Tam da şu sıralar keşfedeceğiniz 10 adres! Hepsi Türkiye'de...

Havalar yavaş yavaş soğuyor ve kışa artık “merhaba” deme zamanı geldi. Biz de hazır soğuklar bastırmamışken sizin için tam da şu sıralar gidilmesi gereken yerleri derledik. İşte detaylar...

Son yıllarda özellikle Lavanta Kokulu Köy ile gezginlerin favorisi haline gelen Isparta, tarihi ve kültürel değerlerinin yanı sıra doğal güzellikleri ile de insanı büyülüyor. Eğirdir Gölü, Kovada Gölü Milli Parkı ve tarihi İpek Yolu üzerinde bulunan Yazılı Kanyon sonbahardan kalma günlerin devam ettiği Aralık ayında doğayla baş başa kalmak; yeni keşif rotalarına koyulmak isteyenler için birebir…

Eğirdir Gölü: Isparta’nın incisi, Türkiye’nin dördüncü büyük gölü Eğirdir’in İlkçağlardaki adının Askania olduğu sanılıyor. Bunun anlamı ise ‘Ada ülkesi’ demek. Eğirdir’de bağlantısı karayoluyla çok sonraları sağlanmış olan iki küçük ada bulunuyor. Eğirdir Gölü, günün farklı saatlerinde farklı renklere büründüğü için buraya ‘yedi renkli göl’ de deniliyor.

Kovada Gölü Milli Parkı: Isparta’nın az bilinen güzelliklerinden biri de Kovada Gölü Milli Parkı. Adının Kuwa isimli tanrıçadan geldiği sanılan Kovada, zengin bitki örtüsüne ve yüzlerce çeşit hayvana ev sahipliği yapıyor. Milli Park sahasının en önemli özelliği, rekreasyonel kullanıma müsait olan doğal kaynakları.

Yazılı Kanyon: Tarihi İpek Yolu üzerinde bulunan Yazılı Kanyon, Aziz Paul’ün Perge’den Pisidia Antiocheia’ya giderken kullandığı yol olması nedeniyle kutsal sayılıyor. Kanyona adını verense yazarı belli olmayan ve bir kayaya yazılmış yazıt. Aksu ırmağını oluşturan derelerin üzerinde bulunan tahta köprülerin üzerinden göreceğiniz manzara ise olağanüstü…

Türk mimari tarihinin en güzel eserlerinden İshak Paşa Sarayı, Ağrı’da bulunuyor. Yapımı 99 yıl süren İshak Paşa Saray’ı yerli ve yabancı turistler tarafından yoğun ilgi görüyor. 18. yy sonlarında yapılan İshakpaşa Sarayı ve karşısındaki Türkiye’nin en yükseği olan Ağrı Dağı şu sırala karla kaplıyken fotoğrafçıların akınına uğruyor.

Kışın gidilmesi gereken listesinde burası ilk sıralarda hep kendine yer bulur. Osmanlı, Selçuklu ve Fars mimarisinin bir sentezi olarak heybetini yansıtan saray kesme taştan yapılmış ve Selçuklu mimarisini yansıtan süsleme ve kabartmalarıyla ünlü. Dört mevsim erimeyen karı ve takke şeklindeki buzuluyla dağı ve sarayı bir arada mutlaka fotoğraflamalısınız…

Hâlâ orijinal dokusunu koruyorŞu sıralar hafta sonu arabaya atlayıp, İstanbul’a yakın nereye gidebiliriz diye düşünüyorsanız, direksiyonu Batı Karadeniz’in incisi, içinde yüzlerce tarihi eseri barındıran tarihi evleriyle meşhur Safranbolu’ya çevirebilirsiniz. Eski adı ‘Zafranbolu’ olan Safranbolu, 1994 yılından beri ‘UNESCO Dünya Kültür Miras Listesi’nde.

