myasin@hurriyet.com.tr
Koşarak gittim kilo almamak için kaçarak döndüm
Mutfağı kuvvetli illeri hep sevmişimdir. Bir de engin tarihini, kültürel birikimini yüzlerce, hatta binlerce yıl bayrak gibi taşımış ve hala yaşatıyorlarsa bilin ki oradaki yemekler karın doyurmaktan fazlasını yapıyor demektir. Elazığ ve Malatya da bu bahsettiğim değerlere sahip koca anıt gibi iki şehir. Şunu anladım ki; bu şehirlere yolunuz düşerse ve damak tadına önem veriyorsanız kilo almadan dönmeniz çok zor.
Mutfağı kuvvetli illeri hep sevmişimdir. Bir de engin tarihini, kültürel birikimini yüzlerce, hatta binlerce yıl bayrak gibi taşımış ve hala yaşatıyorlarsa bilin ki oradaki yemekler karın doyurmaktan fazlasını yapıyor demektir. Elazığ ve Malatya da bu bahsettiğim değerlere sahip koca anıt gibi iki şehir. Şunu anladım ki; bu şehirlere yolunuz düşerse ve damak tadına önem veriyorsanız kilo almadan dönmeniz çok zor.
Fotoğraflar: Mehmet Yaşin, Alamy, TripAdvisor, Yemek.com
Fotoğraflar: Mehmet Yaşin, Alamy, TripAdvisor, Yemek.com
Aslında beni hava durumu pek ilgilendirmiyordu. Nasıl olsa zamanımın çoğunu, sıcak lokantalarda, lezzetli yemeklerle baş başa geçirecektim.
Eski kentte birçok tarihi yapı var. Bunların arasında en etkileyicisi ise Harput Kalesi! Dört tarafı uçurumlarla çevrili bir kale burası… Bir diğer adı da, ‘Süt Kalesi’. Anlatılana göre, kalenin yapıldığı dönemlerdeki kuraklık yüzünden inşaatta su yerine süt, sıva yerine yumurta kullanılmış.
Yıllar geçip nüfus artınca, Harput’un sarp yapısı bu nüfusu kucaklayamadı, onun için1864 yılında kent ovaya taşındı ve Elazığ adıyla yola devam etti.
Yarım ekmeğin içi çıkartılıyor. İçine özel sos, yeşillik konuyor. Sonra kızaran köfteler ekmeğin içine dolduruluyor. Daha sonra ekmek tost makinesine konup, kabuğun da kızarması sağlanıyor.
Et ziyafetinden sonra yediğim, buram buram tereyağı kokan sıcak kadayıf tatlısı da oldukça lezzetliydi.
Palamutlar hem iri hem İstanbul’dan ucuzdu. Çipura, levrek, tekir... Bir Doğu kentinde böylesine bir balık pazarı olacağı, aklımın ucundan bile geçmemişti.
Pide açılıyor, içine tuzsuz taze peynir konuyor. Peynirin üstüne bir avuç toz şeker serpilip fırına atılıyordu. Fırından çıkınca üfleye üfleye yedim. Bu kadar basit, bu kadar lezzetli olan tatlı gönlümü çeldi.