Erdal Fernergiz
Ayşegül DOMANİÇ YELÇE
Hürriyet Seyahat | Fotoğraflar: Alamy
İstanbul'un hikayelere konu olan adresi! Birçok ünlü isim burada oturdu şimdi ise...
İstanbul tarih boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yaptı. Özellikle Beyoğlu’nda bu medeniyetlerden birbirinden güzel mimari yapılar miras kaldı. Sokaklarda yürürken nostalji yaşatan ve birçok ünlü ismin de yaşadığı apartmanı sizler için bir araya getirdik, her birinin hikayesi fazlasıyla ilgi çekici! İşte Beyoğlu’nun hikayelere konu olan beş binası…
Beyoğlu’nun farklı yerlerindeki her biri ayrı bir güzel ve her biri ayrı bir sanat eseri olan binaları bir araya getirdik. İşte ilginç hikayeleriyle Beyoğlu'nun beş binası...
Ayrıca İstanbul’un en büyük kiliselerinden olan Sent Antonie Katolik Kilisesi’ne de komşu. 1905-1910 yılları arası yaptırılan Mısır Apartmanı, Mısırlı Abbas Halim Paşa’nın desteğiyle mimar Hovsep Aznavur’a yaptırıldı. İnşaatı sırasında malzemelerin çoğu Fransa’dan getirildi.
Paşa'nın ölümünün ardından yapı, varisleri tarafından katlara ayrılarak apartmana dönüştürüldü ve 1940 yılında dönemin ünlü işadamlarından Hayri İpar'a satıldı. Sonrasında apartmanda birçok değişiklik yapıldı. Ayrıca apartmanda Şair Mehmet Akif Ersoy, Mithat Cemal Kuntay ve Atatürk'ün dişçisi Sami Günzberg'in muayenehanesi Mısır Apartmanı'nda bulunuyordu.
Cercle D’Orient (Büyük Kulüp)
Cercle d’Orient diğer adıyla Büyük Kulüp, 1833-1918 yılları arasında yaşayan, Osmanlı İmparatorluğu’nun Batı ile ilişkilerinde rol oynamış devlet adamı Abraham Paşa tarafından konut olarak yaptırıldı.
Cercle d’Orient diğer adıyla Büyük Kulüp, 1833-1918 yılları arasında yaşayan, Osmanlı İmparatorluğu’nun Batı ile ilişkilerinde rol oynamış devlet adamı Abraham Paşa tarafından konut olarak yaptırıldı.
1883’te törenle açılan İstiklal Caddesi’nin en geniş cepheli binası, daha sonra Osmanlı’nın ilk sosyal kulüplerinden biri olarak anılan Cercle d’Orient’a (Büyük Kulüp) ev sahipliği yaptı ve ismini de oradan aldı. Üyeleri arasında iş insanları, bankacılar ve diplomatlar gibi dönemin en ‘zengin ve önde gelenleri’ vardı. Cercle D’Orient da zamanla ‘post-modernleşen’ Beyoğlu’na ayak uydurmak durumunda kaldı. 2016’da ise yenilendi.
Doğan Apartmanı
İstanbul’un göbeğindeki eşsiz mimarisi, fotoğrafçıların bir kare almak için çırpındığı bahçesiyle Doğan Apartmanı, şehirde en görkemli yapılardan biri. 1894 yılında inşa edilen bina, Belçikalı Helbig ailesi tarafından yaptırılıyor. Adı da Helbig Apartmanı oluyor. Galata Kulesi’ne çıkarken Serdar-ı Ekrem sokakta yer alan bina inşa edildiği dönemde, seçkin aileleri ağırlamak için kiralık bir konut olarak tasarlandı. İtalyan mimari tarzını yansıtan bina, ‘U’ şeklinde dizayn edildi.
İstanbul’un göbeğindeki eşsiz mimarisi, fotoğrafçıların bir kare almak için çırpındığı bahçesiyle Doğan Apartmanı, şehirde en görkemli yapılardan biri. 1894 yılında inşa edilen bina, Belçikalı Helbig ailesi tarafından yaptırılıyor. Adı da Helbig Apartmanı oluyor. Galata Kulesi’ne çıkarken Serdar-ı Ekrem sokakta yer alan bina inşa edildiği dönemde, seçkin aileleri ağırlamak için kiralık bir konut olarak tasarlandı. İtalyan mimari tarzını yansıtan bina, ‘U’ şeklinde dizayn edildi.
400 metrekarelik bahçesiyle eşsiz bir görünüm sunuyor. Apartmanın, dillere destan ve eşsiz manzaraya sahip terasında ise herkesin kullanımına açık ortak bir kütüphane ve spor salonu bulunuyor. 1950’lerden 1970’lere kadar geçen sürede ise Doğan Apartmanı’ndaki daireler tek tek satılarak kişisel mülk oldu. Tarih boyunca pek çok önemli ismi ağırlayan Doğan Apartmanı, sanata da daima dost oldu. Türk sinemasının önemli eserlerinden “Eşkıya” ve “Muhsin Bey” gibi unutulmaz filmlerin bazı sahneleri bu apartmanda çekildi. Bir dönem Teoman ve Okan Bayülgen’in de oturduğu apartman pek çok gazeteciyi de ağırladı.
Narmanlı Han
Narmanlı Han’ın yapılış tarihi, 19'uncu yüzyılın ilk yarısı olarak tahmin ediliyor. Binanın 1924 yılına kadar Rus Konsolosluk Binası olarak kullanıldığı, mülkiyetinin Rus Devleti’ne ait olduğu biliniyor.
Narmanlı Han’ın yapılış tarihi, 19'uncu yüzyılın ilk yarısı olarak tahmin ediliyor. Binanın 1924 yılına kadar Rus Konsolosluk Binası olarak kullanıldığı, mülkiyetinin Rus Devleti’ne ait olduğu biliniyor.
