Saffet Emre TONGUÇ / stonguc@hurriyet.com.tr
Seyşeller’in tam zamanı
Bakir bir güzellik, dalış için mükemmel yerler, ilginç kuş ve tropikal balık türleri ile benim için huzur kelimesinin karşılık bulduğu yerlerden biri Seyşeller... Bu adalara daha önce otellerde konakladığım kara tatilleri için gitmiştim. Geçtiğimiz günlerde Seyşeller’i bu kez gemi ile keşfettim.
“Aylardan temmuz, Seyşeller’e gidilir mi!” diyenlere yazının başında yanıt vereyim; “Evet gidilir. Hatta tam zamanıdır.” Tabiri caizse lokum gibi bir hava var... Bunaltıcı sıcak, nefes almanızı engelleyen nem yok; aksine sürekli tatlı bir esinti eşlik ediyor gezinize.
Hint Okyanusu’ndaki Seyşeller, granit ve mercan adalarından oluşuyor ve bazıları sadece birkaç kişinin sığabileceği büyüklükte! Birçoğu öyle küçük ki üzerinde bulunduğunuz süre içinde adanın tapusu size aitmiş hissi yaratıyor. Bu kez bir gemi turu yapmanın avantajıyla birçok adayı, harika koyları görme fırsatım oldu. Büyük bir gemi yerine 21 kabinli bir mega yatla seyahat etmenin nimetlerinden faydalandım. Büyük gemilerin yanaşamadığı koyları keşfetmek ve yolcu sayısı çok olduğu için gidemedikleri küçük adalara ayak basmak harikaydı.
Denizde ve karada karşılaşacağınız hayvan türlerinin çoğu son derece dost canlısı; özellikle balıklar sizden kaçmadığı için şaşırmayın. Ancak köpek balıkları konusunda dikkatli olmalı; fazla maceraya atılmadan sadece size önerilen yerde yüzmek gerekiyor. Muhteşem mercan kayalıklarına tüplü dalış yapmak unutamayacağınız bir anı olacak; eğer buna cesaretiniz yoksa en azından şnorkeli deneyin ki dipteki manzarayı kaçırmayın. Ayrıca isteyenler için balık avlama turları düzenleniyor. Golf bir diğer önemli aktivite; müşterisi olmadan da birçok otelin golf sahasından yararlanabilirsiniz. Su sporları, bisiklet turları ve binicilik de tatilinizin keyfine keyif katacak diğer aktiviteler.
Mahe, 142 kilometrekarelik alanı ile ülkenin en büyük ve en kalabalık adası. Üstelik diğer adaların aksine gece hayatı da var. Mahe Botanik Bahçesi’nde devasa palmiye ağaçları, kocaman nilüferlerin yüzdüğü havuzlar ve dev kaplumbağalar göreceklerinizden sadece birkaçı... Tam bir doğa tutkunuysanız, başkent Victoria’da bulunan Doğa Tarihi Müzesi’ni de görmelisiniz. Farklı türde hayvanlar ve yaşam materyallerine ev sahipliği yapan müzeyi rehber eşliğinde gezebilirsiniz. Ulusal Tarih Müzesi ise ev sahipliği yaptığı eski gemi kalıntıları, vodoo büyüsü için kullanılan aletler ve ev eşyaları ile müze ziyaretçilerini korsanlık günlerine kadar götürüyor.
Mahe Adası’nda yer alan Seyşeller’in başkenti Victoria’yı yürüyerek keşfetmeniz mümkün. Sokaklarını adımlarken dünyanın en küçük başkentlerinden birinde gezdiğinizi aklınızdan çıkarmayın. Fransız hem de İngiliz sömürge dönemlerinden kalan binaları, sanat galerini, bir katedrali ve Londra’daki ünlü Big Ben’in küçük bir kopyası olan saat kulesini görebilirsiniz.
Ülkenin ikinci büyük adası Praslin, balayı adası olarak haklı bir şöhret yapmış. Kristal kumsalları ve berrak denizi ile ayak basar basmaz yüzünüzde bir gülümseme oluşuyor. Üstelik ada dünyanın en büyük meyvesi Coco de Mare’nin de anavatanı. Süs eşyası olarak kullanılan ve kadın vücudunu andıran Coco de Mare, ortalama 18 – 20 kilogram. Ülkeden çıkarabilmeniz için büyük bir bavula sahip olmanız yetmiyor, izin alıp oldukça yüklü bir vergi de ödemeniz gerekiyor.
Adada bulunan ve 1984’te Dünya Mirası Listesi’ne alınan Valle De Mai Ulusal Parkı, hiç de alışık olmadığımız büyüklükte kertenkeleler ile ender rastlanan ve çizgi film karakterlerini hatırlatan kuşlara ev sahipliği yapıyor. Ormana giriş maalesef çok pahalı, yaklaşık 25 Euro civarında.
