Hürriyet Seyahat / Fotoğraflar: Alamy
Görenler gözlerine inanamadı! Şeytan'ın parmağı ve dişi olarak adlandırılıyor...
Son yıllarda bitkilere olan ilginin artması ortaya flora ve fauna turizmini çıkardı. Bu turlar ülkemizde de çok yaygın. Türkiye'nin dört bir yanında yetişen bitki türlerinden 3 bin tanesini, dünyanın bir başka ülkesinde görmek mümkün değil. Yalnız dünyada öyle bitkiler var ki şaşırmamak elde değil. Kimisi güldürürken kimisi de korkutuyor. Hatta bazılarını görmek için özel turlar bile düzenleniyor.
Hydnora Africana, salgıladığı bir sıvıyla etrafına hayvan dışkısına benzeyen bir koku salıyor. Kökleriyle, kokuyu alan böcek ve sineklerin yaklaştığını hissedince yutuyor. Fotosentez yapmayan etobur bitki, ayrıca yanındaki diğer bitkilerden mineral çalıyor.
Uzaydan gelmiş gibi
Uzaydan gelmiş gibi duran bu bitki gerçekten de çok ilginç. Adı Clathrus archeri, uzaktan bakıldığını bir yaratık gibi duruyor. Ve korkunç kötü kokusuyla tanınıyor.
Görünüşü oldukça ilginç. Üstünde görülen kırmızı kan gibi sıvılar bir tür antibakteriyel savunma mekanizması. Genelde Kuzey Amerika ve Avrupa'da yetişiyorlar.
Zehirli ateş mercanı
Bilimsel adıyla Podostroma Cornu-damae, Japonya topraklarında yetişen ölümcül kırmızı bir mantar türü. ‘Zehirli ateş mercanı’ olarak da bilinen Podostroma Cornu-damae, Hypocreaceae familyasındaki bir mantar. Mantarın meyve gövdeleri oldukça toksiktir ve Japonya'daki çeşitli ölümlerden de sorumludur. Mantar birkaç trikoteken mikotoksin (Bazı küfler tarafından üretilen zararlı maddeler) içerir.
Dünyanın en büyük çiçeği
Rafflesia (Rafflesia tuan-mudae) dünyanın en büyük çiçeği olarak biliniyor. Endonezya'nın Sumatra Adası'nda bulunmuştu. Çiçeğin çapı 111 santimetre. Daha önceki rekor, yine Sumatra'da bulunan 107 santimetreyle Rafflesia arnoldii'ye aitti.
Çiçek, açmadan önce birkaç yıl boyunca bu daldan besleniyor. Açmasına birkaç ay kala iyice şişen Rafflesia, sonunda dev kulaklarıyla parlak kırmızı bir kovaya benzeyen bir çiçek görünümünü alıyor.
Zehirli bir bitki olduğu için, hayvanlar için ölümcül olabilir. Ender rastlanan bu bitki Amerika'da ve İngiltere'deki botanik bahçelerde bulunuyor ve ziyaretçi sayısı oldukça fazla.
Ölü adamın parmakları
Xylaria polymorpha, (Ölü adamın parmakları) olarak bilinen bir mantar türü. Nadir bulunan bu mantar türü görüntüsüyle oldukça ürkütücü. Xylaria polymorpha saprobik (Cansız veya çürüyen organik maddeden kendi besinini türeten organizma) bir mantardır.
Genellikle çürüyen veya yaralanan ağaç kütüklerinden ya da çürüyen odunlardan büyüyen orman ve ormanlık alanların yaygın bir sakinidir. Mavi ve yeşil tonları (genellikle siyah veya kahverengi) koyu meyve veren gövdesi, ama bazen içeride şaşırtıcı bir beyaz renge ve etrafı simsiyah noktalı alana sahip.