Hem geçmişten bugüne önem verilmesi, hem de UNESCO tarafından koruma altına alınmasıyla birlikte yapısı korunmuş; günümüzde hâlâ orijinal dokusunu koruyan nadir yerlerden. Tarihi evlerinin yanı sıra ilçede bulunan hamamı, tabakhanesi, camisi, Cinci Han’ı, Arastacılar Çarsısı, Demirciler Çarşısı, eşsiz sokakları ve daha nice yapısıyla birlikte toplamda bini aşkın tarihi eseri bünyesinde barındırıyor Safranbolu. İçinde ve yakın çevresinde gezilecek, görülecek yerler olması sebebiyle; altını çizmeliyim ki; hafta sonu bir gece konaklamalı bir Safranbolu gezisi tadından yenmez…

Uludağ'ın eteklerinde orijinal dokusunu yitirmemiş otantik evleri ve köy havasını koruyan atmosferiyle hafta sonu turlarının vazgeçilmez adresi Bursa’daki Cumalıkızık… 700 yıllık gizemli tarihi, Osmanlı'dan kalma binaları ve doğal kaynaklarıyla kente ayak bastığınızda kendinizi huzurlu hissedeceksiniz. Hatta dünyanın en dar sokağı Cumalıkızık’da… 2002’de o dönemim en popüler dizelerinden olan ‘Kınalı Kar’a ev sahipliği yapmasıyla Cumalıkızık, Bursa dışından da sık sık ziyaretçi ağırlamaya başladı.

2014’de ise Bursa’yla birlikte UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne kabul edildi. Yazın cıvıl cıvıl ve yemyeşil olan köy sokaklarını kışın kar yağarken dolaşmanın keyfi de apayrı. Köy, 1300’lü yıllarda Bursa’ya yerleşen Oğuz Türklerinin kurduğu yaklaşık 15 Kızık köyünden birisi. Uludağ’ın eteklerine serpiştirilmiş gibi duran Kızık köylerinden çok az kısmı günümüze ulaşabilmiş. Değirmenkızık, Hamamlıkızık, Derekızık bunlardan bazıları.

Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluşundan beri varolan bu köyün tarihi dokusunu geçen zamana, doğal afetlere ve Kurtuluş Savaşı’na rağmen bu şekilde korumuş olması gerçekten etkileyici. Cumalıkızık’ta evler genelde üç katlı, cumbalı ve iç avlulu. Köyde birçok evin avlu kısmı restoran olarak işletiliyor. Dilerseniz kahvaltınızı bu avlularda yapabiliyorsunuz, teyzeler sıcak sıcak gözlemenizi yanıbaşınızda hazırlıyor. Huzurlu birkaç gün için burası oldukça ideal…

Kışın romantik adresleri diye bir liste yapılacaksa, Bolu mutlaka bu listede yer alır. Çünkü Gölcük ve Abant’ın sunduğu manzaralar harika… Bolu’ya geldiğinizde ilk durağınız meşhur Gölcük Tabiat Parkı olmalı… Burada doğa size öyle şeyler sunacak ki, hangi birinin fotoğrafını çekeceğinize şaşıracaksınız. Yanınıza mutlaka bisiklet alın. Yoksa da bölgede kiralanacak yerler var.

Gölün etrafı yaklaşık 1.5 kilometre ve inanın bundan daha güzel bir bisiklet parkuru bulamazsınız... Gelelim Abant’a… Çam ağaçlarıyla çevrili bir göl, süzüle süzüle düşen karlarla beyaza bürünen doğa unutulmaz manzaralar sunar burada… Faytonla mutlaka geziye çıkmalısınız. Hafta sonu için güzel bir alternatif… İstanbul ve Ankara’ya sadece birkaç saat uzaklıkta…

Şırıl şırıl melodi gibi akan dereleriyle, buz gibi şifalı pınarlarıyla, birbirinden alımlı gölleriyle Yedigöller, hiçbir insanın kaçırmaması gereken enfes bir doğal güzelliğin mesken tuttuğu topraklar. Yedigöller milli parkına bu ismi veren yedi adet göl bulunmakta. Her biri birbirinden güzel bu göllerin isimleri; Sazlıgöl, İncegöl, Nazlıgöl, Küçükgöl, Deringöl, Büyükgöl ve Seringöl. Dip kaçağıyla birbirleriyle bağlantılı olan bu göller heyelan sonucu derelerin önlerinin kapamasıyla oluşmuş.