La Digue, Seyşellerin dördüncü büyük adası fakat gözünüzde küçük bir kara parçası canlandırmanız yeterli zira sadece birkaç kilometre... İsmini 18. yüzyılda adaları keşfe çıkan Fransız gemilerinden birinden alan adada gezmek nostalji turu yapmak gibi... Ulaşım için iki seçeneğiniz var; ya süslenmiş geleneksel kağnılara bineceksiniz ya da eski moda kamyonet benzeri araçları tercih edeceksiniz. Yerli halkın kullandığı bisikletler ise adanın huzur veren atmosferine katkıda bulunup hayatın yavaşlamasını sağlıyor. Dünyanın en güzel plajları arasında sayılan Anse Source d’Argent Plajı’nda yüzmeyi de ihmal etmeyin.
Butik Cruise Deneyimi: Butik bir cruise deneyimi ile Seyşeller’i keşfetmek isterseniz, yılın 52 haftası boyunca bu adalar ülkesine düzenlenecek turlara katılabilirsiniz. Seyşeller’deki irili ufaklı adaların keyfini sonuna kadar yaşamak için benim de son seyahatimi gerçekleştirdiğim mega yat Pegasus balayı çiftleri için de ideal seçim. Pegasus 44 kişilik; yani kalabalık tatil sevmeyenler için artı puanla başlıyor. Mütevazı bir dekorasyona, güleryüzlü personele ve lezzetli yemeklere sahip. Muhteşem okyanus manzarası ile çıkacağınız tam anlamıyla bir huzur ve yenilenme yolculuğu... Mini bir Zen Spa’ya da sahip olan yatın toplam 21 kabini var. Her biri otel odası konforuyla donatılmış; penceresiz kabin yok. (www.siradisikitalar.com – 0216 687 08 09)
Seyşeller’de Konaklama: Constance grubunun( www.constancehotels.com) Seyşeller’deki otelleri benim favorim. Constance Lémuria ve Constance Ephélia adıyla iki ayrı konaklama alternatifi sunuyorlar. Her ikisi de “doğa dostu otel” unvanına sahip. Constance Lémuria, 101 hektarlık alana kurulmuş. Süitlerin yanı sıra özel havuzlu villalarda konaklama olanağı da sunuyor. Golf sahasına da sahip otel, son 6 yılda 9 ödül aldı. Constance Ephélia ise 5 bin metrekare ile Hint Okyanusu’nda bulunan en büyük spa köyü. Süit ve özel havuzlu villa seçenekleri bu otelde de sunuluyor. Duvar tırmanışı, kano, katamaran gezisi gibi farklı aktiviteler yapmaya da olanak sağlanıyor. 4 ödül sahibi otelde; 5 ayrı restoran ve 6 bar var. Seyşeller’e Emirates ile Dubai aktarmalı uçabilirsiniz. THY ise 31 Ekim itibariyle direkt uçuşlara başlıyor
Seyşeller’de Lezzet: Ülkeye hakim olan Kreyol mutfağında ana malzemeler deniz ürünleri ve pirinç. Sofraya gelen farklı meyvelerin tadına bakmadan, özellikle de rambutan ve değişik muz çeşitlerini yemeden dönmeyin. Halk arasında favori içki bira ama bu kadar uzağa gelmişken önerim meyve kokteyllerini denemeniz.Tavsiye edeceğim lezzet durakları listesi ise şöyle:
Yüzyıllar Süren Sömürgelik: Seyşeller’i keşfedenlerin Arap denizciler olduğunu söyleyenler de var 1500’lü yılların başında Portekizli kaşiflerin ayak bastığını söyleyenler de... Adalar, 1768’de Fransız egemenliğine girmiş; 1794’te ise İngilizler yönetimi ele geçirmiş. Seyşeller’in bağımsızlığını ilan edişi için çok yakın bir tarihte 1976’da gerçekleşmiş.Fakat hala hukuk sistemleri Fransız ve İngiliz karışımı; resmi dilleri ise Kreyol, İngilizce ve Fransızca.
• Mahe Adası: Eden Island isimli marinada Bravo ve Maharaja gibi iyi restoranlar var. La Scala Restaurant (www.lascala.sc - Tel: +248 247 535) / The Wok (www.cocodor.sc - Tel: +248 4247 331) da denenebilir.• Praslin Adası: Capricorn Restaurant (www.the-islander.com - Tel: +248 233 224) / Lemuria Resort Beach Bar & Grill (www.lemuriaresort.com - Tel: +248 4281 091)• La Digue Adası: Château St. Cloud (Tel: +248 4234 346) / Pool Side (Tel: +248 4292 525)• Kuş Adası: Bird Island Lodge (Tel: +248 422 4925 +248 432 3332)