Nadiye Çağlar / Hürriyet Seyahat Gezgini | Fotoğraflar: Nadiye Çağlar, iHA, DHA, DepoPhotos, Alamy
Keşfedilmeyi bekleyen cennet... Herkesten uzak doğanın içinde huzur dolu bir gün
Şehrin karmaşasından uzaklaşmak isteyenler için burası tam bir cennet. Göl kenarında huzurlu bir yürüyüş, büyüleyici tepeler, yaylalar ve şelaleleriyle İstanbuldere Köyü çok özel bir yer.
İstanbuldere’de yapılacak birçok etkinlik bulunabilir ama şüphesiz ki, en güzel olanı sakin bir köşede doğanın sesini dinlemek olacaktır. Kıvrıla kıvrıla ilerleyen yol sizi giderek daha da yeşilin kalbine götürücek.
Suyun gürül gürül sesi tüm yorgunluğunuzu size unutturacaktır. Şelalenin hemen dibinde bir masada kahvaltınızı edebileceğiniz gibi geniş alana yayılmış bölgede ıssız köşelerde kendinize bir yer de bulabilirsiniz.
Güzel havalarda dışarıda uzun uzun oturup açık havanın tadını çıkarabileceğiniz gibi kışın karlı günlerde şömine ateşinin keyfini de sürebilirsiniz. Tesislerde taze köy ürünleri ile kahvaltı yapabileceğiniz gibi kiremitte pişmiş tereyağlı alabalıklardan da tadabilirsiniz.
Çevrede farklı zorluklarda trekking yapabileceğiniz patikalar da bulunuyor. Yürüyüş yapmayı planlayanların su geçirmez rahat bir ayakkabı giymeleri iyi olacaktır. Bu engin doğanın içinde kendinizi Karadeniz ormanlarında dolaşıyormuş gibi hissedeceksiniz.
İstanbuldere’de konaklama
İstanbuldere’ye günübirlik bir tur düzenleyebileceğiniz gibi bu huzurlu zamanı uzatmak için konaklamalı bir planda yapabilirsiniz. Kendinizi yoğun hayatınızdan uzaklaşmış hissedeceğiniz bu kısa tatilde bungalov dağ evlerinde konaklayabilir hatta izin alarak çadır da kurabilirsiniz.
İstanbuldere’den ne alınır?
Tavukların her yerde dolaştığı köyden, özlediğiniz lezzette yumurta alabileceğiniz gibi köyde yaşayanların yol kenarlarında sattığı diğer taze ürünlerden de tadabilirsiniz.
Uzun ve yorucu haftanın yorgunluğunu atmak, kendinizi dinleyip arkadaşlarınızla muhabbet etmek, çocuklarınızın doğaya dokunmasını sağlamak için rotayı sonbaharın tüm güzelliklerini yaşayabileceğiniz İstanbuldere’ye çevirin. Doğa sizi tüm güzel büyüsü ile bekliyor hem de sadece 120 km ötede... Ertelemeden düşün yollara...
Alternatif yerler
Poyrazlar Gölü / Sakarya
Sakarya'ya 10 kilometre mesafedeki, çam ve meşe ağaçlarıyla çevrili, 1. derece doğal sit alanı olan, çok sayıda kuş türü ve gezi alanlarıyla ziyaretçilerini hayran bırakan Poyrazlar Gölü, hafta sonu ilgi gören bir diğer yer. Kent merkezine 10 kilometre mesafede olan ve merkeze yakınlığı nedeniyle de tercih edilen göl, ziyaretçilerine çok sayıda kuş türünü görme imkanı sağlıyor.
Sakarya'ya 10 kilometre mesafedeki, çam ve meşe ağaçlarıyla çevrili, 1. derece doğal sit alanı olan, çok sayıda kuş türü ve gezi alanlarıyla ziyaretçilerini hayran bırakan Poyrazlar Gölü, hafta sonu ilgi gören bir diğer yer. Kent merkezine 10 kilometre mesafede olan ve merkeze yakınlığı nedeniyle de tercih edilen göl, ziyaretçilerine çok sayıda kuş türünü görme imkanı sağlıyor.