Nasıl gidilir?
Yedigöller Milli Parkı'na, birkaç güzergah üzerinden ulaşmak mümkün. Ankara – İstanbul karayolunun 152'nci kilometresinden itibaren Yedigöller yol ayrımına dönebilirsiniz. Dilerseniz Bolu üzerinden gelebileceğiniz gibi Ankara – Zonguldak ve İstanbul - Zonguldak karayollarını takip ederek Mengen – Yazıcık üzerinden de olağanüstü güzellik Yedigöllere ulaşmak mümkün.

İzmir-Selçuk’un adı gibi şirin köyü Şirince, her daim güzel kalan nadir yerlerden. Kendi has mimarisinin özenle korunduğu bu köyde her şey çocukluğunuzdaki gibi doğal kalmayı başarabilmiş. El emeği ürünler satan teyzeler, geleneksel mimariye sadık kalınarak restore edilen sevimli butik oteller ve her köşe başında karşınıza çıkan mahzenler seyahatiniz boyunca size huzur verecek olan detayların yalnızca birkaçı.

Genelde bahar ve yaz aylarında daha çok tercih edilse de yılın bu zamanı da Kapadokya size oldukça güzel görüntüler verecek. Yıl boyunca, hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgisini çeken bölge, çiftler için de en romantik rotalardan biri. Balon turlarına katılabilir, peri bacalarının manzarasının tadını çıkarabilirsiniz. Ayrıca Ürgüp'ün güneyinde yer alan Gomeda Vadisi jeomorfolojik açıdan adeta Ihlara Vadisi'nin küçük bir benzeri.

Diğer adı Şeytan Deresi olan vadide bulunan bir mağara, eskiden yağmur sularını toplama haznesi olarak kullanılıyormuş. Günümüzde de kullanılan bu mağaradaki su, Gomeda Vadisi'nin içinde bulunan kavak ağaçlarını sulama amacıyla kullanılıyor. Eskiden Güvercinlik olarak da kullanılan vadide yaz aylarında yine güvercinlere rastlanıyor. Bunu oyuklardaki tüneklerden görebilirsiniz. Gomeda Vadisi'ni mutlaka keşfe çıkmalısınız...

Şehir yaşamından uzaklaşmanın popüler adreslerinden biri olan Sapanca, doğayla bütünleşeceğiniz diğer rotamız. İlçede arkadaşlarınız, aileniz ya da eşinizle; Sapanca Gölü etrafında güzel bir doğa yürüyüşüne çıkmalısınız. Serpme köy kahvaltılarının tadına doyacağınız eşsiz bir hafta sonu kaçamağı için burası güzel bir adres...

Kış gelince akla gelen ilk adres… Özellikle Instagram’ın da yardımıyla Kars son birkaç yıldır çok popüler… Ankara’dan trene binip meşhur Doğu Ekspresi’yle Kars’a yolculuğa mutlaka çıkmalısınız… Anadolu’yu kış mevsiminin güzelliklerini izleyerek seyahat edeceksiniz.

Bir gün süren yolculuk boyunca trende yeni insanlarla sosyalleşecek, karlarla kaplı vadileri ve tünelleri fotoğraflayabilirsiniz. Ankara’dan kalkan tren Kırıkkale, Kayseri, Sivas, Erzincan ve Erzurum’dan geçerek Kars’a ulaşıyor.