Elvan Arslan Bayhan / Instagram: @BizeMusaade | Fotoğraflar: Elvan Arslan Bayhan, Alamy
Türk gezgin anlatıyor! "Sınırlar kapatıldı, helikopterler devriye geziyor"
Hürriyet Seyahat gezgin yazarı Elvan Arslan Bayhan iki buçuk yıldır İsviçre'nin Basel şehrinde yaşıyor. Corona virüs günlerinde İsviçre’deki son durumları kaleme aldı: "Düne kadar dünyayı keşfederken, dünyamız yaşadığımız yerle sınırlı hale geldi. Bizim dünyamız, şu anda İsviçre… Peki iki buçuk yıldır yaşadığımız İsviçre’de ‘corona’ günlerinde neler oluyor? İsviçre'de genel durumu, günlük yaşantımızın nasıl etkilendiğini sizlerle paylaşmak istedim..."
Federal Hükümetle yönetilen İsviçre’de önce kantonlarda bölgesel sonra ulusal tedbirler alındı. Geç kalındı diyenler var, yok tam zamanında diyenler de.
Çin’deki salgın haberlerini takip ederken, Avrupa’da durumun daha da ciddi bir noktaya geleceğini, uzun bir müddet evlerimizden çıkamayacağımızı ve Avrupa içerisinde sınırların kapanacağını söyleseler kim inanırdı? Maalesef, İtalya’da durum hâlâ ciddiyetini koruyor. İsviçre’de ilk vakalar İtalya’nın o en kritik bölgesi Lombardiya sınırında yer alan Tisino kantonunda görüldü. Diğer tüm kantonlara hızla yayıldı.
4
Nüfusa oranla en yoğun vakaların olduğu kantonlar sırayla; Ticino, Vaud ve Basel. Biz Basel'de yaşıyoruz. Tedirginiz ama uyarıları dikkate alıyoruz. Hem kendimizi hem de 65 yaş üstünü korumak için sosyal teması kestik, 15 Mart’tan bu yana gönüllü ev karantinasındayız. Çekirdek aile olarak, evde iki ofis çalışanı ve bir anaokul çocuğu yeni düzene alışmaya çalışıyoruz.
Biz evde kalmaya devam ediyoruz. Dilerim herkes evde kalma tavsiyesine uyar ve bu salgın hızlıca geride kalır. İsviçre’de 25 Subat’ta tespit edilen ilk vakalardan sonra 26 Mart’ta yani tam bir ay sonra vaka sayısı katlanarak 10 bini geçti. Ne yazık ki 100’den fazla da can kaybı var. Alınan tedbirlerin etkisiyle artış hızının önümüzdeki hafta yavaşlaması bekleniyor.
Bütün etkinlikler iptal
Vaka sayısı hızla artınca Federal Hükümet devreye girdi ulusal kısıtlamalar getirdi. İlk tedbirle 1000 kişi üzeri katılımın olacağı etkinlikler iptal edildi. Uluslararası katılımlı Basel karnavalı, BaselWorld Saat Fuarı ve Cenevre Motor Show iptal edildi. 16 Mart'ta Olağanüstü hal kararı alındı, 19 Nisan’a kadar devam edecek. OHAL kapsamında, okullar kapandı uzaktan eğitime başlandı. Market, eczane, postane, bankalar ve bazı devlet daireleri gibi zaruri ihtiyaçlar dışında her yer kapalı. Restoranlar, müzeler, mağazalar ve kayak merkezleri de… Bu sene kayak sezonu erken kapandı. İsviçre’de olacak şey değil. Ofisler tamamıyla kapatılmadı ama mümkün olan işler için çalışanların evden çalışması tavsiye edildi. Artışın devam ettiği Ticino’daysa tüm fabrikalar kapatıldı.
