Paylaş
Dünyanın en çok ziyaret edilen şehirlerinden biri olan ve Hindistan’ın gayri resmi kültür başkenti sayılan Agra ülkenin kuzeyinde Uttar Pradeş eyaletinde, Yamuna Nehri kıyılarında yer alıyor. Tac Mahal ve Agra Kalesi’ni içinde bulunduran Agra, Hindistan’ın en turistik şehirlerinden bir tanesi. Nüfusu 1,6 milyon civarında olan şehir Delhi’ye 200 kilometre uzaklıkta. Mesafe çok olmasa da Delhi’den Agra’ya ulaşmak pek de kolay olmuyor. Yollar oldukça kötü olduğu için Agra’ya arabayla ancak 4,5 saatte ulaşabiliyorsunuz. Şehre girdiğiniz anda kargaşaya da girmiş oluyorsunuz.
Agra’da sokaklar diğer Hindistan şehirlerinde olduğu gibi kalabalık ve oldukça karmaşık. Şehirde korna sesleri hiç susmuyor. Ortalıkta gezen inekler ve maymunlar, arabalarla yarışan tuk-tuklar ve motosikletler, sokak ortasına tuvaletlerini yapan adamlar, bir yerlere yetişmeye çalışan insanlar. Tam bir kaos ortamı… Beni en çok şaşırtan şey ise bir motosikletin üzerine aile boyu dizilmiş insanların görüntüsü. Kalabalık bir ailenin o küçücük motora nasıl sığdığı ve nasıl düşmedikleri merak konusu. Tuk-tuklarda ise yine aynı durum. Bir tuk-tuka 10’dan fazla kişi binmiş ve herkes halinden gayet memnun. Gerçekten inanılmaz görüntüler. Ama her şeye rağmen nedensiz bir şekilde seviyorsunuz Hindistan’ı. Çünkü her şey çok farklı her şey çok doğal.
Biz bu görüntülerle şehri tanımaya ve anlamaya çalışırken hüzünlü bir hikâyesi olan Agra Kalesi’ne varıyoruz. Kalenin girişi hıncahınç dolu… İnsanlar buraya girmek için yine uzun kuyruklar oluşturmuş. Bunlar kim diye sorduğumuzda Hindistan’ın başka şehirlerinden gelen turistler olduğunu öğreniyoruz. Neyse ki tur rehberimiz bize önceden özel girişi ayarlamış, bu sayede o uzun kuyruğu beklemeden kaleden içeri giriyoruz ve rehberimiz Agra Kalesi’nin hikâyesini anlatmaya başlıyor… Agra Kalesi (Agra Fort) diğer adıyla Kızıl Kale, 3. Moğol İmparatoru Ekber tarafından oğlu Cihangir için inşa edilmiş daha sonra ise torunu Şah Cihan tarafından tamamlanmış. İlk önce askeri amaçlı kullanılması düşünülmüşse de Cihangir ve daha sonra onun oğlu Şah Cihan burayı kendi sarayı olarak kullanmaya karar vermiş ve ülkeyi bu saraydan yönetmişler.
Sarayın mimarisi geleneksel Hindu ve Moğol izlerini taşıyor. Tüm kale bölgeden çıkarılan taşlarla yapılmış. Taşların rengi pembe ve kızılın değişik tonlarını taşıdığı için de buraya Kızıl Kale adı verilmiş. Kale birçok bölümden oluşuyor. Cihangir’in ülkeyi yönettiği yer olan Cihangir Sarayı, Şah Cihan’ın özel bölümü Khas Mahal, sarayın harem dairesi ve benim en çok beğendiğim Şişe Mahal yani Aynalı Salon bunlardan bazıları.
Gelelim Agra Kalesi’nin hüzünlü hikâyesine…
Önceki yazımda da belirttiğim gibi Şah Cihan çok sevdiği karısı Mümtaz Mahal’i kaybedince yıkılıyor ve onun son isteğini yerine getirmek üzere ülkeyi seferber edip Tac Mahal’i yaptırıyor. Ama Tac Mahal’in yapımı çok büyük bir servete mal oluyor. Bu da tüm halkı ve özellikle oğlunu çok rahatsız ediyor. Aynı zamanda karısının ölümünden sonra Şah Cihan’ın akıl sağlığını da kaybettiği iddia ediliyor. Babası kadar iyi bir hükümdar olmayan ve tüm gücü eline geçirmek isteyen Alemgir de tüm bu olanlardan güç alıyor ve babasını tahttan indirip onun için acımasız bir karar alıyor.
Şah Cihan kendisine Tac Mahal’in aynısının siyahını yaptırmak isterken oğlu bu dileğini gerçekleştirmesine fırsat vermeden babasını eşi Mümtaz Mahal için Agra Kalesi’nin bir bölümüne yaptırdığı Oktagonal Kulesi’ne (Sekizgen Kule) hapsediyor. Bu kule Tac Mahal’i en iyi şekilde gören yerde ve Tac Mahal’in tam karşısında yer alıyor. Şah Cihan bu kuleye hapsedildikten sonra yedi yıl boyunca kulenin pencereleri arasından karısının yattığı Tac Mahal’i izliyor ve sonrasında hayata veda edip karısının yanına defnediliyor. Tarihteki taht kavgalarını ve baba-oğul-kardeş çekişmelerini çok iyi biliyoruz. Fakat yine de doğarken annesinin ölümüne neden olmuş ve babasının da bu ölümle derbeder olduğunu bilen bir çocuğun babasına bu kadar acımasızca davranması ne kadar adil bilinmez…
Agra’da nerede kalınır?
Agra’da kalabileceğiniz en iyi oteller arasında Tac Mahal manzaralı The Oberoi Amarvilas Agra bulunuyor. Bu otel oldukça iyi ama fiyatı biraz yüksek... Daha uygun fiyatlı fakat şık ve konforlu otel önerilerim ise şöyle; ITC Mughal A Luxury Collection Hotel Agra, Radisson Blu Agra Taj East Gate, DoubleTree by Hilton Agra ve Trident Agra.
Fotoğraflar: Serena KARAMIZRAK
Paylaş