Korkunç ve zehirli
Kanlı bir kuru kafaya benzeyen Aristolochia Salvadorensis bitkisi korkunç olduğu kadar da zehirli. Anavatanı; yağmur ormanları ile çevrilen tropik iklimlere sahip
Öte yandan bilim insanları tarafından tespit edilene göre dünyada 8 milyon 700 canlı türü bulunuyor. Ama doğal hayattaki canlı türlerinin 100 milyonu bulabileceği tahmin ediliyor. Günümüzde ise bilim insanları her yıl 15 bin yeni tür keşfediyor. İşte ilginç canlılardan bazıları...
Etrafta olup bitenleri gözlemliyorlar: Çamur Zıpzıpı
Batı ve Doğu Afrika, Japonya, Çin, Avustralya, Hindistan ve Madagaskar gibi ülkelerde yaşadığı bilinen bu balıklar, karada bile nefes alabilir. Denizin çekilmesini fırsat bilen çamur zıpzıpı, hemen çamur yüzeyinin üstüne çıkarak burada bulunan bitkileri yiyerek yaşamını sürdürür.
Batı ve Doğu Afrika, Japonya, Çin, Avustralya, Hindistan ve Madagaskar gibi ülkelerde yaşadığı bilinen bu balıklar, karada bile nefes alabilir. Denizin çekilmesini fırsat bilen çamur zıpzıpı, hemen çamur yüzeyinin üstüne çıkarak burada bulunan bitkileri yiyerek yaşamını sürdürür.
Eş bulmak için yukarı doğru zıpladıkları için bu isim takılmıştır. Ayrıca çamur zıpzıpları korktuklarında daha uzağa zıplayabilirler. Gözleri ise bir avcıyı andırır. Bu koca gözleri sayesinde sürekli etrafta olup bitenleri gözlemlerler.
Yüzmekten çok yürümeyi tercih ettiği söylenilen balığımızın deniz tabanına oturduğu da söylenenler arasında. Erişkinliğe erişen balıklarda sırt yüzeyi dikenli bir uzantıya dönüşür ve bu şekilde avlarını kendilerine çekerler. Kırmızı dudaklı bu şirin balığın nasıl bir evrimden geçtiğini düşünmek bile insanı şaşırtabiliyor.
Deniz suyunu emiyor: Pyura Chilensis (Yaşayan Kaya)
Pyura Chilensis olarak bilinen ve diğer adı ‘Yaşayan Kaya’ olan bu canlı Şili ve Peru kıyılarında görülüyor. Pyura Chilensis'lerde bir kayaya benzer organizmanın içindeki organlar zarla kaplı. Deniz suyunu emiyor ve mikroorganizmaları filtreleyip sindirerek besleniyor. Balıkçılar ve yerel halk el testeresiyle bu kayaları kesip, içindeki kayısı büyüklüğündeki parçaları lokantalara satıyor. Ekşi ve yoğun bir lezzete sahip, çiğ veya pişmiş olarak da tüketilebiliyor.
Pyura Chilensis olarak bilinen ve diğer adı ‘Yaşayan Kaya’ olan bu canlı Şili ve Peru kıyılarında görülüyor. Pyura Chilensis'lerde bir kayaya benzer organizmanın içindeki organlar zarla kaplı. Deniz suyunu emiyor ve mikroorganizmaları filtreleyip sindirerek besleniyor. Balıkçılar ve yerel halk el testeresiyle bu kayaları kesip, içindeki kayısı büyüklüğündeki parçaları lokantalara satıyor. Ekşi ve yoğun bir lezzete sahip, çiğ veya pişmiş olarak da tüketilebiliyor.
Kırmızı yüzlü maymunlar: Kel Uakari
Kel Uakari maymunları için parlak kırmızı yüz sağlıklı olmanın işaretidir ve bu hayvanlar eşlerini seçerken buna dikkat ederler. Genellikle Brezilya ve Peru'da suya yakın yerlerde yaşarlar.
Kel Uakari maymunları için parlak kırmızı yüz sağlıklı olmanın işaretidir ve bu hayvanlar eşlerini seçerken buna dikkat ederler. Genellikle Brezilya ve Peru'da suya yakın yerlerde yaşarlar.