Toplu ulaşım seferleri azaltıldı
Günlük hayatımızda çok şey değişti. Tren, otobüs toplu ulaşım seferleri ciddi oranda azaltıldı. Marketlere sırayla giriliyor, 10 metrekareye bir kişi kuralı var ve her aileden bir kişi gidebiliyor. Panik stoklama alışverişlerinden dolayı boş raflı market manzaraları burada da gündemin parçası. Kuru gıda, bakliyat, temizlik ve hijyen ürünlerini bulmak zor olabiliyor. Panolarda reklamlar yerine corona’ya karşı korunma uyarıları el nasıl yıkanır duyuruları var. Şehrin tarihi köprüsünde etkinlik bayrakları olurken, bugünlerde corona virüs temalı bayraklar dalgalanıyor. Her gün sebze-meyve pazarının kurulduğu meydanlar şimdi boş.
Yeşil alanlar yürüyüşe açık ama 'pikniğe hayır' uyarıları ve polis kontrolü var. Hastanelerde corona virüs testleri için ayrı girişler var, sırada bekleyenler aralıklarla bekliyor. Mobil test ekipleri var, çok şüpheli vakalarda testi evde yapıyorlar. Maske ve eldivenle dolaşanlar İsviçre sokaklarında da normalleşti. Henüz sokağa çıkma yasağı yok ama kısıtlamalar çok. Şu an için gönüllü ev karantinasında çoğunluk.
200 bin sınır ötesi çalışanın hayatı zorlaştı
Günlük yaşantıyı etkileyen bir diğer konu da sınırların kapatılması. Fransa, Almanya, Avusturya ve İtalya‘da sınır şehirlerinde yaşayan (günübirlik İsviçre’ye giriş çıkış yapan) yaklaşık 200 bin sınır ötesi çalışanın hayatı zorlaştı. Kontrollü geçişlere hâlâ izin veriliyor ama geçişler çok yavaşladı. Basel mesela, hem Almanya hem Fransa’ya komşu.
Çalıştığım işyerinde günübirlik Fransa veya Almanya’dan gelen çalışanlar için ayrı izinler çıkarıldı ama sonrası belirsiz. Serbest dolaşım kavramı kalmadı, gümrüksüz yürüyüş-bisiklet yolları veya orman bağlantılarına bariyerler kuruldu tel örgüler çekildi. Sınırın ayrı iki tarafında arada bariyerlerle buluşan sevgililer var. Geçişler ihlal ediliyor mu devriye geziyor helikopterler. Film setinde gibiyiz.
İsviçreliler genelde kurallara uyar, mesafe koruyanlar olduğu gibi diğer yandan hâlâ gruplar halinde toplananlar olduğunu da gördük geçen hafta. Maalesef herkes aynı duyarlılıkta değil.
Bahar erken gelince durumun ciddiyetini anlamayanlar güzel güzel piknik yaptı mesela. İlave tedbir hiç gecikmedi. 20 Mart itibariyle sosyal mesafe konulması şartı geldi, evde ya da dışarıda en fazla 5 kişi bir arada bulunabiliyor. Uygulamayana para cezası var. Üzerine hava sıcaklığı bir anda düşünce sokakta insan sayısı epey azaldı. Bütün bu tedbirlerin yanında, hükümet sağlık sistemi konusunda da güncel durumu paylaşıyor, kapasite sıkıntısı şu an için yok, herkese yetecek kadar yer ve ilaç olduğu duyurusu yapıldı.
Sonuç olarak, meydanlar, sokaklar, parklar genel olarak daha boş olsa da hayat İsviçre’de devam ediyor ama tempo çok yavaşladı. İsviçre’de hafta içi de ıssız hayalet şehirler oluştu. Hafta içi de diyorum, çünkü İsviçre’de pazar günleri şehirler normalde de zaten çok boştur, her yer kapalıdır. Merkezde birkaç kafe ya da restoran açık olur. Herkes hafta sonunu doğada, dağda ailesiyle geçirirdi.
İsviçre'de herhangi bir pazar günü şehir merkezine gitmek küresel bir felaket olmuş da tek kurtulan sizmişsiniz hissi yaratırdı zaten. Corona salgınıyla hafta içi durumun gerçek olması manidar. Sadece İsviçre değil, tüm dünyada yavaşlayan tempoyla herkes kendine döndü, dilerim en yakın zamanda bu günler geride kalır.
17