Bahar GÜNDOĞDU / Instagram: @nerdesinbahar
İstanbul'a iki saat uzaklıktaki eğlence rotası: Melen Çayı
Doğa uyanıyor! Ağaçlar burcu burcu çiçek, sular çağıl çağıl... Kar suları eriyor ve rafting zamanı geldi. İstanbul'a en yakın rafting alanı Melen. Bir hafta sonu rotası da olabilecek Melen Çayı'nda doğayla iç içe olacak huzurun tadını çıkaracaksınız. İşte Düzce yakınlarında bulunan Büyük Melen Çayı'nda bir rafting hikayesi...
Doğa uyanıyor! Ağaçlar burcu burcu çiçek, sular çağıl çağıl... Kar suları eriyor ve rafting zamanı geldi. İstanbul'a en yakın rafting alanı Melen. Bir hafta sonu rotası da olabilecek Melen Çayı'nda doğayla iç içe olacak huzurun tadını çıkaracaksınız. İşte Düzce yakınlarında bulunan Büyük Melen Çayı'nda bir rafting hikayesi...
Melen’deki rafting sezonu çok uzun ama en güzel zamanı mart ve nisan ayları. Yani suyun en yüksek olduğu zaman. Eğer Melen'de rafting yapmayı düşünüyorsanız son şansınız olabilir. O yüzden elinizi çabuk tutmalısınız. Çünkü Melen Barajı bitmek üzere ve artık burada rafting yapılamayacak. Sabahın karanlığında saat 4 sıralarında servisimize biniyoruz ve bu soğukta nereye gittiğimizi düşünüyoruz. Buz gibi hava ve buz gibi sular ama koşa koşa iki gram uykuyla yollara düşüyoruz. Sabah 8.30 gibi rafting merkezindeyiz.
İstanbul Avrupa yakasından Melen arası iki buçuk saat sürüyor. İstanbul'dan TEM'e bağlandığınızda Ankara istikametini takip ediyorsunuz. Hendek gişelerden çıkıp yine Ankara tabelasını takip edip E-5'e inmiş oluyorsunuz. Devamında 20 kilometre sonra Cumayeri İlçesine girişi gösteren tabela göreceksiniz. Bu yönde ilerlediğinizde Rafting Tesislerine ulaşabilirsiniz.
Kahvaltımız hazır oluncaya kadar kısa bir treking yapıyoruz. Bize Cumayeri'ndeki köpekler eşlik ediyor. Dokuzdeğirmen köyü hemen Melen Çayı kenarında. Her yer yemyeşil, çiçek, böcek. Muhteşem bir kahvaltı sonrası giyinmek üzere tesiste herkes koşturmaya başlıyor. Benim gibi dalış yapıyorsanız wetsuitinizi yanınızda götürebilirsiniz ancak bu çok gerekli değil.
Rafting tesislerinde her şey var ama benim gibi çok üşüyorsanız verdikleri patiğin içine scuba çorabı giyebilir, elinize eldiven giyebilirsiniz. Bunlar tesisten karşılanmıyor. Giyinip kendimizi birifing alanında buluyoruz. Rehber hocalar bize suyun üstünde neyle karşılaşacağımızı ve ne yapmamız gerektiğini anlatıyor.
Suya düşebiliriz. Melen 3+1 zorluk derecesine sahip, amatörler için kolay bir parkur. 13 kilometre uzunluğunda. Ben daha önce rafting yaptığım ve parkuru bildiğim için neyle karşılaşacağımı biliyorum. Çok mutluyum, heyecanlıyım. Eski bir dostla kavuşmuş gibiyim. Nehirden aşağı süzülmeye başlıyoruz. Eğitim hala devam ediyor ve beklenen an ilk dalgaların yüzümüze patlaması, buz gibi suyu yemenin şaşkınlığı mutluluk çığlıklarına kahkahalarına karışıyor.
Ne güzeldir o adrenalin. Buz gibi suların içinde o kahkahaları attınız mı hiç? Dağı taşı inlettiniz mi? Güneşin çıkmasıyla her şey bir mucizeye dönüşüyor. Botun üstünde rehber hocamızın komutlarını yapmamız çok önemli. Dediklerini yapmazsak devrilebiliriz, suya düşebiliriz, kenardaki kayalıklara patlayabiliriz, çalıya çırpıya girebiliriz. Keyfimizin mutluluğumuzun bozulmaması bize bağlı.
Kuvvetli kürek çekmekte önemli. Girdapların gözüne gözüne zafer çığlıklarımız kahkahalarımızla parkuru tamamlıyoruz. Bitiminde kendimizi buz gibi sulara da atıyoruz. Başarmanın ve bir aksilik yaşamamanın verdiği mutlulukla şarkılar söyleye söyleye araçlarımızla dönüyoruz. Tesiste sıcak su, fön vs. her şey var ve buz gibi sulardan sonra ilaç gibi geliyor. Her şey bittikten sonra yemek hazır oluncaya kadar doğanın uyanışını fotoğraflamak için kısa bir yürüyüşe çıkıyoruz.
Dokuzdeğirmen köyünde minik şelaleler var. Köyün köpekleri eşliğinde geziyoruz. Bir yerde hayvanlar sizden kaçmıyorsa orada iyi insanlar yaşıyordur. Tepelere tırmanıyoruz, sulardan geçiyoruz ve başlayan yağmurla birlikte yemek yemek üzere tesisimize geri dönüyoruz. Yemeklerde enfes. Her şey çok güzel. Yemekten sonra tabi ki zipline zamanı. Yapmasam olmazdı.