Deniz TARHAN / Instagram: @hohhoyyt
Pasaportsuz ve vizesiz yurt dışı tatili: Gürcistan / Tiflis
Tiflis, bana göre İstanbul’da yaşayanlar için tam bir hafta sonu kaçamağı yeri. Üstelik Türkiye için vize istemeyen, hatta nüfus kağıdıyla girebileceğiniz, uçakla 2 saat mesafede bir şehir. Birkaç kez ziyaret etme fırsatı bulmuş biri olarak Tiflis'e gitmek için en uygun zamanın sıcaklardan bunalmadan doya doya şehri gezebileceğiniz ilkbahar ve sonbahar ayları olduğunu söyleyebilirim, yani şimdi gitmenin tam sırası. İşte size Tiflis gezi rehberi...
Tiflis, bana göre İstanbul’da yaşayanlar için tam bir hafta sonu kaçamağı. Üstelik Türkiye için vize istemeyen, hatta nüfus kağıdıyla girebileceğiniz, uçakla 2 saat mesafede bir şehir. Tiflis'e gitmek için en uygun zamanın sıcaklardan bunalmadan doya doya şehri gezebileceğiniz ilkbahar ve sonbahar ayları. Yani Tiflis'e gitmenin tam zamanı... İşte size Tiflis gezi rehberi...
Gürcüler anaerkil bir toplum, yani evin reisi kadınlar. Mesela 'mama' baba, 'deda' anne olarak kullanılıyor. Hatta şehrin simgesi olan devheykel 'Kartlis Deda'da bir kadın ve Gürcülerin anası olarak anılıyor. Heykelin bir elinde dostluk için gelenlere bir tas dolusu şarap ve diğer elinde düşmanlık için gelenlere bir kılıç bulunuyor. Para birimleri Lari ve şu anda 1.5 TL’ye karşılık geliyor, paraları bizden daha değerli olmasına rağmen ucuz bir şehir olduğunu belirtmeliyim.
Şehrin tüm güzelliklerini iki günde rahatlıkla görebilirsiniz hatta çoğunu yürüyerek tamamlayabilirsiniz, bunun için tek ihtiyacınız olan doğru planlanmış bir rota. İlk gününüze şehrin kalbindeki Rustaveli Meydanından başlayın. Birçok restoran, bar ve mağazanın bulunduğu Rustaveli Bulvarı boyunca yürüyün. Biraz ilerledikten sonra Tiflis Opera ve Bale Tiyatro Evi'ni göreceksiniz.
Bir sonraki blokta 19. yüzyılın başında yapılan ve Gürcü OrtodoksKiliselerinin klasik bir örneği olan Kashveti Kilisesi'ni ziyaret edebilirsiniz. Devam ettiğinizde, ülkenin eski ve yakın tarihini daha iyi anlamak için gezebileceğiniz Gürcistan Ulusal Müzesini göreceksiniz. Yerel turizm bürosu da burada bulunuyor, uğrayıp bir şehir haritası alabilirsiniz.
Gürcistan tarihi hakkında bilgiler edindikten sonra, Aziz George'un heykeli olan büyük bir anıt göreceğiniz Özgürlük Meydanı'na doğru yürüyün. Anıtı geçtikten sonra, Kote Afkhasi caddesine dönün ve Eski Tiflis’e doğru yürüyüp sokaklarında kaybolun. Burada Jvaris Mama Kilisesi'ni ve birkaç metre uzağındaki şehrin en büyük sinagogunu ziyaret edin.
Şimdi bir öğle yemeği molasını hak ettiniz. Çoğunda ücretsiz wifi bulabileceğiniz, geleneksel yerel yemekler sunan kafelerden birine girebilirsiniz. Eski Tiflis'teki meydana geldiğinizde tepede Narikhala Kalesi, Aziz Nicholas Kilisesi ve Kartlis Deda'yı göreceksiniz.
Köprüden karşıya geçerek, fiyatı gidiş geliş kişi başı 3 Lari olan teleferiğe binebilir veya yürüyerek tepeye ulaşabilirsiniz. Şehrin en güzel manzaralarını görmek için mutlaka yukarı çıkmalısınız, benim tavsiyem teleferikle çıkıp yürüyerek inmeniz. Tepede vakit geçirdikten sonra kısa bir yürüyüşle Tiflis botanik bahçesine gidebilirsiniz.
Aşağı indikten sonra hamamların bulunduğu bölge olan Abanotubani’ye gidin. Bu uzun şehir turunun ardından kükürt hamamlarına girip günün yorgunluğunu atabilirsiniz. Tiflis’te de bizdeki gibi hamam kültürü var, zaten Tiflis’in kelime anlamı da sıcak su kaynağı. Şimdi güzel bir akşam yemeği için hazırsınız. İkinci gün Eski Tiflis civarlarında henüz görülmemiş yerleri gezerek güne başlayabilirsiniz.
