Derleyen: Erdem Enginar| Fotoğraflar: Alamy
İki ülkenin paylaşamadığı kasaba! Referandumda sağlanan çoğunluk kabul edilmedi şimdi ise...
Burası dünyanın en ilginç kasabalarından Büsingen. Avrupa’nın göbeğindeki bu kasaba, tamamı ile İsviçre sınırları içinde yer alıyor. Ekonomik olarak İsviçre’ye bağlı olan kasaba yönetim olarak Almanya toprağı olarak kabul görüyor. Kasabada İnsanlar çalışıp her iki ülke için de vergi ödüyor, hatta restorana gitmek için ülkeler arası seyahat gerçekleştiriyor. İşte ilginç hikayesiyle Büsingen kabası…
Toprakları İsviçre ile çevrili ancak yönetim olarak Almanya’ya ait olan küçük Büsingen am Hochrhein bölgesi, yüzyıllardır ikili bir yaşamı yönetmiş. Ekonomik sorunlar, tarihi olaylar, muhteşem doğa manzaraları her şey bu kasabada gizli. İşte yıllar boyu iki ülke arasında mekik dokuyan küçük kara parçasının ilginç hikâyesi…
Büsingen am Hochrhein ya da bilinen adıyla Büsingen kasabası İsviçre toprakları içinde olan ancak Almanya’ya bağlı 7,5 kilometrekare toprak büyüklüğüne sahip bir kasaba… İsviçre’nin kanton Schaffhausen sınırları içinde yer alıyor. Ekonomik olarak İsviçre’ye bağlı olan kasaba yönetim olarak Almanya toprağı olarak kabul görüyor. Büsingen’de yaşayan insanlar hem İsviçre’den hem de Almanya’nın kamu hizmetlerinde faydalanabiliyorlar.
İki ülke arasında tek yaşam
Kasaba sakinleri için ikili bir yaşam sürmek günlük çelişkileri ve seçim yapmaları konusunda zorlukları da beraberinde getiriyor. Bölgede yaşayan çoğu kimse İsviçre’nin kasabalarında çalışıp, ticaret yaparken İsviçre Frangı kullansalar bile Alman gelir vergilerini ödemek mecburiyetindeler.
Ayrıca Büsingen kasabası sakinleri her ülkenin ayrı ayrı posta kodları ve uluslararası alan telefon kodlarını kullanıyorlar. Dünyanın en büyük bölgelerinde olduğu gibi burada yaşanan kimlik krizinin arka planı çok geçmişe dayanıyor.
1693 tarihinde Büsingen kasabası Avusturya’nın kontrolü altındayken burada yaşayan bir aile, dini sadakatle ilgili bir suçtan dolayı Büsingen Katolik efendisini kaçırıyor. Kaçırdığı kişiyi İsviçre’nin Schaffhausen kasabasına götürüyor ve sonunda da hapis cezasına çarptırılıyor. Altı yıl geçtikten sonra Avusturya, Schaffhausen yönetimini istila tehdidiyle efendiyi serbest bıraktırıyor.
Referandumda sağlanan çoğunluk kabul edilmiyor
Yüzlerce yıl sonra Avusturya İmparatorluğu’nun bazı kısımları 19. yy’da Almanya tarafından kazanıldığında Büsingen yeni ülkesine katılıyor. 20. yy’a kadar Almanya’nın hükümdarlığı altında kalan kasaba İsviçreliler tarafından 1919 yılında Büsingen sakinlerinin katılacağı bir referandum istiyor.
Burada oy kullanan halk yüzde 96 ile Almanya’yı terk edip İsviçre topraklarına bağlanmak istediklerini belirtiyorlar. Buna rağmen Berlin hükümeti İsviçre’nin Büsingen karşılığında bir şey teklif etmemesi sebebiyle bu talebi reddediyor. İkinci Dünya Savaşı zamanında bile devam eden anlaşmazlıklar, 1967 yılında iki ülke arasında yapılan anlaşma sonucunda İsviçre kasabayı topraklarına kabul ediyor.
Günümüzde en büyük sorun vergiler
İsviçre’de yaşamanın maliyeti Almanya’ya nazaran daha yüksek olduğu için, Büsingen sakinleri diğer vatandaşlardan daha fazla maaş alıyorlar. Ancak Almanya’nın vergi oranı daha yüksek olduğu için, işçiler İsviçreli komşularından daha fazla ödeme yapıyorlar.
Restorana gitmek için ülkeler arası seyahat
İsviçre’nin Bern kasabasında faaliyet gösteren Waldheim Restoranı’nın çok ilginç bir özelliği var. Üstü açık yemek yeme terasında boylu boyunca bir çizgiyle uluslararası sınır çizgisi bulunuyor. Çizgiyle ayrılmış masanın İsviçre tarafında oturup şnitzel yiyebilir, masanın diğer tarafında da bir şeyler içmek için Almanya’ya geçebilirsiniz.
Sakinlik, huzur ve muhteşem doğası
Kasabanın güneyinde bulunan Ren Vadisi harika bir doğa görüntüsünü gözler önüne seriyor. Göz alıcı nehir manzarası, tarihi binaları, uluslararası sınır işaretleriyle görülmesi gereken bir yer. Büsingen’e ulaşım Zürich havaalanından trenle yaklaşık bir saat sürmekte ve İsviçre’nin Schaffhausen kasabasından 10 dakikalık otobüs yolculuğu uzaklığında...
İsviçre’de buna benzer bir yer de Campione D'Italia idi. Geçtiğimiz haftalarda İsviçre, kenti İtalya’ya verdi. Peki ama nasıl? İşte detaylar…
Campione D'Italia, İtalya sınırında bulunan ve 1930 yılına kadar Campione olarak anılan, daha sonra ise Benito Mussolini tarafından kentin İtalya'ya aidiyetini vurgulamak için d'Italia eki eklenen 2 bin nüfuslu bir kent. İsviçre'nin İtalyanca konuşulan Ticino kantonuna 1860 yılından beri bağlı olan kent, Roma'nın isteği üzerine Avrupa Birliğine dahil edildi.
1 Ocak'tan beri Avrupa Birliği sınırılarında yer alan kentte halk, yaşam tarzlarını olumsuz etkileyeceğini düşündüklerini için iadeye karşı çıkıyor. Roma'ya gönderdikleri bir mektupla bu durumu protesto etmişlerdi. Yapılan tüm itirazlara rağmen Avrupa Birliği kararını değiştirmedi. Son olarak İsviçre'ye katılmak için imza kampanyası başlatıldı ancak o da başarılı olamadı.
Para birimleri ve KDV oranları da değişti
Kumarhanesi ile ünlü kentin İtalya'ya dahil olmasıyla para birimi de değişti. Artık İsviçre Frangı yerine euro kullanılacak ve araçlarda da İtalyan plakalar olacak. Halk telekomünikasyon için İsviçre yerine İtalya servisleri kullanacak. Ayrıca İsviçre genelinde yüzde 7.7 olan KDV ise artarak İtalya'da uygulanan yüzde 22 seviyesine yükseldi.