Fotoğraf tutkunlarının da ilgi gösterdiği gölü ziyaret eden tatilciler, aileleriyle mangal yaparak, fotoğraf çektirerek ve yürüyüşe çıkarak keyifli vakit geçiriyor. Evliliğe ilk adımı atan bazı çiftler de buradaki mekânlarda fotoğraf çektirerek özel günlerini ölümsüzleştiriyor.
Uçmakdere Köyü / Tekirdağ
Tekirdağ’ın Şarköy ilçesine bağlı Uçmakdere köyü kendinizi gerçekten çok uzaklara gitmiş gibi hissettirecek adreslerden. Sabahın ilk ışıkları ile çıkıp dolu dolu bir gün geçirerek dönmek için çok iyi bir rota. Tekirdağ’dan Kumbağ yönüne devam ettikten sonra Ganos Dağları eteklerinde 20 kilometrelik muhteşem manzaralı bir yolculuk sizi köye ulaştıracak.
Tekirdağ’ın Şarköy ilçesine bağlı Uçmakdere köyü kendinizi gerçekten çok uzaklara gitmiş gibi hissettirecek adreslerden. Sabahın ilk ışıkları ile çıkıp dolu dolu bir gün geçirerek dönmek için çok iyi bir rota. Tekirdağ’dan Kumbağ yönüne devam ettikten sonra Ganos Dağları eteklerinde 20 kilometrelik muhteşem manzaralı bir yolculuk sizi köye ulaştıracak.
Bu öyle bir manzara ki ünü ülke sınırlarını aşmış Ölüdeniz’i anımsatan, bir tarafta mavinin tonlarının dalga dalga yayıldığı, bir tarafta yeşilin tonlarının üst üste yığılıp bir tablo güzelliğine büründüğü bir görüntüye sahip. Bu manzaraya bir de gökyüzünde rengârenk salınan yamaç paraşütleri eşlik eder ki bu manzarayı iyiden iyiye masallaştırır. Uçmakdere yamaç paraşütü tutkunları için Marmara’da çok tercih edilen duraklardan. Bu deneyimi yaşamanız için bir de yamaç paraşütü kulübü bulunuyor. Köye gitmeden internet üzerinden ayarlamanızı yaptığınızda hem yeni başlayacaklar hem de tecrübe sahibi olanlar mavi ve yeşilin harmanlandığı manzara üzerinde salınacakları yamaç paraşütü deneyimini yaşayabiliyorlar.
Paraşütün iniş alanında ise güzel bir sahil şeridi sizleri bekliyor. Burası gece konaklaması için sessiz sakin… Marmara Adası manzaralı bir de kamp alanı bulunuyor. Sahil şeridinin en sevdiğim köşesi ise suyun üzerinde bir leylek narinliğinde salınan balık avlama köşeleri dalyanlar oldu. Hem tepeden manzaraya hem de sahil şeridinin güzelliğine doyduktan sonra yola kaldığı yerden devam ederek köyün içine ulaşıyorsunuz. Köy yeşil bir vadinin içerisinde, ağaçlar arasında gizlenmiş şekilde sizi bekliyor. Girişinde dev bir ağaç gelenleri adeta kucaklıyor. Ağacın yaşlı dalları altından köye girdiğinizde evlerin tertemiz ve bakımlı görüntüsü içinizi ısıtıyor. Sokaklar, evlerin bahçeleri, camların önleri çiçeklerle bezeli. Hele bir de kiraz mevsiminde gittiyseniz dallardan sarkan kıpkırmızı kirazlar hem gözünüzü hem karnınızı doyurur.
Çadır kurmak isteyenler için sahildeki kamp alanına ek olarak bir de köyün çıkışında da uygun alanlar bulmak mümkün. Doğanın kucağında kamp kurup horoz sesleriyle güne başlamak da yine kamp severler için çok iyi bir fikir.
