma’nın hikâyesi 1999 yılında, Birecik Barajı’nın su tutması ve Nizip’te Fırat nehri kıyısındaki fıstık bahçelerinin sökülmesiyle başlıyor. Günün birinde bir fıstık ağacının sökülmesiyle meydana gelen 2 metrelik göçüğe bakan bir bahçe sahibi gözlerine inanamıyor. 2000 yıllık bir Roma villası karşısında öylece duruyor, Bundan sonrasını sevgili dostum, Gaziantep’teki yerel Sabah Gazetesi’nin sahibi Aykut Tuzcu’dan dinleyelim: “Köylülerin jandarmaya haber vermesi üzerine dönemin valisi Muammer Güler müze yetkililerini ören yerine gönderiyor. Meğer fıstık ağaçları bir antik şehrin üzerine dikilmiş. Valiliğin fon ayırmasıyla kazılar devam ederken dünyanın dikkatini buraya çekmek için aklıma bir fikir geliyor”. Tuzcu’nun aklına gelen o fikir Zeugma’nın kaderini değiştiriyor. Tarih 2000 yılının nisan ayını gösterirken, Tuzcu telefona sarılıyor ve The New York Times’in İstanbul büro şefi Stephen Kinzer’i Gaziantep’e davet ediyor. Kinzer’e fotoğrafçısıyla birlikte Gaziantep’in yolunu tutuyor. 7 Mayıs tarihli New York Times Gazetesi’nin birinci sayfasından Kinzer’in haberi “Yeni Keşfedilen 2.Pompei Tehlikede” başlığıyla yayınlanıyor.

İşte bu haber arkeoloji meraklısı, Packard İnstitute’un kurucusu, Hewlett Packard’ın ikinci nesil sahibi David Packard’ın gözünden kaçmıyor. Packard İnstitute’un, 2013 tarihli Zeugma kazılarıyla ilgili bilimsel yayınlarının ön sözünde Packard bakın ne diyor:

“Antik bir şehir bu kez volkanın külleri altında değil, sular altında kalacaktı. Sadece birkaç ayı kalmıştı. Kaybedecek vakit yoktu. Prof. Richard Hodges’un önerisiyle, arkeolojik hizmetler veren Oxford Archaeology ile bağlantı kurduk. Rob Early’nin liderliğinde bölgeye bir ekip sevkedildi”. Packard, dönemin GAP Başkanı Prof. Olcay Ünver’ıin onayıyla Birecik’te kamp kurduklarını anlatıyor. Baraj yavaş yavaş su alırken ekibinin, Gaziantep Müzesi arkeologlarıyla süratle çalıştığını, öte yandan alandaki uzmanların inceleme, yorumlama ve en önemlisi koruma işi üstlendiklerini belirtiyor. Peki bendeniz bu hikâyenin neresinde? Tuzcu’nun Zeugma’yı ulusal ve dünya basınına duyurma heyecanına benim arkeoloji merakım eklenince en başından Çingene Kızı’nın peşine takılıyorum.

Eski yazılarıma bakınca görüyorum ki, Zeugma’yla ilgili tüm gelişmeleri, müze yapımına kadar yıllarca bıkmadan yazmışım.

Kâh hikâyenin eksik parçalarını yan yana getirmişim, kâh telefona sarılıp David Packard’a ulaşmayı başarmışım. Tuzcu’nun bastığı Zeugma takvimlerini bavulumda ta Davos’a kadar taşımışım. Ne yazık ki, antik şehrin sular altında kalmaması için 5 milyon dolarlık bağışın yanı sıra dünyanın önde gelen mozaik restorasyon uzmanlarından Dr. Roberto Nardi’yi Gaziantep’e göndermiş olan Packard için Zeugma tam bir hayal kırıklığı oluyor. 2004 yılında kurtarma kazılarının tamamlanmasından, bugün müzede gördüğünüz müthiş mozaiklerin restorasyonları tamamlandıktan sonra Packard bunların bazılarının Nato Zirvesi sırasında İstanbul’da Topkapı Sarayı’nda sergilenmesini planlıyor. Bush başta dünya liderleri Zeugma’yı görecek. Nato Zirvesi’ni izleyen uluslararası medyanın sayesinde dünya Zeugma’yı duyacak. Planlanan olmuyor zira Gaziantep Zeugma Platformu adındaki sivil bir girişim “mozaikler yurt dışına kaçırılacak” diye kıyameti koparıyor. Tarihi bir fırsat kaçıyor. Bu arada 100 milyon dolarlık bir fonla kazıların yapıldığı yerde bir müze, araştırma ve restorasyon merkezi kurmak için Kültür Bakanlığı ile temaslarda bulunmakta olan Packard haklı olarak küsüyor.

Kim kaybetti? Sorarım size.

False