Hürriyet Seyahat | Fotoğraflar: Alamy, DHA
Yer altındaki 'Çin Seddi'! Labirenti andırıyor...
Eski dönemlerde yer altı şehirlerinin önemi çok büyüktü. Çünkü İnsanlar savaşlardan ya da saldırılardan kaçmak için bu şehirleri inşa etmişlerdi. İşte ülkemizden de iki şehrin bulunduğu, hayatın sırlarını ortaya döken en gizemli yer altı şehirleri...
Dünya üzerinde, tarihi milattan öncesine kadar uzanan ve içinde ayrı bir dünya saklayan ihtişamlı yer altı şehirleri bulunuyor. Sizin için bu şehirleri listeledik, hepsinin hikâyesine çok şaşıracaksınız…
WİELİCZKA / POLONYA
Krakow’un 15 kilometre dışındaki Wieliczka kasabasında bulunuyor. Wieliczka Tuz Madeni'nin en önemli özelliği dünyanın en eski tuz madenlerinden biri olması. Bazı Lehistan Krallarının evlilikleri burada gerçekleşmiş. 13. yüzyılda inşa edilen maden, sofra tuzu imal etmeye 2007’ye kadar aralıksız devam etmiş.
Maden ayrıca Polonya’nın en büyük turistik yerlerinden de biri… Bu yer altı tuz şehri, günümüzde karanlık mağaralardan evrim geçirerek, 300 kilometreyi aşkın etkileyici galerilere, yaklaşık 3 bin odaya ve ilk üç katı halka açık olan dokuz kata sahip olan karmaşık bir labirent halinde... Gölün suyunun cilde çok iyi geldiği söyleniyor. Ayrıca madende tahta şapeller ve tuz madenciliğinin tarihini anlatan bir de müze bulunuyor.
Bu odalardan bazıları 1700’lü yıllarda sorgu merkezi olarak da kullanılmış. Bu işlevinin yanında bazı bölümlerinin seri katiller üzerinde deney yapmak için kullanıldığı da söyleniyor.
Bu mahzenler bir zamanlar yiyecek ve bira varillerini depolamak için kullanılıyordu ve söylentiye göre, saldırı durumlarında da kaçış yolu olarak düşünülüyordu. Mahzen duvarlarının arasında hazinelerin gömülü olduğu da söylentiler arasında…
DİXİA CHENG / ÇİN
Pekin’de 1970’lerde bombalamalar ve nükleer saldırılar sırasında sığınak olması için inşa edilmiş. ‘Yer altı Çin Seddi’ olarak da anılıyor. Tünel ağları 100’den fazla gizli girişe sahip. Söylentilere göre, vatandaşların uzun süreli sığınma ihtiyacı duyma ihtimali yüzünden okul, hastane ve uyuma alanları gibi hizmetleri de içerecek şekilde tasarlanmış.
PETRA / ÜRDÜN
Indiana Jones filmleriyle hafızalara kazanan Petra, güney Ürdün dağlarına yontulmuş kaya mezarları ile dünyanın en ihtişamlı antik yapıları arasında yer alıyor. Tarihin çok eski dönemlerinden bu yana yerleşime açık olan Petra antik kenti, kumtaşı yamaçların göz kamaştırıcı tapınaklara ve mezarlara çevrildiği, günümüzden yaklaşık 2 bin yıl önce Nabatlılar döneminde, mimarinin zirvesine ulaşıyor.
Petra'nın en önemli yapısını, 40 metre yüksekliğe ve zarif hatlara sahip Al Khazneh veya “Hazine” cephesi oluşturuyor. Alanın büyüklüğü göz önünde bulundurulduğunda yaklaşık 20 bin kişiye ev sahipliği yapmış olabileceği düşünülüyor. MS 7. yüzyılda tamamen terk edilen tarihi kenti Avrupalılar tarafından keşfedilmesi ise 1800'lü yıllarda gerçekleşiyor. Petra kazıları günümüzde hala devam ediyor.
ORVİETO / İTALYA
İtalya‘nın şirin kasabalarından biri olan Orvieto, beyaz şarapları ve tabloları andıran mimarisiyle öne çıkıyor. Kasabanın görünen güzelliği dışında, en gizemli güzellikleri ise yer altında saklanıyor. Volkanik kayalara inşa edilen Orvieto, ilk olarak kuyu ve sarnıç olarak oyuluyor.
Şarap depolama ve güvercinler için ortak alanların da bulunduğu Ovieto da birçok Avrupa yeraltı şehri gibi özellikle İkinci Dünya Savaşı sırasında önemli bir sığınak olarak faaliyet gösteriyor.
Roma döneminde maden ocağı olarak hizmete alınan Naours, Orta Çağ savaşları ve istilaları sırasında onu bir saklanma yeri olarak kullanmaya başlayan insanlar tarafından bir yer altı köyü haline getiriliyor. 3 bin kişi kapasiteli şehrin, kendi şapelleri, ahırları, kuyuları ve fırınları bulunuyor.
Çok çeşitli mağazaları, restoranları, otelleri, galerileri, yedi metro durağını, sinemaları, bir kütüphaneyi ve hatta apartman binalarını bünyesinde barındırır. Anlayacağınız yerin altında koca bir dünya mevcut…
DERİNKUYU – KAPADOKYA / TÜRKİYE
Bir labirenti andıran Derinkuyu yeraltı şehrinin tarihi MÖ 8. yy'a uzanıyor. Tarihçiler Derinkuyu'nun Hititler ya da Frigler tarafından kurulduğunu düşünüyor. Derinkuyu'nun keşfedilmesi ise yakın bir geçmişte gerçekleşiyor. 1960'lı yıllara kadar keşfedilmeden kalan şehir, bir inşaat çalışması esnasında, şans eseri ortaya çıkartılıyor
Derinkuyu yeraltı şehrinin savaş ve işgal dönemlerinde sığınak olarak inşa edildiği düşünülüyor. 18 kattan oluşan Derinkuyu, havalandırma şaftları, kuyular, mutfaklar, okullar, yağ depoları, hamamlar, şaraphane ve 20 bin kişilik bir yaşam alanı ile adeta bağımsız bir şehir olarak karşımıza çıkıyor. Saldırı riskine karşı, şehrin her girişi, tek yönlü olarak yuvarlak taş kapılarla kapatılabiliyor.
Türkiye’nin önemli turizm merkezlerinden Kapadokya Bölgesi'nde tarih fışkırmaya devam ediyor. Nevşehir’in Derinkuyu ilçesinde bulunan harabe bir evin altından yeraltı şehri bulunması şaşırtırken yer altı şehrinin ilçenin ana caddeleri ve sokaklarının altına kadar bağlantısının bulunduğu dikkatlerden kaçmadı.
23
İlçede harabe bir evin içinden girilen yeraltı şehrinde uzun bir yürüyüşün ardından yeraltı şehri sağa ve sola ayrılıyor. Sağ ve soldan girişlerin ile devam edilen yeraltı şehri ilçenin tamamına yakınını kapsadığı tahmin ediliyor.