Hürriyet Seyahat | Fotoğraflar: Ingimage, Alamy, İstock
Ölmenin kanunen yasak olduğu kasaba! İnanması güç ama gerçek...
Longyearbyen, Norveç’te bulunan bir kasaba. Bu kasabada ölmek yasak. Mezarlığa yeni cenaze alımı da yıllar önce durdurulmuş durumda. BBC yazarlarından Duncan Bartlett Longyearbyen’ın yolunu tuttu ve ölmenin yasak olduğu bu ilginç yerle ilgili oldukça şaşırtıcı bilgiler edindi. İşte ölmenin yasak olduğu Longyearbyen kasabasının ilginç hikayesi…
1500 nüfuslu kasabada böyle bir uygulamanın detaylarına gelecek olursak, bunun sebebini kasabanın aşırı soğuk olması olarak özetleyebiliriz. 1917’de çıkan bir salgında nüfusun önemli bir kısmının ölmesi yüzünden yapılan araştırmada ise bu virüsün sebebinin 70 yıl önce mezarlığa gömülmüş bir ceset olduğu ortaya çıktı.
Soğuk hava yüzünden deformasyona uğrayamayan cesetler halkı salgın tehlikesiyle baş başa bırakıyordu. Bu sebeple bilim insanları burada defin işlemi gerçekleştirmeyi yasaklamış durumda. Kasabadaki bir diğer garip şeyse 1500 kişi dışında popülasyonun büyük bir kısmını kutup ayılarının oluşturuyor olması.
Buraya gelip de ağır şekilde hastalanma talihsizliğine uğradıysanız, bir uçağa bindiriliyorsunuz ve ömrünüzün son günlerini Norveç'in başka bir yerinde geçiriyorsunuz. Yok, uçağa yetişemediniz ve hastalığa ya da kazaya bu topraklarda kurban gittiyseniz, o zaman da bu topraklara gömülemiyorsunuz.
Kristin Grotting, psikoterapist. Buraya 12 yıl önce yerleşmiş. Açık renk cildi yazları sürekli gökyüzünde parlayan güneşin etkisiyle kızarmış. Kutup bölgesinde, mart ile ekim arası uzun bir tek gün gibi. Güneş hiç batmıyor. Ama hiç bir zaman da pek ısıtmıyor.
Şimdi bu mümkün olmuyormuş. Küresel ısınma Kristin Grotting'i kaygılandıran tek konu değil. Emekli olduğunda ne yapacağını düşünüyor. Çünkü bu kasabada yaşlılar ve bakıma muhtaç insanlar için hiç bir olanak yokmuş.
Çocukların bazıları psikoterapi kliniğine geliyor. Kristin sürekli kalın kış giysileri içinde dolaşmaktan çocukların kollarını bacaklarını özgürce hareket ettirmeyi öğrenemediklerini anlatıyor. Anaokulunun bahçe duvarı dışında ise çocukları çok daha büyük tehlikeler bekliyor.
İlk tavsiye, "Hayvanın başını vurmak zordur, göğsüne nişan al. Eğer ayıyla karşılaştığında silahın yoksa dikkatini dağıtmak için eldivenlerini çıkarıp uzak bir yere at, belki dikkatini dağıtabilirsin. Eğer ağzını şapırdatır gibi sesler çıkartıyorsa öldürmeye hazırlanıyor demektir.
O durumda bile olayı Svalbard valisine bildirmek gerekiyor. Ziyaretine gittiğim, vali Per Sefland'ın ofisinde içi doldurulmuş koca bir kutup ayısı var. "Vallahi ben vurmadım" diyor. Vali tam tersine, başkent Oslo'da avukatlık yaparken, sırf doğal hayata düşkünlüğü nedeniyle buraya tayinini istemiş.
Huskilerin kampının hemen yakınına kutup ördekleri yerleşmiş. Köpeklerin sesinden ürken kutup tilkileri burada onları rahatsız edip yumurtalarını ve yavrularını çalamıyormuş.