Paylaş
En Güzel Şehir
Genellikle başkentler en güzel şehir kabul edilmez ama kuralı bozan yerlerden biridir Kıbrıs. Girne bence adadaki en ilgi çekici yer. Beşparmak Dağları ve sahil arasında kalması nereye baksanız insanı alıp götüren manzaralar hediye etmiş kente. 2 bin yıla uzanan bir tarihi var. Eski yapıları, hoş kafeleri, at nalını andıran limanı ile tam bir Akdenizli.
2300 Yıllık Batık
Girne Limanı’nın güzelim manzarasını izlemek için kaleye çıkmanız gerekir. İçinde tam 2300 yıllık bir batık gemiyle de tanışacaksınız. “Batık ticaret gemisi” her ne kadar hoş bir unvan olmasa da bu özelliğe sahip Akdeniz’in en eski 2. gemisi.
Barış Manastırı
Fransızca “Barış Manastırı” anlamına gelen Bellapais, hem adanın en görkemli yapıları arasında hem de Doğu Akdeniz’de görebileceğiniz en güzel gotik yapılardan biri. Girne’ye sadece 5 km uzaklıktaki aynı adlı dağ köyünde yer alıyor. İngiliz yazar Lawrence Durrell de yaşamak için bu köyü seçmiş; ilham verici olduğu kesin! Manastırın bugün ayakta kalan bölümü, Fransa Kralı 3. Hugh tarafından yaptırılmış. Osmanlı döneminde de ibadet için Ortodoks Rumlara verilmiş. Avlusundaki Roma dönemine ait lahitler var. İlginçtir, bu lahitler geçmişte rahipler tarafından lavabo olarak kullanılmış.
Uyuyan Güzel’in Kalesi
Girne’den 10 km uzaklaşıp, çocukluğunuza masallardan bir selam yollayabilirsiniz. Çünkü St. Hilarion Kalesi’yle karşılaşacaksınız. “100 Yıl Uyuyan Güzel” masalını bilmeyen yoktur. O masaldaki meşhur kaleye ilham veren yerin bu yapı olduğu söylenir. Tıpkı adanın diğer kaleleri Bufavento ve Kantara gibi adayı Arap saldırılarından korunmak için yapılmış. Kalenin 480 merdiveni var. Gökyüzüne tırmanıyormuşçasına çıkıyorsunuz. 732 metre yükseklikte yer alan Kraliçenin Penceresi’nden göreceğiniz manzara muazzam! Zirvede ise Prens John Kulesi var; burada göreceğiniz kabartmalar ile şövalyelerin yaşamlarına dair izleri takip edebilirsiniz.
Takvimlerin Uğramadığı Köy
Girne yakınlarında yer alan Karaman ya da asıl adıyla Karmi öyle bir yer ki burada ne takvim ne saat vardır diye düşünüyorsunuz. Huzurun, dinginliğin hakim olduğu ve orijinal dokusunu koruyabilmiş ender yerlerden… Beni her zaman çok etkilemiştir. Sokak aralarında karşılaştığım evlerdeki ince zevke de farklı köşelerin hediye ettiği manzaralara da bayılırım.
