PaylaÅŸ
Bu bölgeye Türk Hava Yollarının direk seferi ile Toulusse'dan rahatça ulaşabilirsiniz.
Ayrıca Montpellier Uluslararası havaalanının var olduğunu ve buranın da yakın olduğunun bilgisini vermek ve Fransa'nın çok etkin demiryolu ağının bulunduğunu, bu demiryollarının bahsi geçen önemli kentlerden de geçtiğini de vurgulamak istiyorum. Fransa'nın güçlü bir sosyal devlet olmasının en önemli kriteri ulaşım ağının gücünden geliyor sevgili dostlar.
Katharların sembolü 2 önemli kaleden size bahsetmek istiyorum. Birincisi Montségur... Aude Nehri vadisinden geçerek Pirene sıradağlarının eteklerinde bulunan Montségur Kalesi 1244 yılında Papa’nın ordularına yenik düşen ve 1216 metre yükseklikte bir kartal yuvası konumundadır. Kathar direnişinin en önemli sembolüdür. Pirene dağlarının eteğinde bulunan otoparktan yürüyerek kaleye ulaşabilirsiniz. İlginizi çekeceğini düşündüğüm bir bilgiyi sizinle paylaşmak istiyorum.
Katharlar Engisizyon mahkemesine karşı çıktıkları için 10000 kişilik ordu tarafından 10 ay boyunca ablukaya alınmış ve yakalanan 225 direnişçi Katharlı kazıklara çakılarak yakılmıştır.
Kathar bölgesinin kalbinde bulunan ve Oksitanya’nın Orta Çağ atmosferini en güzel şekilde yansıtan Languedoc’un en tanınmış ve en çok ziyaret edilen şehri olan Carcassonne Katharlıların 2.önemli kale kentidir. Günümüzde iki ayrı şehir olarak kabul gören, biri, tepede yükselen ve UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesi’ne "insanlık tarihindeki önemi " sebebiyle listeye alınan Carcasonne üç kilometrelik çift surla ve 52 kule ile çevrili, Avrupa’nın en büyük kalesidir. Tarihi kısmı ile ziyaretçilerini buraya çeker diğeri ise, Aude Nehri’nin öbür kıyısında uzanır. Carcasonne'un bulunduğu tepede Roma dönemi öncesi 3. ve 4. yüzyıllarda Haçlı Seferleri’nin istilasından korunmak için 1200 metrelik bir savunma duvarı ile korunmuş. Hatta Star Wars fllmi bile burada çekilmiş.
Tarihi kalenin mahalleleri yürüyerek keyifle gezilebilir bir Orta Çağ atmosferi ile sizi bekliyor. Gallo-Romen surlar, kuleler tüm ihtişamıyla "biz buradayız " dercesine tüm ihtişamıyla sizleri büyüleyecek. 12. yüzyılda inşa edilen Kont Şatosunun inşa edilmesiyle kasaba bir Orta Çağ hisarı olarak görünümünü almış.
Carcasonne Katedralinin dengesi iç tonozlarla saÄŸlanması ve kubbesinin yarım olması sebebiyle diÄŸer Fransa'da bulunan Katedrallerden farklılık göstermiÅŸ. Pencerelerdeki vitrayların ise deÄŸeri ve yapı kalitesinin yüksek olduÄŸunun altını çizmek isterim ki dikkatlice inceleyin. Toulousse yolundan buraya gelirken yine UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde koruma altına alınan "Canale du Midi" görülecek huzur veren yerler arasında. "Ä°nsanlık tarihindeki ve evrensel önemi " sebebi ile UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınmış yükseltme havuzları, kemerleri köprüleri ve tünelleri ve en önemlisi Saint-Ferreol barajıyla Akdeniz ile Atlantik Okyanusunu birbirine baÄŸlayan kanal mimarî ve mühendislik harikasıdır. Anıtsal ve asalet simgesi olarak bize hem yeÅŸili hem doÄŸayı hem de iÅŸlevselliÄŸinin önemi ile sizleri büyüleyecek ve size huzur verecek bir alan.Â
Soluklanın ve temiz havayı ciğerlerinize çekerken evrene selam verin! Buradan Katharlara kucağını açan Orta Çağ dönemine ait mimari ve kentsel kompleks olarak Albi Şehrini gezmenizi öneririm. Burası yaşayan bir Orta Çağ kenti. Tarn Nehri kenarında yer alan eski şehir bölümü birbirine uyumlu yapıları ve keşfedilesi sokaklarıyla şirin bir kasaba. Albi'de ayrıca kurulan semt pazarları oldukça renkli. Albi Haçlı Seferleri’nden sonra 1265 yılında St. Cecile Katedrali kırmızı ve turuncu renklerle Gotik üslûbuyla yerel tuğlalardan yapılmış Katedral Albi'ye egemen kılınmış konumda. Ben ziyaret ettiğim sırada yapılan ayin ve ortamdan çok etkiledim. Katedralin büyük çan kulesi dâhil yapıyı insandan daha üstün ve önemli kılmak amacıyla devasa boyutta yapılmış. Katedralin içinde bulunan ve kıyamet ortamını anlatan ihtişamlı "kıyamet freski"'nden gözlerimi alamadım desem abartılı olmaz.
Katedralin yanından dar bir alandan geçerek hem IrmaÄŸa hem de Palais de la Berbie'nin bahçesine hâkim büyüleyici ve muhteÅŸem manzaraya hâkim bir bölgeye geliyorsunuz. Orada fotoÄŸraf çekerek soluklanın. Ayrıca Palais de la Berbie'de yaÅŸamış Henri De Toulouse-Lautrec anısına yapılan ve ismiyle aynı adı taşıyan müzeyi gezebilirsiniz. Sanatçıyı eÄŸer Paris Moulin Rouge kaberesini izlediyseniz buraya ziyaret edenleriniz varsa hatırlayacaksınız.Â
Paris şehrinin özellikle kabare, genelev, hipodrom ve sirklerini resmetmesi, en önemlisi de canlı afişleriyle "litografi"nin önemli bir sanat dalı haline gelmesinde öncü olan ressamın Moulin Rouge afişlerinin yanısıra Matisse, Dufy ve Yves Brayer'in yağlı boya resimlerini görebilirsiniz. Müzenin renkli bahçesinde dolaşın ve Albi'de hem görsel, hem sanat, hem kültür hem gastronomi alanında doyuma ulaşın. Gastronomi diyorum çünkü burada Kaz, ördek ciğeri ve bunun yanında soğan reçelini almadan ve tatmadan dönmeyin... Burası tarihi doyasıya yaşayacağınız bir bölge. Bu bölgeyi 3 gece 4 gününüzü ayırarak keyifle gezebilirsiniz.
FotoÄŸraflar:Â Filiz GÃœLTEN
PaylaÅŸ