Daha sonra İtalyan mimar Michele de Lucchi tarafından tasarlanmış, büyük cam kubbesi şehrin her yerinden görülebilen Başkanlık Sarayı'na ulaşacaksınız. Biraz ilerideki Gürcistan'ın en büyük kilisesi, altın kubbeli Sameba Katedrali de görülmeye değer yerlerden. Onu da gezdikten sonra taksiye atlayıp güzel binalarıyla Tiflis'in en güzel caddelerinden biri olan Marjanishvili'ye geçebilirsiniz. Hatıra alışverişi yapmak isteyenler, Gürcülerin el emeği işlerinin ve sanat eserlerinin satıldığı Kuru Köprü’deki pazarı da ziyaret etmeliler.
Konaklama için, Tiflis'te gidilmesi gereken turistik yerlerin çoğunluğuna yakın olmak açısından Eski Tiflis civarında bir yerler seçmeniz mantıklı olacaktır. Hem de birçok güzel restoran ve bar bu bölgede yer alıyor. Rustaveli civarı da yine konaklamak için ideal yerlerden biri, çoğu aktiviteye yürüme mesafesindesiniz.
Fiyat mühim değil diyenler için bu civardaki Rooms Hotel’i kesinlikle tavsiye ederim. Geleneksel Gürcistan mimarisiyle, modern mimariyi birleştirip harika bir bina yapmışlar. Odaların ve ortak kullanım alanlarının dekorasyonu da çok şık, ben bayıldım.
Hinkali aslında haşlanmış Çin mantısına benziyor, ama çok daha irisi. Bazı yerlerde bunun bizim Türk mantısına yakın, yoğurtlu daha küçük versiyonunu da bulabiliyorsunuz. Bir de söylediğiniz tabakta sona birkaç tane Hinkali bırakıp kızartmalarını isteyebiliyorsunuz, bence mutlaka deneyin, öyle de çok güzel oluyor.
Haçapuri, Gürcistan’a özel sulguni peyniri ile yapılan pizza veya pide benzeri bir yiyecek. 3 farklı çeşidi var; Megruli peynir üstünde pizza şeklinde geliyor, Imeruli peyniri içinde kapalı bir pizza şeklinde geliyor. Adjaruli olan ise pide şeklinde geliyor ve üstüne yumurta kırıyorlar, pidesinden koparıp banıyorsunuz, özellikle kahvaltı için harika bir seçim. Bunların dışında da çeşit çeşit mezeleri var ama her yerde bulabileceğiniz en öne çıkan yemekler bu ikisi.
Bu arada duymayan varsa Gürcü şarapları da çok meşhur. 7000 yıl öncesine dayanan tarihi ile dünyanın en eski şarap üretimine sahip olduğu söylenen ülkede her yıl 150 milyon litre civarı şarap üretiliyor. Ben Teliani Valley şaraplarının içimini seviyorum, fiyatı da çok uygun. Yarı tatlı şarap seviyorsanız kırmızı için Kindzmarauli ve Khvanchkara, beyaz için Tvishi tavsiye ederim.
Madem yemekten bahsettik birkaç tane de mekan önerisinde bulunayım. Kukla tiyatrosu ve saat kulesinin hemen oradaki Cafe Gabriadze samimi havasıyla keyfinizi yerine getirecek bir mekan. Dışı ve içi sanat eserleriyle, sizi gülümsetecek detaylarla dolu. Saat kulesinde saat başlarında kukla şov da oluyor, belki denk gelirsiniz. Geleneksel bir Gürcü akşam yemeği arayanlar için Pheaton’u tavsiye edebilirim.
O kadar çok çeşitli ve leziz bir menüleri var ki iki kişilik masaya altı kişilik yemek söylemek zorunda kalabilirsiniz, hepsinden yemek istiyorsunuz çünkü. Restoranda ayrıca yemek boyunca geleneksel dans gösterileri de oluyor. Turistik bir restoranmış gibi görünmesine rağmen gelenlerin çoğunu yerel halk oluşturuyor, o yüzden bilhassa öneriyorum.
Eski şehir bölgesindeki Stella Artois hem arkadaşlarınızla bira içebileceğiniz, hem de Tiflis’in en güzel Hinkalisini yiyebileceğiniz yerlerden biri. Maç yayını da yapıyorlar, uluslararası maç olduğu zaman aklınızda bulunsun. Alışılmış Gürcü mutfağının dışına çıkıp otantik bir yemek deneyimi yaşamak isterseniz, bana göre Tiflis’in en güzel restoranı olan Marjanishvili’deki Barbarestan’a gitmelisiniz.
19. yüzyıl düşesi Barbara Jorjadze’nin eski aile tariflerinden yola çıkılarak oluşturulan menüsü, değişik tatlar arayanların hoşuna gidecektir. Akşam yemeği için rezervasyonsuz yer bulmanız biraz zor.