Serhat SARISÖZEN
Müslümanların dördüncü kutsal şehri: Kayrevan
Palmiye ağaçları, kuzeydeki kumsalları, güney kısımlarda uzanan çölleri, ülkenin her yerine yayılmış tarihiyle Kuzey Afrika'nın en küçük ülkesi olan Tunus; Fenike, Roma, Bizans, Osmanlı, Arap ve Fransız esintileri taşıyor. Kayrevan ise kuzeye daha yakın olmakla birlikte içeride olması sebebiyle Tunus’un genel çeşitliliğinden daha az etkilenmiş. Burayı özel kılansa Mekke, Medine ve Kudüs'ten sonra Müslümanlar için dördüncü kutsal şehir olması... Hatta Kayrevan, aynı zamanda Kuzey Afrika'da ilk ezan okunan yer. İşte size Kayrevan gezi rehberi...
Palmiye ağaçları, kuzeydeki kumsalları, güney kısımlarda uzanan çölleri, ülkenin her yerine yayılmış tarihiyle Kuzey Afrika'nın en küçük ülkesi olan Tunus; Fenike, Roma, Bizans, Osmanlı, Arap ve Fransız esintileri taşıyor. Kayrevan ise kuzeye daha yakın olmakla birlikte içeride olması sebebiyle Tunus’un genel çeşitliliğinden daha az etkilenmiş. Burayı özel kılsan ise Mekke, Medine ve Kudüs'ten sonra Müslümanlar için dördüncü kutsal şehir olması... Hatta Kayrevan, aynı zamanda Kuzey Afrika'da ilk ezan okunan yer. İşte size Kayrevan gezi rehberi...
Kayrevan, turistik Suse şehrine ve denize 60 km uzaklıkta. Bu sebeple sadece Müslümanların değil, Müslüman olmayanların da -günü birlik olsa bile- gezi listesinde.
Üstü açık havuzdan oluşan bu depo, şehrin batısında bulunan tepelerden su kemerleri ile taşınan suyu depoluyor. Afrika'da olduğumuzu ve sahilden uzakta bulunduğumuzu hatırlarsanız bu su deposunun da Kayrevan'ın hazinesi olduğu sonucuna hemen ulaşabiliriz.
Batı İslam sanatının en eski anıtlarından olan caminin yapımına 670 yılında Ukba bin Nafi başlamış, camiyi 726'da Hişam bin Abdülmelik bitirebilmiş. Cami, kalın sütunlarıyla uzun süre buraya hükmetmiş, Roma İmparatorluğu'nun mimari anlayışından da izler içeriyor. Cami, Roma kalıntılarından toplanmış, 365 sütun üstünde yükseliyor.
Caminin içi, ince işçiliğiyle ilmek ilmek örülmüş. Avlu zemini mermer olan caminin her bir duvarı adeta bir sanat eseri. Üç katlı, kısa, dörtgen minare, Kuzey Afrika'daki diğer camilerdeki minarelerle uyumlu olup cami tamamlandıktan yaklaşık 150 yıl sonra yapılmış.(Çoğunlukla Maliki mezhebine dahil olan Tunuslular sekizgen değil kare minareyi tercih ediyor).
Kayrevan'da da tıpkı Tunus ve Suse’ta olduğu gibi Medina bölgesi var. ('Medina' şehir demek olsa da aslında 'eski şehir' anlamında kullanılıyor) Medina'da hem alışveriş yapabilir hem de yerel halkı gözlemleyebilirsiniz.
Kayrevan'da çok sayıda halı atölyesi var, bu sebeple halı ve kilim üretiminde öncü. Fakat tek ilmekli Tunus halıları, çift ilmekli Türk halılarına göre daha az zahmetli ve daha az dayanıklı olduğundan, Türk turistler kolay kolay Tunus halılarına yüz vermiyor. Halı ve kilimler daha ziyade Avrupalı, Amerikalı ve Uzak Doğulu turistlerin gözdesi.
Baruta Kuyusu (Bir Baruta), Eski Kent’in ortasında yer alıyor. Bu efsanevi kuyudan su içmek için insanlar dünyanın dört bir yanından geliyor. Kuyunun doğusunda Üç Kapı Camii, dış cephesine işlenmiş ayetlerle muhteşem. Üç Kapı Camii'nin iç duvarları çinilerle süslü, tavanı ise ahşap işçiliğinin ince zevkini yansıtıyor. Caminin çinilerle süslü avlusundan girilerek görülebilen küçük odalar dikkatimizi çekiyor. Bu odalar, o dönemin insanların Kur'an okuması için yapılmış.
Başkent Tunus ve Suse da oldukça otantikti fakat Kayrevan'da gezinirken kendimi Ortaçağ filmlerinin içinde hissettim. Kayrevan'ın o kadar saf, o kadar bozulmamış bir hali var ki gerek Medina'daki sokaklarda gezinirken gerekse küçük dükkanlara girip çıkarken bu mistik havayı hemen seziyorsunuz. Kayrevan, ülkedeki diğer şehirlere nazaran buram buram tarih ve geleneksellik kokuyor.
Nerede Kalınır?
Kayrevan'da genelde 3 yıldızlı oteller bulunmaktadır. Ibnü'l Aglebi Caddesi'nde bulunan Continental Hotel, Kayrevan'ın en büyük otelidir. Ibnü'l Cezzar Bulvarı'nda yer alan La Kasbah Oteli de şehirde kalınabilecek iyi otellerden. Sınırlı bir otel sayısına sahip olan Kayrevan'da kalmak istemezseniz, 60 km mesafede olan Suse’ta daha fazla otel seçeneğine sahip olabilirsiniz.
Alışveriş
Tunus'taki 'suk'lar çeşit çeşit ürünlerle doludur. Bu ürünlerden satın almadan önce pazarlık yapmanın inceliklerini öğrenmek gerekir. Çünkü iyi bir pazarlıkla alacaklarınızı üçte ikiye varan oranlarda azaltabilirsiniz.
Ne Yenir?
Tunuslular tencere yemeklerine tajin (tagine) diyorlar. Tajin, sulu ya da kuru yemek şeklinde oluyor. Berberilerden kalma 'kuskus', Tunus’un geleneksel yemeği olarak ön plana çıkıyor. İçi doldurulup yağda kızartılan börek 'brik', tavuk ve ton balığı gibi malzemelerle doldurulan sigara böreği 'Fatima’nın Parmakları (Doigts de Fatima)', kuru bakla ve kuzu etinden yapılan yahni 'mirmiz', yumurtayla yapılan 'şakşuka' burada önerilebilecek lezzetlerden.
Nane çayı (a la mente), Tunus’a özgü bir lezzet olarak kafelerde sıklıkla bulunuyor. Yeşil çayın taze nane yapraklarla birlikte demlenmesiyle yapılıyor ve genelde şekerli olarak servis ediliyor. Çayın bardağa doldurulması oldukça seramonik. Çay, bardağa demliğin yukarıya kaldırılması suretiyle dolduruluyor.