En güzel mavi: Şarm El Şeyh

Kristal berraklığındaki denizi, denizaltındaki büyüleyici florası, doğu ve batı kültürünün karışımı şehir merkezi ve yıl boyunca süren tropikal havası ile Şarm El Şeyh Rus, İngiliz, Amerikan ve İtalyan turistlerin değişmeyen tatil lokasyonu olma özelliğini taşıyor. Türkiye’den de oldukça kolay ulaşılan ve tercih edilen bir lokasyon. Burada atlamamanız gereken noktalar ise şunlar:

Fotoğraflar: Alamy

Thistlegorm: Sadece Thistlegorm Batığı’nı görmek için burada dalmaya değer. Batık ilk olarak efsanevi belgeselci Jacques Cousteau tarafından keşfedilmişti. Bugün dünyanın en önemli 10 dalış merkezi listesinde yer alıyor. İkinci Dünya Savaşı sırasında Almanlar tarafından batırılan gemide askeri kamyonlar, silahlar, motosikletler sizi bekliyor olacak.

Ras Muhammed (Muhammed Burnu) Milli Parkı: Park, büyük sualtı duvarlarının içinde yunuslarla beraber yapılan bir gezinti anlamına geliyor. Şarm El Şeyh’in yaklaşık 20 km güneyinde, Sina Yarımadası’nın güney ucunda, Kızıldeniz’in mercan resifleri ve Sina Çölü arasında uzanıyor. Thistlegorm ile yakın olmaları sebebiyle pek çok insan iki bölgeyi aynı gün içerisinde dalmayı tercih ediyor.

Resifler: Köpekbalığı ve Yolanda resifleri, Köpekbalığı akvaryumu, Eel Bahçesi burada dalış yapabileceğiniz diğer ünlü noktalar.

Tiran Boğazı: Şarm El Şeyh’ten kolayca ulaşabileceğiniz bir dalış merkezi. Burası Mısır’ın ünlü köpekbalıklarıyla dalış turizminin merkezi. Yanınızda bir sualtı fotoğraf makinesi taşımanızda yarar var. Kormoran Batığı, Gordon, Jackson ve Laguna resifleri, Stingray İstasyonu kaçırmamanız gereken noktalar.

SS Dunraven: 1876’da batan 80 metrelik İngiliz gemisi 1979’a kadar bulunamamıştı. 28 metrede yatan gemi batık dalışına yeni başlayanlar için ideal bir oyun alanı. Geminin içine pek çok noktadan kolayca giriş yapmak ve içeride gezinmek mümkün.

Rosalie Moller: Thislegorm’un kızkardeşi olan gemiye Şarm’dan günübirlik bir turla ulaşabiliyorsunuz. 54 metrede bulunan gemi biraz daha tecrübeli dalgıçlar için uygun.

Naama Plajı: Sina Yarımadası’nın güney kıyısı boyunca, 30 km boyunca uzayan kumsallar üzerine kurulu Şarm El Şeyh’in kalbinde yer alan Naama Plajı deniz sevdalılarının aradığı her şeyi bulabileceği bir yer. Güneşlenmek için olduğu kadar su sporları ve aktiviteleri ile de kendini not ettiriyor.

Nasıl gidilir: Şarm El Şeyh’e Avrupa’dan ve Türkiye’den oldukça makul fiyatlara direkt uçuşlar var. İstanbul’dan haftada dört gün karşılıklı seferler yapılıyor ve yolculuk sadece 2.5 saat sürüyor. Kahire’den 12 saatlik bir otobüs yolculuğu ile de ulaşmak mümkün.