Zeynep Bilgehan/ zbilgehan@hurriyet.com.tr
Yürüyerek devriâlem
Koreograf ve performans sanatçısı Dicle Doğan (31), bundan dört yıl önce bağımsız olma arayışıyla bir gün evinden çıktı. Geri döndüğünde, İtalya ile Fransa arasında 45 gün süren bir yürüyüş yapmıştı! O günden bugüne, yürüyerek yaptığı seyahatlerle 2 bin 650 kilometre yol kat etti. Doğan ile serüvenlerini konuştuk.
Koreograf ve performans sanatçısı Dicle Doğan (31), bundan dört yıl önce bağımsız olma arayışıyla bir gün evinden çıktı. Geri döndüğünde, İtalya ile Fransa arasında 45 gün süren bir yürüyüş yapmıştı! O günden bugüne, yürüyerek yaptığı seyahatlerle 2 bin 650 kilometre yol kat etti. Doğan ile serüvenlerini konuştuk.
İlk tecrübem, İtalya’dan Fransa’ya 45 gün süren 650 kilometrelik rotaydı. Ardından Norveç, İspanya, Avusturya, Türkiye ve Yunanistan’da, toplamda 2 bin 650 kilometre yürüdüm. Bir sonraki hedefim Japonya’da bulunan 1200 kilometrelik Shikoku Parkuru.
İhtiyacım kadarını yanıma almam gerektiğini, nelerden vazgeçip vazgeçemeyeceğimi gördüm. İnsanın en çok kendine ihtiyacı varmış bu hayatta...
Günlerce otobanda olduğum yollar da oldu, Norveç’in eşsiz doğasında kimsenin olmadığı yerlerde yürüdüğüm zamanlar da... Başka bir sefer hipotermi olup yol boyunca, günlerce kustum.
Bırakmayı düşündüğün oldu mu?
- Seyahat ederken hava veya yol koşulları ne olursa olsun yürüyüşe ara vermemeye özen gösteriyorum.
- Seyahat ederken hava veya yol koşulları ne olursa olsun yürüyüşe ara vermemeye özen gösteriyorum.
Konaklama ve finansmanı nasıl hallettin?
- Bazen çadırda bazen tanıştığım insanların evinde, bazen hostel’de konaklıyorum.
- Bazen çadırda bazen tanıştığım insanların evinde, bazen hostel’de konaklıyorum.
Yürüyerek yolculuk yapmanın en büyük zorluğu nedir?
- Ayaklarınız yara oluyor ve bedeniniz ağrıyor ama bu deneyim size aynı zamanda yeryüzü ile uyumlu olmayı öğretiyor. Yolda olmanın kadını erkeği olmaz, doğa herkese eşit davranır!
- Ayaklarınız yara oluyor ve bedeniniz ağrıyor ama bu deneyim size aynı zamanda yeryüzü ile uyumlu olmayı öğretiyor. Yolda olmanın kadını erkeği olmaz, doğa herkese eşit davranır!
Hiçbir turistin uğramadığı kasabalardan geçme şansına erişiyorum ve bunu en ilkel ve en yavaş eylem olan yürüme ile gerçekleştiriyorum.
ÇANTAM 9 KİLOYU GEÇMİYOR
Çantanda neler oluyor?
- 32 ve 50 litrelik iki sırt çantam var. Çantamın, susuz ve yemeksiz 9 kiloyu geçmemesine özen gösteriyorum. Kişisel ihtiyaçlar herkese göre değişiyor. Benim çantamdakiler; iki tişört, iki pantolon, iki çorap, iki adet iç çamaşırı, sandalet ve mutlaka bilekli trekking botu.
Çantanda neler oluyor?
- 32 ve 50 litrelik iki sırt çantam var. Çantamın, susuz ve yemeksiz 9 kiloyu geçmemesine özen gösteriyorum. Kişisel ihtiyaçlar herkese göre değişiyor. Benim çantamdakiler; iki tişört, iki pantolon, iki çorap, iki adet iç çamaşırı, sandalet ve mutlaka bilekli trekking botu.
Yürüyüş için en ideal mevsim sonbahar ve ilkbahar. Kışın karda eksi 7 derecede Avusturya Alpleri’nde de yürüdüm. Güney İtalya’da 42 derece sıcaklıkta da... Doğa acımasız. Bu yüzden dikkatli bir hazırlık yapmak lazım.
“İtalya’nın ilk ‘Hacı Türk’ü oldum!”
“İlk yürüyüşümü 2015’te Lucaa’dan Roma’ya ve sonra Torino’dan Fransa’da Monpellier’e yaptım. Sonra parça parça Roma’dan Bari’ye, Bari’den de Yunanistan’ın Patras kentinden Atina’ya yürüdüm.
“İlk yürüyüşümü 2015’te Lucaa’dan Roma’ya ve sonra Torino’dan Fransa’da Monpellier’e yaptım. Sonra parça parça Roma’dan Bari’ye, Bari’den de Yunanistan’ın Patras kentinden Atina’ya yürüdüm.
Bir kadının yalnız yürümesini garipsediler
“Türkiye’de ilk yürüyüşümü 2017’de Karaburun Yarımadası’nda yaptım. 100 kilometre sürdü. Bu yıl Tohum Otizm Vakfı için Karia Yolu’nu yürümek istedim. Aslında St. Paul rotasını tamamlayacaktım fakat yolda kayboldum. Üçüncü gün jandarma beni buldu.
“Türkiye’de ilk yürüyüşümü 2017’de Karaburun Yarımadası’nda yaptım. 100 kilometre sürdü. Bu yıl Tohum Otizm Vakfı için Karia Yolu’nu yürümek istedim. Aslında St. Paul rotasını tamamlayacaktım fakat yolda kayboldum. Üçüncü gün jandarma beni buldu.
Bu yolu yalnız yürümemin ‘tehlikeli’ olabileceği konusunda ısrarlı olarak beni eve gönderdi! Bunun üzerine Marmaris’te Bozburun Yarımadası’nda 100 kilometrelik karayolunu yürümüş oldum. Türkiye’de yalnız bir kadın olarak yürümemi herkes çok garip buldu ama bir o kadar da misafirperver bir tavırla karşılaştım.”