Kıyıköy / Kırklareli
Kıyıköy, Kırklareli’nin Vize ilçesine bağlı şirin mi şirin bir balıkçı kasabası. Karadeniz’e kıyısı olan cennet kasaba İstanbul’a sadece 2,5 saat uzaklıkta. Kasabaya yaklaştıkça zümrüt yeşili orman etrafınızı sarar ve ufukta beliren turkuaz deniz tüm cazibesiyle sizi adeta kendine çağırır. Kıyıköy, Kazandere ve Pabuçdere’nin denize döküldüğü yerde, kayalıkların üzerine kurulu bir kasaba. Derelerle denizin birleştiği yerde oluşan kumsalı tatilcilerin gözdesi… Dalgakıran içindeki küçük balıkçı barınakları ve tekneleriyle yukarıdan bakıldığında Şile’yi anımsatıyor. Yeşillikler içinden süzülerek, denizle birleşen derelerin manzarası görenleri kendine hayran bırakıyor.
Kıyıköy, Kırklareli’nin Vize ilçesine bağlı şirin mi şirin bir balıkçı kasabası. Karadeniz’e kıyısı olan cennet kasaba İstanbul’a sadece 2,5 saat uzaklıkta. Kasabaya yaklaştıkça zümrüt yeşili orman etrafınızı sarar ve ufukta beliren turkuaz deniz tüm cazibesiyle sizi adeta kendine çağırır. Kıyıköy, Kazandere ve Pabuçdere’nin denize döküldüğü yerde, kayalıkların üzerine kurulu bir kasaba. Derelerle denizin birleştiği yerde oluşan kumsalı tatilcilerin gözdesi… Dalgakıran içindeki küçük balıkçı barınakları ve tekneleriyle yukarıdan bakıldığında Şile’yi anımsatıyor. Yeşillikler içinden süzülerek, denizle birleşen derelerin manzarası görenleri kendine hayran bırakıyor.
Kıyıköy turizmde henüz gelişmeye başladığı için konaklama için lüks oteller bulmanız zor ama birçok pansiyon olanağı mevcut. Yoğun dönemlerde pansiyonlarda yer kalmadığında yerli halk da evlerini kiraya veriyor. Size tercihimiz çadır konaklaması. Kıyıköy çevresinde kamp yapabileceğiniz çok sayıda seçenek var, bunlardan biri de sahilin yanı başında çadırlar için ayrılmış kısım.
Ballıkayalar / Kocaeli
Kocaeli’nin Gebze ilçesine bağlı Tavşanlı köyünde bulunan Ballıkayalar, Gebze’ye 10, İstanbul’a ise 50 kilometre mesafede bulunuyor. Bir saatlik bir yolculuğun ardından rahatlıkla ulaşabileceğiniz Ballıkayalar, barındırdığı farklı hayvan ve bitki çeşitliliğinin korunması amacıyla 1995’de tabiat parkı olmuş… Bölgenin adının nereden geldiği konusu da bir hayli ilginç…
Kocaeli’nin Gebze ilçesine bağlı Tavşanlı köyünde bulunan Ballıkayalar, Gebze’ye 10, İstanbul’a ise 50 kilometre mesafede bulunuyor. Bir saatlik bir yolculuğun ardından rahatlıkla ulaşabileceğiniz Ballıkayalar, barındırdığı farklı hayvan ve bitki çeşitliliğinin korunması amacıyla 1995’de tabiat parkı olmuş… Bölgenin adının nereden geldiği konusu da bir hayli ilginç…
Uzun zaman evvel çok sayıda arı kanyon içerisinde bulunan mağaraları kovan olarak kullanırmış. Bu nedenle Bal Mağaraları, Ballı Mağaralar, Bal Kayalıkları derken yıllar içinde Ballıkayalar olarak anılmaya başlanmış. Kanyon içerisinde ve etrafında kamp yapmak için oldukça uygun alanlar var. Ancak çevrede herhangi bir tesis olmadığı için tüm malzemelerinizi yanınızda bulundurmayı unutmayın.