İsmail SARI / isari@hurriyet.com.tr
Hiç yurt dışına çıkmadan, dünya turuna çıktı!
Mehtap Göçer (28) yarı profesyonel olarak çocuk tiyatrosuyla ilgileniyordu. Sonra gezgin olmaya karar verdi. Üstelik hiç yurt dışı deneyimi yoktu. Hindistan’a gitmek için İstanbul’da bilet ararken İran üzerinden daha ucuzunu buldu. Sırt çantasını hazırladı, cebindeki 3.500 lirayla otostopla İran’ın yolunu tuttu. Sonra da hayali olan Hindistan’a ulaştı. 177 gündür yollarda… Ne bir sonraki durağını biliyor, ne de geri dönüp dönmeyeceğini...
Mehtap Göçer (28) yarı profesyonel olarak çocuk tiyatrosuyla ilgileniyordu. Gezgin olmaya karar verdi ve hiç yurt dışı deneyimi yoktu. Hindistan uçak biletini ucuz diye İran üzerinden aldı ve yola koyuldu. Hem de sadece 3.500 lirayla... 177 gündür yollarda… İşte Mehtap Göçer'in dünya turu hikâyesi...
Yolculuğa çıkmadan önce nasıl bir hayatınız vardı?
- İstanbul’da beş kedimle yaşıyordum. Zamanımın büyük bir kısmını hayvanlar için bir şeyler yapmaya çalışarak geçiriyordum. Uzun yıllar yarı profesyonel bir grupla okullarda çocuk tiyatrosu yaptım. İstanbul’un kalabalığından, koşturmacasından çok bunalmıştım. “Kuş olup uçmak varken, ağaç olup kök salıyor insan…” Tam olarak hislerime tercüme olan cümle buydu.
Bu bunalmışlık mı, sizi bu maceraya itti?
- Aslında bu da bir etken ama her şey bir anda oldu. Evde öylece otururken kendime beni neyin mutlu edeceğiyle ilgili sorular sormaya başladım.
Sorunun cevabı ’gezgin olmak’ mıydı?
- Evet… “Hayattan beklediğim neydi, neden yeryüzündeydim, kimdim ben, burada ne yapıyordum?” gibi çok fazla soru vardı ve bu soruları cevaplayacağım yer burası değildi. Her kadın gibi dolabımda bulunan gereksiz kıyafet ve ayakkabılara baktım. Hiçbirine ihtiyacım yoktu. Boşa yaşıyordum. Kararımı verdim ve yola koyuldum.
Direkt Hindistan’a mı gittiniz?
- Türkiye’den Hindistan’a uçak biletleri gideceğim zaman çok pahalıydı. Ben de küçük çaplı bir araştırma yaptığımda İran’dan Hindistan’a 600 liraya bilet buldum ve rotamı İran’a çevirdim.
Peki İran’a neyle nasıl gittiniz?
- Otostopla… Yolda şans eseri tanıştığım bir arkadaş da bana katıldı. Otostop çekerek Ankara, Nevşehir, Sivas derken hiç durmadan Erzurum’a kadar uykusuz şekilde geldik. Sivas’tan sonrası için birçok insan “Otostop çekmeyin tehlikeli!” dese de biz dinlemedik. İnsanlar o kadar samimi ki, biz otostop çekmeden kendileri durup bize yardımcı oldu.
Sonra…
- Sonrası İran’daydık. Yalnız İran kendini dış ülkelere karşı soyutlamış. Banka kartlarını kullanamıyorsunuz. Hava değişimi ve uykusuzluktan hastalandım. Bir hafta gibi bir süre İran’da kalıp Hindistan uçağımı beklemem gerekiyordu ama banka kartlarını kullanamadığım için hiç param yoktu. Evlerinde kaldığımız İranlı aile, bize kendi çocuklarıymışız gibi davrandılar.
Hindistan’a ulaştığınızda nereleri gezdiniz?
- Mumbai’den gezmeye başladım. Sırayla Vadodara, Udaipur, Jaipur, Jodhpur, Jaiselmer, Vrindavan Agra, Yeni Delhi, Rishikesh, Amritsar ve Dharamsala’ya kuzeyine kadar gidip oradan yine trenle Varanasi’ye geçtim. Güneye gidip Kerela, Goa, Chennai, Auroville ve Tiruchirappalli’ye kadar inip biraz tatil yapıp tapınakları ziyaret edip yolculuğumu tamamladım.
Neler yaptınız bu şehirlerde?
- O kadar çok şey yaşadım ki, hangi birini anlatsam bilmiyorum. Örneğin, Vrindavan’da dört tapınakta kaldım. Ganj Nehri kıyısında her akşam güneş batarken Tanrı Ganga’ya saygı içeren ‘Ganga–Aarti’ törenlerine gittim. Rishikesh’de 5 liraya yoga derslerine katıldım. Jodhpur’da ‘Mandore Garden’ adeta maymun cennetiydi. Fakir oldukları halde Maymunları kendi hazırladıkları yiyeceklerle besleyen insanlar görmek çok güzeldi.
Bütçeniz ne kadar?
- Yolculuğa yaklaşık 3.500 lirayla çıktım. Paramın var olup olmamasını hiçbir zaman önemsemedim çünkü para hayatınızda çalışıp kazanabileceğiniz bir araç sadece. Hindistan’da bu parayı çok idareli harcayarak zaman geçirdim. Genelde 15 liranın üzerine çıkmamak için sürekli hesap yaptım.