DHA
Savaşın izlerinin durduğu Kop Dağı, turizme kazandırılacak
Bayburt’ta bulunan, Osmanlı-Rus Savaşı'nın yaşandığı, çok sayıda şehidin verildiği ve 2016 yılında milli park ilan edilen Kop Dağı sahasında savaşın izleri hala duruyor. Rusya’nın, İstanbul’a geçişinin engellendiği ve büyük bir savunmanın yapıldığı Kop Dağı sahasının, turizme kazandırılması için çalışmalar sürüyor.
Bayburt-Erzurum il sınırında yer alan 2 bin 409 rakımlı Kop Dağı, Osmanlı İmparatorluğu'nun Birinci Dünya Savaşı yıllarında Çanakkale'den sonraki önemli direniş noktalarından biri olarak kabul ediliyor. Rusya’nın, İstanbul’a ulaşmak için taarruza geçmesinin ardından bölgede 5'inci Kolordu Komutanı Mareşal Fevzi Çakmak komutasında savunma yapıldı. 4 buçuk ay süren savaşın ardından Ruslar, geri çekilmek zorunda kaldı.
'ALANDA ASKERLERİMİZİN TOPLU MEZARLARI VAR'
Kop Dağı Milli Parkını ziyaret eden Bayburt Valisi Cüneyt Epcim, alanın turizm açısından çok önemli bir nokta olduğunu ve çalışmaların devam ettiğini ifade etti. Kop Dağı Milli Parkı’nın çok önemli bir alan olduğunu ifade eden Vali Epcim, "Osmanlı ve Rus ordusunun kullanmış olduğu kurşunları, bu sahada gördük. Burası Kop Dağı, müdafaa noktasıdır. Tarihimiz açısından çok özel bir yer, Kop Dağı savunmasını gerçekleştiren Fevzi Çakmak Paşa, burayı 'ikinci Plevne' olarak tarif eder. Milli mücadelenin en önemli noktalarından birisidir.
Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan ve bizlerin de üzerinde durduğu projeyle, burayı halkımızın kullanımına açmak, toplu bir mekan oluşturmak istiyoruz. Alanda askerlerimizin toplu mezarları var" dedi.
'SAVAŞIN İZLERİNİ GÖREBİLİRSİNİZ'
1916'da Bayburt savunmasının, en çetin yaşandığı yerlerden birinin Kop Dağı olduğunu belirten Doğa Koruma ve Milli Parklar Bayburt İl Müdürü Alparslan Katırcı, "Kop Dağı savunmasını gerçekleştiren 5’inci Kolordu Komutanı Mareşal Fevzi Çakmak, burası için, 'Kop Dağı, Plevne gibi savunulmuştur' demiştir. Bir dönem Bayburt’u, Ruslara verdik ama savaşarak geri çekildik. Daha sonra Tirebolu, Şebinkarahisar, Kemah hattında Rusları durdurduk ve 1918’de tekrar buraları geri aldık. Burası yaklaşık 6 bin 335 hektarlık bir alan ve bu alanda muharebenin geçtiği siperler, şehitlikler ve top yolları bulunuyor. Burayla ilgili önemli projelerimiz var. Muharebe izleme noktaları yapılarak, ziyaretçilerin kullanımına açacağız. Aslında şu an bile geldiklerinde savaşın izlerini görebilirler" diye konuştu.
'KOP DAĞI, GEÇİLMİŞ OLSAYDI BELKİ İSTANBUL, RUSLARIN ELİNE GEÇERDİ'
Kop Dağı'nın, Erzurum-Trabzon transit yolu üzerinde olduğunu ifade eden Katırcı, "Yılda ortalama 1 milyona yakın araç buradan geçiyor. O nedenle bu alanın 2 milyon ziyaretçi potansiyeli var. Birinci Dünya Savaşı’nın en önemli alanlarından birisidir. Özellikle 1’inci Dünya Savaşı’nda, Sarıkamış’tan sonra Ruslar, büyük bir taarruzla 16 Şubat 1916’da Erzurum’u aldılar ve en büyük hedefleri İstanbul’a ulaşmaktı. Bunun için Trabzon-Erzurum karayolunu ele geçirip, ikmal yollarını sağlama almak için büyük bir taarruz başlatmıştı ancak burada büyük bir direniş gösterdik. Bu yol yani Kop Dağı, geçilmiş olsaydı belki de İstanbul, Rusların eline geçmiş olurdu. Rusların en büyük amacı buralara geçmekti ama 4 buçuk aylık bir sürede şanlı bir savunma gerçekleştirildi. Burası savunma tekniği olarak ikinci bir Plevne’dir, sonuç olarak ise küçük bir Çanakkale’dir" dedi.