Karpaz’sız Olmaz
Kıbrıs’ta yapılacak en güzel şeylerden biri de kendinizi ılık sulara bırakmak ve maviliğin tadını çıkarmak. Saydam suların güneşle buluşmasından doğan ışıltı ve gün içinde mavinin onlarca tonuna şahit olacağınız plajlar bir şımarıklık yapıp aniden tatilinizi uzatma kararı aldırabilir. KKTC’nin en kuzey ucunda yer alan Karpaz’a gitmeden dönmeyin. Caretta Caretta’ların yumurtalarını bıraktığı Altın Kum ise miskinlik yapma adresiniz olsun. Dipkarpaz Köyü’ne uğramadan da olmaz. Merkezinde yer alan taş kahvede soluklanırken köylülerle sohbete dalmak işten bile değil…
Hüzünlü Ama Güzel
Gazimağusa sahilinde dikenli tellerin çevrelediği Maraş’ı göreceksiniz. 13 Ağustos 1974’te Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından ele geçirilmiş ve bölgede yaşayan Rumlar güneye göç etmiş; her şeyi ardında bırakarak. Bugün BM askerlerinin gözetiminde bir tampon bölge. Ne bir yere ait olabilmiş ne de yaşamaya devam etmiş. Çürümeye bırakılmış binaların ve ortaya hakim olan sessizlik yüreğinizin ortasına hüznü misafir bırakıp gidiyor. Eski şehir bölgesi Famagusta olarak geziyor. Geziniz bittikten sonra deniz kenarını gören bir kafe’ye oturup denize dalıp gitmek iyi geliyor. Mavi her hüznü alıp götürüyor gibi…
KIBRIS MUTFAĞI
Klasik bir tanım olacak ama Kuzey Kıbrıs mutfağı tam bir doğu ve batı sentezi. Adadan geçen kültürler, tarih içinde karma bir mutfak oluşmasına neden olmuş. Meze olarak; humus, pastırma, yoğurt, fava, taze badem içi sofralardan eksik olmuyor. Kıbrıs mutfağı deyince akla gelen ve aynı adı taşıyan sebzeden yapılan molehiya, kolakas, börülce, patates köftesi de sevdiğim lezzetler. Şeftali kebabı adanın özgün lezzetlerinden. Macun, fırın katmeri, samsı, kadayıf, şammali, paluze ve simit helvası ise en güzel tatlılar. Tabi ki hellim peyniri. Izgarası ya da yemeklere dahil edilmiş haliyle zaten her yerde çıkacak karşınıza. Sevdiğim mekanları soracak olursanız;
Lefkoşa’da; Ömerli Meyhane tam bir meze cenneti. Çeşitler ve lezzetleri aklınızı başınızdan alacak. Anibal Restoran kebaplarıyla ünlü; hatta Kıbrıs’ın en iyi şeftali kebabını burada yiyebilirsiniz.
Girne’de; Archway Restoran’ın serpme gelen mezelerinin ve karışık kebabının tadına bakın. Hürdeniz’i balık için tercih edebilirsiniz. Bellapais Huzur Ağaç ise haftanın belli akşamları canlı müzik olan, manzarasıyla keyfinizi katlayacak bir restoran; ara sıcakları ve mezeleri başarılı.
Gazimağusa’da; Drabez şehrin iyi meyhanelerinden biri. Melandra House’da Kıbrıs mutfağı lezzetlerini tatmak için ideal, kahvaltısı da güzel.
Karmi’de; Levant Restoran keyifli bir işletme. Sahipleri hoşsohbet Kanadalı bir çift.
NEREDE KALINIR?
Kıbrıs’ta favori adresim Kaya Artemis Resort & Casino. Adanın ilk konsept oteli. Efes’te bulunan dünyanın 7 harikasından biri Artemis Tapınağı’nın eşi gibi tasarlanmış. Sahil ve denizi Maldivleri aratmıyor. Televizyon izleyicileri oteli Ezel dizisi, Kick Boks Show, Survivor finali gibi birçok işten hatırlayabilir. Girne’de Merit Royal ile butik konaklamayı sevenlere Kemerli Konak’ı tavsiye ederim. Lefkoşa’da şehir oteli olan Golden Tulip alternatifler arasında.
KUZEY KIBRIS DEMİŞKEN…
Kıbrıs Akdeniz’deki 3. büyük ada; ilk sıralar Sicilya ve Sardunya’ya ait.
1571-1878 arasında Osmanlı tarafından yönetilmiş. Sonra İngiliz egemenliği başlamış ve 1960’a dek sürmüş.
1974’teki mübadele ise bugünkü nüfus dağılımını oluşturmuş; Kıbrıslı Türkler kuzeye, Kıbrıslı Rumlar güneye yerleşmiş.
Adanın en güzel plajları Bafra bölgesinde.
Apostolos Andreas Manastırı, Kanakaria Kilisesi, Ayia Trias Bazilikası, Kantara Kalesi, Philon Kilisesi, İskele İkon Müzesi ve Kral Mezarları görülecek yerler listesinde olsun.
Fotoğraflar: Alamy
Paylaş