Paylaş
Öncelikle şunu söylemeliyim ki her kesime hitap eden bir şehir burası. İster müze gezip lezzetli yemekler yiyip alışveriş yapmak istiyorum deyin, ister eğlencenin dibine vurmak istiyorum deyin isterseniz de farklı deneyimler yaşamak istiyorum deyin. İnanın bana bu şehirde arzu ettiğiniz her şeyi bulacaksınız.
Şimdi öncelikle nereleri görmeniz gerekiyor onlardan başlayalım.
Tabii ki Van Gogh Müzesi! Dünyada Van Gogh'un resim ve çizimlerinin sergilendiği en büyük müze olma özelliğini taşıyan bu yapı Amsterdam'ın müzeler alanı olarak adlandırılan Museumplein'de bulunuyor. Müzenin girişinde inanılmaz uzun kuyruklar oluşuyor bu nedenle gitmeden önce internetten biletinizi almanızı öneririm.
Beni en çok etkileyen müzelerden bir tanesi de Anne Frank’in evi olmuştu. 2. Dünya Savaşı sırasında ailesiyle birlikte iki yıl boyunca Nazi’lerin zulmünden kaçmak için saklandıkları evde hapis hayatı yaşayan Anne Frank bu süre zarfında yaşadıklarını ve hissettiklerini anlatan bir günlük tutmuş ve bu günlük dünya çapında ünlenmiştir.
Gelelim herkesin merak ettiği Red Light District’e! Bu bölgede neler yok ki! Sex shoplar, randevu evleri, gay barlar ve erotik şovların düzenlendiği tiyatro ve herkesin ilgisini çeken Seks müzesi. Burası saat 10’dan sonra hareketleniyor ama tabii ki gündüz saatlerinde de gezebilirsiniz. Akşam olduğunda kırmızı ışıklı cam odaların arkasına geçen kadınları da görevlerinin başında görüyorsunuz. Bu kadınların hepsi isteyerek ve maaşlı olarak çalışıyormuş ve hallerinden de gayet memnunlarmış öğrendiğimize göre. O yüzden üzülecek sıkılacak bir durum yok anlayacağınız.
Amsterdam’da görülmesi ve deneyimlenmesi gereken yerlerin başında Heineken Experience geliyor. Heineken markasının dünyaca ünlü bir firma haline dönüşmesi hikâyesinin anlatıldığı yerde biranın nasıl yapıldığından tutun da, eski bira reklamlarına kadar birçok ilginç sahnelere tanık oluyorsunuz. Ayrıca size özel olarak hazırlanan parti ortamında leziz Heineken biralarının tadını çıkarabilir, arkadaşlarınızla eğlenceli dakikalar geçirebilirsiniz.
Amsterdam’da yapabileceğiniz diğer eğlenceli aktiviteler ise şöyle;
Dünyaca ünlü isimlerin balmumu heykellerinin bulunduğu Madame Tussauds’u ziyaret edebilirsiniz.
Avrupa’nın diğer şehirlerinde de benzerleri bulunun İşkence Müzesi Amsterdam Dungeon’ı gezebilirsiniz.
Hiç Ice Bar’a gitmediyseniz buradaki Ice Bar en iyilerinden. Her yeri buzdan oluşan bu yerde özel termal mont verseler de çok uzun süre içerde kalmamanızı öneririm.
Venedik’ten daha fazla kanala sahip olan Amsterdam’da kanal turu olmazsa olmaz!
Ağacı, yeşilliği ve doğayı seviyorsanız o zaman hiç durmayın ve Amsterdam’ın hatta Hollanda’nın en güzel parkı Vondelpark’a gidip çimlerin üzerine uzanın.
Çiçeklerle aranız iyiyse Amsterdam’ın çiçek pazarı Bloemenmarkt’a uğrayabilirsiniz. Özellikle laleler ilginizi çekiyorsa Tulip Museum tam size göre!
Müzeler Meydanı’nda yer alan Rijksmuseum Amsterdam’ın en popüler müzelerinden bir tanesi. Ayrıca dünyanın en büyük Felemenk sanat koleksiyonuna sahip yani kısacası görülmeye değer!
Şehrin kalbinin attığı Dam Meydanı’nda yer alan Nieuwe Kerk ve Kraliyet Sarayı da görülmesi gereken diğer yapılar arasında.
Alışveriş tutkunları için ise öneriler şöyle; en ünlü alışveriş caddeleri Kalverstraat ve Nieuwendijk, Leidsestraat ve alışveriş severlere güzel seçenekler sunan Nine Streets (Dokuz Cadde),
Hediyelik eşya almak isteyenler I Amsterdam Store’larda güzel objeler bulabilirler.
Amsterdam’ın Cihangir’i olarak anılan Joordan Caddesi ile bence şehrin en güzel meydanları Rembrandtplein ve Leidseplein’ı mutlaka gezin.
Alışveriş merkezi olarak Dam Meydanı’ndaki De Bijenkorf ile Magna Plaza görülebilir nitelikte.
İkinci el eşya sevenler buraya! Jordaan’da cumartesi günleri kurulan Noordermarkt, taze meyve ve sebzenin yanı sıra ikinci el eşyalar bulabileceğiniz bir yer. Waterlooplein’de de ikinci el mağazalardan alışveriş yapabilirsiniz.
Amsterdam’ın en ünlü coffe shoplarından Bulldog’a mutlaka uğrayın.
Old Amsterdam Cheese Store veya Amsterdam Cheese Company’den mutlaka Hollanda peynirlerinden satın alın.
Gelelim Amsterdam’da yemeye içmeye
Amsterdam’daki restoranlar arasında benim favorim Cau. Özellikle et yemeyi sevenler için harika lezzetler sunuyorlar. Şık bir akşam yemeği yemek istiyorsanız Red Restaurant, Bord'Eau veya Vinkeles’i tercih edebilirsiniz. Ambiyansa önem verenler için ise Ciel Bleu ve Momo Restaurant tam onlara göre. Kahvaltı için The Breakfast Club ve Bakers & Roasters önerilerim arasında. Hem öğle yemeği hem de daha uygun fiyatlı önerebileceğim yerler; harika hamburgerleri olan Burger Bar, nefis pizzaları olan La Perla, ve farklı restoranları bir arada bulabileceğiniz Foodhallen.
Amsterdam’da gece hayatı
Yazının başlangıcında Amsterdam’da gece hayatının oldukça hareketli olduğu söylemiştim. Bu şehirde gece hayatının kalbi Rembrandtplein ve Leidseplein bölgelerinde atıyor. En güzel ve en ünlü gece kulüpleri ise şöyle; Escape, Club Air, Club NL, OT301, Studio 80, Melkweg, Paradiso, Sugar Factory, Panama, Club NYX.
Fotoğraflar: Serena KARAMIZRAK
Paylaş