Paylaş
Alp Alper, emekli bir havacı... Uzun yıllar Türk Hava Yolları’nda uçuş harekât uzmanlığı, istasyon şefliği yaptı. Dünyanın dört bir tarafında görev aldı. Gittiği yere hep fotoğraf makinelerini taşıdı. Bulduğu tüm hava araçlarıyla uçtu. Helikopterin kapısından, balonun sepetinden, ultralight’ın penceresinden deklanşörüne bastı. Hava fotoğraflarıyla üç kitap çıkardı. Tutkusu için evini bile satıp bu işe yatırdı.Dördüncü kitabı için bu sefer ‘geleceğin hava aracı’ olarak da bilinen gyrokopter ile yola çıktı. İki kişilik, kokpiti açık ilk bakışta helikoptere benzeyen bu hava aracında, deneyimli pilot Mustafa Yavuz ile birlikte uçuyor. Antik kentleri, Türkiye’nin doğal güzelliklerini havadan fotoğraflıyor.
Onlar gökyüzünde giderken, yerden de iki kişilik ekip takip ediyor. Çok az büyük havalimanını kullanıyorlar. Toprak pistlere indiğinde ekibin getirdiği yakıtla depoyu doldurup tekrar havalanıyorlar. Zorlu geçen günün ardından gece de yoğun bir çalışma var. Çekilen görüntüler aktarılıyor. Kritik yapılıyor. Ertesi günün uçuşu planlanıyor.
TUR İSTANBUL’DAN BAŞLADI
Tur, sessiz sedasız 27 Nisan’da İstanbul Hezarfen Havaalanı’nda başladı. TC-UTY tescilli ELA 10 tipi gyrokopter ile Çorlu, Tekirdağ, Enez, Çanakkale, Gökçeada-Bozcaada, Asos, Foça, Alaçatı, Manisa, Denizli, Bodrum, Dalyan rotasını izleyerek Antalya Karain Havaalanı’na geldiler.
Buradan sonra hedef, Mersin, Adana, Antakya, Gaziantep ve Şanlıurfa.Şanlıurfa’ya geldiklerinde bir karar verecekler. Uçuş izinlerine çıkarsa, zorlu Doğu Anadolu turu start alacak. Van’a kadar uzanacaklar. Sonrasında Kars üzerinden Hopa’ya giderek Karadeniz’e çıkacaklar. Eğer izin alamazlarsa, daha içeriden Karadeniz’e çıkma planları var. Sonrasında sahili izleyerek Samsun, Sinop ve tekrar İstanbul Hezarfen’e gelecekler.
TARİH VE DOĞA
Alp Alper, bu uçuşun hazırlığını 6 yıldır yapıyor:“Daha önceden hazırladığım kitaplara bu tur sonrasında yenisini ekleyeceğim. Projeyi ‘sema’zenler’ olarak adlandırıyorum. Semazen gibi döne döne yükseliyoruz. Zen Felsefesi yani düşüncemizi özgürleştirerek bu topraklardan yansıyanları fotoğraflıyoruz.Gyrokopter çok ilginç bir hava aracı. Rüzgâr limiti yok gibi. Yavaş ve hızlı uçabiliyor. Toprak pistlere inip kalkabiliyor. Çekim için bize farklı bir bakış açısı sunuyor. Kokpiti açık olduğu için sağdan-soldan sarkabilip en iyi açıyı yakalamaya çalışıyorum. Toplam 80 litre yakıt kapasitemiz var. Üç saat havada kalabiliyoruz”Alp Alper, her gün uçuşunun hikayesini Instagram hesabında (instagram.com/alp_alper_) paylaşıyor. Bazen uçarken canlı yayın yapıyor.
HAVACILIĞI SEVDİRMEK
İndikleri toprak meydanlarda, meraklıları da uçuruyorlar. Çocuklar, gyrokoptere büyük ilgi gösteriyor. Ayağını bir kere yerden kesen, pilot olmak istiyor. Bu aynı zamanda sportif bir spor hava aracı ile son yıllarda yapılmış en uzun uçuş saatine sahip tur olacak.
GELECEĞİN HAVA ARACI: GYROKOPTER
İlk bakışta, tepesindeki ana rotor ile gyrokopter helikoptere benzetiliyor. Üzerinde pal olsa da ana güç, kokpitin arkasındaki motordan geliyor. Bu farklı tasarımın en büyük özelliği çok kısa iniş-kalkış mesafesine sahip olması. Manevra kabiliyeti çok yüksek olan gyrokopter, saatte 74 kilometre hızla esen rüzgârlarda bile rahatlıkla uçabiliyor. Motor arızasında ise küçük alanlara rahatlıkla inebiliyor. Ultralight olarak adlandırılan hafif hava aracı sınıfındaki gyrokopterler, uzun pistler gerektirmemesi, rüzgar limitlerinin yüksek olmasıyla Türkiye için de kullanımı uygun hava araçlarından biri.
ÜÇ YILDIR BİRLİKTE UÇUYORLAR
Alp Alper’in tura birlikte çıktığı Mustafa Yavuz, 55 yaşında. Jeoloji Mühendisi. 20 yıldır uçuyor. Gyrokopterde yaklaşık 2 bin saat uçuş tecrübesi var. Tekirdağ’da yaşayan Yavuz, amatör olarak köyünde kurduğu pistten kalkıyor.
Dördüncü kitabı için uğraşan Alp Alper 25 yıldır fotoğraf çekiyor. Türkiye’de 16, yurtdışında da 11 ülkede sergi açtı. Yeni turun fotoğrafları Beyrut, Zürih, Bern’de meraklılarla buluşacak.
Paylaş