Zarafetin kalesi: Viyana kahve evleri
Viyanalıların en önemli buluşma noktası ¨kaffeehaus¨larda (kahvecilere verilen genel isim) kimsenin acelesi yok. Servisin de. Çünkü işini beyaz eldivenler, smokin ve zarafetle yapmak buradaki temel prensip. Eğer bunu baştan kabullenirseniz, hem birbirinden lezzetli pastaların, hem de asırlık Viyana kahve geleneğinin keyfine varabilirsiniz. Türkiye’den farklı olarak tüm tarihi Viyana kahveleri, lezzetli kahvaltılar ve öğlen menüleri de sunuyor. Sıkı bir Viyana kahvaltısı için sipariş etmeniz gerekenler; ¨Wiener Melange¨ (çikolatalı cappuccino), Croissant’ı andıran Kipferl, yuvarlak Semmel ekmeğiyle reçel ve klasik Viyana kahvesi.
Café Kleines: Franziskanerplatz, ÅŸehrin en ÅŸirin meydanlarından biri. Bu meydanın kalbinde yer alan Kleines, turistlerin deÄŸil, yerli halkın ve sanatçıların buluÅŸma noktası. EÄŸer ÅŸanslıysanız, dünyaca ünlü yönetmen Hanaken’le karşılıklı kahve bile içebilirsiniz.Â
Â
Café Central: Herrengasse ile Strauchgasse sokaklarının kesişim noktası Café Central adı gibi bir merkez. Her an önünde sıra var ama hızlı ilerliyor, korkmayın. Avizeler ve tonozlu tavanlarıyla, geleneksel bir Viyana kafesinin neye benzeyeceği konusunda en çarpıcı etkiyi yaratıyor.
Cefe Drechsler: Gumpendorfer Caddesindeki kahvenin geçmiÅŸi 100 yıla dayansa da ikinci dünya savaşı ile kapanıp 2007 yılında, 2007'de ünlü Mimar Terence Conran’ın dikkat çekici renovasyonu sonrası, modern bir 21. yüzyıl kafesi olarak hizmet vermeye baÅŸlamış. Åžehrin bohemi tayfasının uÄŸrak noktası.Â
Â